Hasan Celal Güzel Tercüman'ı bıraktı
Abone olİlham Aliyev'i eleştiren Hasan Celal Güzel'in yazısı, Tercüman gazetesinde yayımlanmayınca yazar, gazete ile yollarını ayırdı.
Azerbaycan seçimleri öncesi, İlham Aliyev ve taraftarlarını
eleştiren Hasan Celal Güzel'in yazısı, gazete yönetimi tarafından
yayımlanmadı. Bunun üzerine Hasan Celal Güzel gazetedeki yazılarına
son verdi. İşte Hasan Celal Güzel'in yayımlanmayan yazısı
Azerbaycan’da Seçim mi, Devrim mi? Bu Pazar günü “Can Azerbaycan”da
“Parlamento Seçimleri” yapılıyor. Bu seçimlerle Azerbaycan tarihî
bir dönemeçten geçecek. Eğer Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in
vâdettiği gibi, bu seçimler âdil bir şekilde yapılacak olursa,
Azerbaycan Parlamentosu’ndaki sandalyelerin çok büyük bir
ekseriyeti muhalefet partileri tarafından kazanılacak. Bu takdirde,
Aliyev 3 yıl daha Cumhurbaşkanı olarak kalabilecek fakat eskisi
gibi totaliter güce sahip olamayacak. Böylece demokratik rejime üç
yıllık bir uygulama neticesinde tedricen ve çatışmasız bir şekilde
erişilebilecek. Eğer Aliyev sözünde durmaz da, 2003’teki
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olduğu gibi zor kullanarak baskı
altında sahte bir seçim yaptırırsa, Azerbaycan’da en geç 1 sene
içinde “turuncu devrim” yapılacak demektir. Bu durumda, muhalefet
sertleşecek, dikta güçleriyle halk arasında çatışmalar artacak ve
sonunda Aliyev ve ekibi çekilip gitmek zorunda kalacaklardır. X X X
Azerbaycan’da, demokrasi cephesini oluşturan en güçlü siyasî
partinin meydana getirdiği “Azadlık Bloku”nun, âdil şartlarda
yapılacak seçimlerde yüzde 80’lere varan bir oy oranına ulaşacağına
muhakkak nazarıyla bakılıyor. Azadlık Bloku, Başkanlığını Ali
Kerimli’nin yaptığı “Halk Cephesi Partisi”, Başkanlığını İsa
Gamber’in yaptığı “Müsavat Partisi” ve Başkanlığını Resul
Guliyev’in yaptığı “Demokrat Parti”nin seçim işbirliği neticesinde
kurulmuş ve Azerbaycan halkının güvenini sağlamış bulunuyor. 2003
Başkanlık seçimlerindeki rezalet, başta AGİT olmak üzere bütün
tarafsız gözlemcilerce tesbit edilmiş ve bu seçim komedisi, Türkiye
ve Rusya haricinde bütün dünya tarafından kınanmıştı. Bu defa,
dünyadaki demokratik çevreler tüm projektörlerini 6 Kasım
Seçimlerine yöneltmiş durumdalar. Türkiye dışındaki bütün ülkelerin
gözlemcileri görev başındalar (Yazımız yayınlandığı sırada Türk
müşahitlerin de gitmiş olacağını tahmin ediyoruz). Seçimlerin hakka
ve hukuka uygun bir şekilde yapılabilmesi için, özellikle ABD’nin
Azerbaycan Büyükelçisi Rino Harnis’in çok aktif bir faaliyet içinde
olduğu görülüyor. Bu gayretler sonucunda, âdil seçim yapılabilmesi
için faydalı olabilecek “exit pool sistemi” (oylama çıkışında soru)
ve “parmak boyama” uygulamasının kabul ettirildiği müşahade
ediliyor. X X X Lâkin, bütün bu tedbirlere rağmen, kendileriyle
görüştüğümüz tarafsız gözlemciler, 6 Kasım Seçimleri’nin hukuka
uygun şekilde yapılacağına pek ihtimal vermiyorlar. Halk arasında
“Boz Kardinal” lâkabıyla bilinen Aliyev’den sonraki ikinci adam
olan Ramiz Mehdiyev’in, seçimde tesirli olacak bürokratik güçlere
ve seçim memurlarına “Bildiğinizi yapın!” emrini verdiği, kulaktan
kulağa yaygın bir söylenti hâlinde. İktidarının zayıflayacağını
düşünen Aliyev’in de, bu zorbalığı görmezlikten geldiği söyleniyor.
Kısaca, Azerbaycan’da eski Sovyet usulleri hâlâ devam ediyor ve
seçim komisyonları henüz bağımsız değiller. Her geçen gün diktanın
baskılarını arttırdığı görülüyor. Nitekim geçtiğimiz hafta, Azadlık
Bloku’na dahil olan partilerden Demokrat Parti Başkanı Resul
Guliyev’in Ukrayna’dan Azerbaycan’a gelmesine izin verilmedi. Bunun
için âdeta bir güvenlik ordusu seferber edildi. Ayrıca,
Azerbaycan’ın çok sevilen bir ziyalısı (aydını) olan, eski Akademi
Başkanı Prof. Dr. Eldar Salayev, ağır hasta ve 72 yaşında olmasına
rağmen tutuklandı. Seçmene gözdağı vermek için yapılan bu ve
benzeri olaylar üzerine, uluslararası insan hakları kuruluşu Human
Rights Watch, seçimlerin sahte olacağı şeklinde bildiri yayınladı.
Amerikan Millî Demokrasi Enstitüsü de, seçimlerde gözlemcilikten
çekildiğini ilân etti. X X X Muhalefet sözcüleri, Türkiye’den taraf
olmayı beklemiyorlar. Ancak, “2003’teki gibi olmasın; Türkiye’nin
imajı tekrar bozulmasın” diyorlar. Daha önce de yazdığımız gibi,
Türkiye bu defa aktif şekilde ağırlığını demokrasiden yana koymalı
ve İlham Aliyev’i âdil bir seçim konusunda ikna etmeye
çalışmalıdır. Aksi takdirde, yakın gelecekte Azerbaycan üzerindeki
tesirini iyice kaybetmeye başlayacaktır. Aliyev ve hempaları,
akıllarını başlarına alıp zorbalıktan vazgeçmezlerse, bu defa
seçimler uluslararası câmia tarafından hiç bir şekilde
tanınmayacaktır. Sahte seçim sonuçları ilân edildiğinden itibaren
“turuncu devrim”in başlangıç gongu vurulmuş olacaktır. Bundan sonra
da ABD tarafından desteklenen bir demokratikleşme süreci
başlayacaktır. X X X Türkiye’nin hâlâ, kardeş Azerbaycan halkının
çatışmasız ve kansız bir şekilde demokrasiye ulaşabilmesi için
gerekli teşebbüslerde bulunabilecek vakti vardır.