Harry Kewelldan önemli açıklamalar
Abone olGalatasaray'ın Avustralyalı futbolcusu Harry Kewell, Galatasaray'ın kendisi için adeta yeniden bir doğuş olduğunu söyledi.
Kewell, Futbol Federasyonu'nun yayın organında yer alan
röportajında, Türkiye'ye gelmeden önce bazı çekincelerinin olduğunu
belirterek, ''Hatta menajerim ilk teklifi söylediğinde çekinmiştim
ancak Galatasaray benimle şartsız ilgilendi ve ailemle de konuşarak
buraya gelmenin doğru olacağına karar verdik. Geldiğimde
havalimanında muhteşem bir kalabalık vardı. İlk hissettiklerim bu
durumun fantastik olması ve beni pozitif anlamda çok sarsmasıydı.
Çok keyif aldığımı söylemeliyim. Türkiye'de olduğum ilk günden bu
yana zaten her şeyden çok keyif alıyorum. Bu yoğun karşılama şekli
ve diğer hiçbir bir konuda, hiçbir şikâyetim yok. Benim için adeta
yeniden bir doğuş oldu. Onların bu sevgisi sizde büyük bir şevk
yaratıyor'' diye konuştu.
Bundan sonraki planlarının sorulması üzerine Kewell, ''Tam olarak
emin değilim. Şu an kontratım var kulübümle. Buradan memnunum. 9
yıl Leeds'de oynadım, 5 yıl Liverpool'da kaldım. Buraya gelirken 2
yıllık kontrat imzalamıştım. Şu an tek endişelendiğim konu, sezonun
geri kalanında takımıma nasıl katkı verip yardımcı olacağım''
ifadelerini kullandı.
ARDA'YA TAVSİYE
Avustralyalı futbolcu, Arda'nın yurt dışına gidip gitmemesi ile
ilgili fikrini belirtmeyeceğini belirterek, bunu söylemesinin
taraftarlar açısından tehlikeli bir konu olduğu yolunda espri
yaptı.
Arda'nın, kariyerinin dönüm noktası olabilecek dönemlerinden birini
yaşadığını anlatan Kewell, ''Ancak şunu söylemem gerekiyor; eğer
kendinizi en iyilerle kıyaslamak istiyorsanız, en iyiler arasında
olmak istiyorsanız, oralara gitmeniz gerekiyor. İngiltere, İspanya
ya da İtalya'da kendinize şans tanımanız gerekiyor'' diyerek
dolaylı tavsiyede bulundu.
''RIJKAARD İÇİN FUTBOL OYNARKEN ÇOK KEYİF
ALIYORUM''
Kewell, futbolculuk yaşamında birlikte çalıştığı David O'Leary'den
hiçbir şey almadığını, ancak Leeds United'da George Graham'ın
kariyerinin ilk bölümünde çok önemli bir yeri olduğunu söyledi.
Liverpool'a gittiğinde Rafael Benitez gibi çok değerli bir teknik
adamla çalışma fırsatı olduğunu anlatan Kewell, şöyle konuştu:
''Liverpool'da devamlılık arz edemedim ve o zor zamanlarda hep
kendisi yanımda yer aldı. Bana ne olursa olsun güvendi. Fakat bir
şekilde yollarımızı ayırmamız gerekiyordu ve başka yollara gittik.
Şimdi bu sayede teknik direktörlüğüne hayran olduğum bir adamla
çalışıyorum. Futbolcuyken de idollerimden biri olan bir teknik
adamla. Burada onunla tanışma ve çalışma fırsatını bulduğum için
çok mutluyum. İlişkimizi başlangıçtan itibaren çok sağlam temellere
oturttuk. Umarım hep böyle devam edecek. Ben onun için futbol
oynarken çok keyif alıyorum, onun futbola bakış açısını ve
yaklaşımını çok seviyorum. Futbol oynamaktan Rijkaard ve
Galatasaray sayesinde tekrar keyif alıyorum.''
''NEILL ÇOK YÖNLÜ FUTBOLCU''
Kewell, Lucas Neill'in en iyi arkadaşlarından biri olduğunu ifade
ederek, ''Buraya gelmesine çok sevindim. Beni aradığında da buraya
gelmesinin harika olacağını söylemiştim. Eminim takıma da çok
yararlı olacaktır. Zaten kariyeri boyunca kalitesini ispat etmiş,
tecrübeli bir savunmacı. Çok yönlü bir futbolcu'' diye konuştu.
''TÜRKİYE'DE FUTBOL KİŞİSEL ALGILANIYOR''
Türkiye'de futbolun profesyonel yönünün bulunduğunu dile getiren
Avustralyalı yıldız, ancak futbolun burada biraz daha kişisel
algılandığını vurguladı.
Kewell, insanların Türkiye'de futbolu sadece iş olarak
düşünmediğini ileri sürerek, ''Kazanmayı gurur ve onur meselesi
haline getirebiliyorlar. Kazanmak için her şeyin doğru olduğundan
emin olmaya çalışan bir yapı var. Halbuki bazen bu bakış açısından
biraz uzaklaşmanız gerekebilir. Kararları daha profesyonelce
vermeniz gerekebilir. Çünkü futbol artık daha da iş dünyası haline
geliyor'' şeklinde konuştu.
''SAKATLIK HİKAYEMİ ZAMANI GELİNCE
ANLATACAĞIM''
Kewell, geçmişte yaşadığı sakatlıklarıyla ilgili hikayeyi ve asıl
gerçekleri zamanı gelince anlatacağını söyledi.
Yaşadığı sakatlıklar sonrasında kişisel çalıştırıcı tutmak
zorunluluğunu hissettiğini anlatan Harry Kewell, sözlerini şöyle
sürdürdü:
''Ya her şeyden vazgeçecektim ya da birçok şeyden fedakârlık yapıp
tekrar sahaya çıkıp futbol oynayacaktım. Kişisel çalıştırıcı da bu
yolda önemliydi. O zamanlar bir ara artık bittim, sonum geldi diye
hissediyordum. Ama tekrar futbol oynamak için kendime bir şans
tanımaya borçlu da hissediyordum. Bazı olaylar beni bu konuda
geriye doğru itmeye çalışsa da Galatasaray'a gelmek ve
Galatasaray'ın bana sunduğu fırsatı değerlendirmekle beraber sentez
işledi ve işler yoluna girdi.''
Kewell, taraftarların kendisi için attığı gollerden sonra söylediği
şarkılara teşekkür ederek, ''Gerçekten inanılmazlar. Özellikle
şarkıyı duyduğumda çok keyif alıyorum. Hem zaten gol atmış
oluyorum, bu işin ilk güzel yanı, ikincisi hep bir ağızda bunun
sizin için söylenmesi çok hoş. Tekrar şunu belirtmem gerekiyor ki,
gol atmayı tabii ki çok seviyorum ve şarkıyı duymayı. Ancak benim
için her şeyden önemlisi takım. Ben bir takım oyuncusuyum ve önemli
olan takım olarak şampiyonluğa ulaşmak ve diğer kupalarda başarılı
olmak. Bunun için ne gerekiyorsa onu yapmaya hazırım'' ifadelerini
kullandı.
''FENERBAHÇE-GALATASARAY DERBİSİNİ İYİ PAZARLAMANIZ
LAZIM''
İngiltere Premier Lig'in dünyada en fazla izlenen ve değere sahip
olan lig olduğunu kaydeden Kewell, ''Hangi ülke olursanız olun, ne
kadar iyi bir lig organize ederseniz edin orası futbolun kalbi.
Orası başka bir dünya. Ama bu sizin güçlü ve iyi bir lig organize
edemeyeceğiniz anlamına gelmez'' dedi.
Kewell, Avustralya'da 5-6 yıllık maziye sahip bir liglerinin
bulunduğu ve bunu iyi bir organizasyon haline getirmeye
çalıştıklarını belirterek, ''Bizim için hedef Premier Lig olamaz.
Ancak kendi içinde tutarlı, seyirci sayısı ve ilgisi yüksek,
muntazam bir lig yaratmaya çalışıyoruz. Siz de hiçbir zaman o
seviyede olamayabilirsiniz ancak yaklaşabilirsiniz. Orada
Manchester United-Liverpool derbisi varsa sizin de belki de
dünyanın en büyük derbisi olan Galatasaray-Fenerbahçe derbiniz var.
Bunu iyi pazarlamanız lazım. İngiltere bunu çok uzun zamandır
yapıyor. Biraz zamana ihtiyaç var sanırım'' ifadelerini
kullandı.
''EN SEVDİĞİM SPORCU TIGER WOODS''
Avustralya spor kültüründe bulunan rugby, kriket ve Aussie Rules
sporlarının hepsini çok sevdiğini ancak kendisi için golfün yerinin
çok farklı olduğunu kaydetti.
Kewell, golfü hem oynamayı hem izlemeyi çok sevdiğini belirterek,
''Golfçü Greg Norman ülkemin sporcusu olarak önemlidir. Ancak ben
Tiger Woods hayranıyım. Her ne olursa olsun, en sevdiğim
sporcudur'' diyerek sözlerini tamamladı.