Haram yemedik’e intikam operasyonu!

Bülent Korucu, "Haram yemedik’e gecikmeli intikam operasyonu" başlıklı yazısında, "17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarında görev alan polislere yönelik algı operasyonları sürüyor" dedi.

Korucu "22 Temmuz’da gözaltına alınırken ‘haram yemedik’ sözü ile sürecin sembolü haline gelen polisleri tekzip etmek üzere ‘haram taltif operasyonu’ icra ediliyor" iddiasında bulundu. İşte Korucu'nun o iddiası:

2 AYDA CEVAP ÜRETEBİLDİLER

İsminin bile geçmediği soruşturmada ‘haram yemedik’ sözünün sahibi polisin fotoğrafı kullanılarak ‘hani haram yememiştiniz?’ cinliği yapılıyor. AK Parti’nin yönlendirmesindeki medyanın işi zor; bu cümleye cevap üretmeleri iki ayı buldu. ‘Hırsızdan korksaydım, polis olmazdım’ sözü için ise hâlâ bir şey üretemediler. Ya devreleri yandı ya da bir devlet hastanesinden ‘aslında bu polis hırsızlardan korkuyor’ raporu almaya çalışıyor olabilirler! En iyisi bir itirafçı bulup söz konusu polisin filanca tarihte hırsızlardan korktuğuna dair gizli tanık ifadesi yazdırsınlar. Gelelim iki gün önce hayata geçen son operasyonun sorularla şerhine...

17 ARALIK'A KATILAN POLİSLER Mİ?

1) Soruşturma 17 Aralık soruşturmasındaki polislerle ilgili mi?
Kesinlikle hayır. Algı operasyonu nitelemesini bu yüzden fazlasıyla hak ediyor. Fotoğrafı basılan ve isimleri sıralanan polisler herhangi bir suçlamaya muhatap değil. PKK’nın, silahlı eyleme başlamasının yıldönümündeki provokatif eylemlerine karşı görev alan Güvenlik Daire Başkanlığı personeli hedefte.

EFKAN ALA DÖNEMİNDE ÇIKAN KARAR NE?

2) Adı geçenlerle ilgili suçlamalar tatmin edici mi?
Öyle olmadığını biz değil İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) söylüyor. Aynı iddialar üzerine idari soruşturmayı sonuçlandıran Kurul, oybirliği ile bırakın adli soruşturmayı, herhangi bir disiplin cezasına bile gerek duyulmadığına karar vermiş. Hem de 26 Haziran 2014’te; yani Efkan Ala’nın bakanlığının altıncı ayında. Sadece iki komiser yardımcısı ile iki memur hakkında kasıtsız biçimde özensiz dosya hazırlamaktan ‘uyarı’ cezası verilmesi uygun bulunmuş.

TALTİFLERİ GÖZALTINDAKİLER Mİ VERDİ?

3) Taltifleri gözaltına alınan kişiler mi veriyor?
Bu kişilerin sadece teklif yetkisi var, karar tamamen Emniyet Genel Müdürlüğü’ndeki Taltif Komisyonu’nda. Komisyon yılda dört kez toplanarak ön komisyonlardan gelen dosyaları değerlendiriyor ve İçişleri Bakanı’nın imzasıyla ödülleri dağıtıyor. Bütün birimler gibi Güvenlik Daire Başkanlığı da Taltif Ön Komisyonu kurmuş. YDK “nihai kararın EGM taltif komisyonun yetkisinde olduğu” tespitiyle adı geçenleri aklamış. Şayet suçsa ancak ‘iştirak halinde suçtan’ söz edilebilir. Ve öncelikle yetkiyi kullanan asıl komisyon, genel müdür ve içişleri bakanı itham edilir.

KİMLER NE KADAR TALTİF ALMIŞ?

4) Sadece operasyonda adı geçenler ve 17 Aralık polisleri mi taltif almış?
Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler imzasıyla TBMM’ye verilen rakama göre dört yılda 684 bin 676 Emniyet mensubu taltif almış. Yani personelin yüzde 91’i bu uygulamadan yararlanmış. Hükümete yakın medyanın son dönemde manşetlere taşıdığı emekli Emniyet Müdürü Hanefi Avcı 747 taltif almış mesela. Daha ilginci bu operasyonu yürüten Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı Orhan Özdemir 533 maaş taltifi ile ödüllendirilmiş. Liste uzayıp gidiyor. ‘Tatildekiler bile almış’ suçlaması komik, zira söz konusu çalışmalar öncesi ve sonrasıyla ele alınıyor. Operasyonun yapıldığı günle sınırlamak yanlış; YDK da böyle kayıt düşmüş zaten.

BİR MAAŞ TALTİF NE KADAR EDER?

5) Gerçekten tam maaş taltifi mi alıyorlar?
Algı operasyonunun en insafsız boyutu burası: taltifin brüt maaş üzerinden alındığı yanılgısı oluşturacak şekilde haberler yapılıyor. Dün Turhan Bozkurt bu konuyu güzelce izah etmişti. Son zamlarla birlikte 48 lira ile 392 lira arasında bir paradan söz ediyoruz. Ayrıca bu taltifin bir defada alındığı imajı veriliyor. Tek seferde ve bir yılda alınacak taltif sınırı var. 20 yıllık bir emniyet müdürünün taltiflerin çoğunu önceki rütbelerde aldığı düşünüldüğünde rakamların abartıldığı gibi olmadığı anlaşılır. Toplam rakam görevdeki yıla bölündüğünde senede brüt bir maaşı bile bulmuyor.

AYAKKABI KUTUSU'NDAKİNİN 840'TA BİRİ!..

17 kişinin usulsüz olarak aldığı öne sürülen para, 17 Aralık’ta bir ayakkabı kutusunda çıkan dört buçuk milyon doların 840’ta 1’ine tekabül ediyor. 12 bin lira (ki bu para bir hak ve yasal bir ödül olarak bakanlık oluruyla veriliyor...) için koparılan fırtınanın binde birini 17 Aralık hak etmiyor mu?