Haram dedi, piyango ödülünü dağıttı

CHP Mardin Milletvekili Muharrem Doğan, dönemin Diyanet İşleri Başkanı'nın önerisi üzerine 'alın teriyle kazandığı servete haram para karıştırmadığını' söylüyor. Doğan Milli Piyango'nun insanları tembelliğe alıştırdığını öne sürüyor Haram dedi, piyango ikramiyesini dağıttı CHP Mardin Milletvekili Muharrem Doğan , bu dönem TBMM'nin en renkli kişilerinden biri. Doğan; yılbaşı öncesinde bir zamanlar Milli Piyango'dan kazandığı 5 kilo altını ''haramdır'' diye fetva verilince dağıtması öyküsüyle gündeme geldi. Doğan, bir yandan ''Atatürk'e âşık olduğunu, partisini sevdiğini, ailesinde türbanlı bulunmadığını'' vurguluyor, diğer yandan da ''Ramazanda bir grup başkanvekilinin iftardan önce kürsüde su içmesinin seçmenleri önünde kendini zor durumda bıraktığını, partisinden rahatsız olduğunu'' söylüyor. 'Şov yapmıyorum' Doğan, piyango kazanma öyküsünü anlatırken, öncelikle ''popülist şov amacı taşımadığına, Mardin'de örnek işadamı seçildiğine, vergi rekortmeni olduğuna'' dikkat çekiyor. Doğan, öyküsünü şöyle anlatıyor: ''1990'da 5 milyar lira para ikramiyesi ve 22 kilo külçe altın ile 6 Mercedes vardı ikramiye olarak. Benim biletime 5 kilodan az külçe altın vurdu. Biletim tam değildi. O zaman Türkiye'nin değişik illerinden 53 bilet almıştım. Haram olduğunu, kumar olduğunu bilmiyordum. 16 Ocak 1991 tarihinde Ankara'ya geldim. Milli Piyango idaresine gittim. Bana bazı işlemler için öğleden sonra gelmemi söylediler. Tekrar gittiğimde etrafımı 5-6 kişi kuşattı. Bileti bize verin, size ek bir para verelim, dediler. Bu para ikramiyenin yarısı kadardı. Bu konu çok önemli. Milli Piyango önünde birileri bekliyor ya da birileri oyalıyor kazananları, gelince bu kişiler buluyor. Kara paranın aklanması konusunda çok dikkatli olmak lazım. Anladım ki kara para aklayacaklar. Kabul etmedim.'' 'Cumhuriyet çocuğuyum' Öykünün asıl bundan sonrası ilginç. Muharrem Doğan, ''Cumhuriyet çocuğu olduğunu, 83 yıllık CHP'li bir aileden geldiğini, ancak inançlı olduğunu'' söylüyor ve ekliyor: ''Nasıl devletin koyduğu vergiyi ödüyorsak, Allah'ın koyduğu bir vergi var, zekât, onu da ödemek lazım. O zaman Tayyar Altıkulaç Diyanet İşleri Başkanı'ydı. Onu aradım, bulamadım, yardımcısıyla konuştum. İkramiyenin zekâtını nasıl vereceğiz, diye sordum. Hepsini vereceksiniz, kumardır, fetva istiyorsan görüşüm budur, dedi. O zaman 1 kilo altın 37 milyon 200 bin liraydı. Çok kıymetliydi yani. Sermayemi döktüm, onun yanında bu para cüzi bir şey çıktı. Suyu bulandırmayalım, sermayemize zarar gelmesin diye hepsini dağıttım. Artık hiç piyango bileti almıyorum. Haramdır, alın teriyle kazandığımız servete haram para karışmasını istemedim. Bu benim inancım.'' 'Tembelliğe alıştırıyor' Doğan, Milli Piyango ikramiyelerinin insanları tembelliğe alıştırdığını, ikramiye parasının haram olduğuna inandığını yineliyor. Bunu söylerken bir kaygısını da eklemeden edemiyor: ''Bunu söyleyince Milli Piyango İdaresi'ne zarar veriyoruz. Ama söylemek zorundayım. İkramiye kazananlar hep kayboldu, iflas ettiler. Ertesi gün karısını değiştirmeye kalktılar, aileleri dağıldı, çoğu şimdi sefilleri oynuyor.'' Doğan, Mardinli hemşerilerini Ankara'daki otellerinden birinde ağırlıyor. Bir otobüs firmasıyla anlaşmış, seçmenlerinin ulaşım sorununu çözüyor, kan gereksinimi olduğunda metroda anons yaptırıyor. Maaşını da yardım derneklerine, Atatürkçü derneklere bağışlıyor. Doğan, bir yandan ''Kuran'ı ezbere bildiğini'' vurgularken, diğer yandan 1977'den bu yana CHP'de görev yaptığını, ''Atatürk'e âşık olduğunu, ailesinde bir tek türbanlı kadın olmadığını'' yineliyor. ''Cami de yaptırdım, okul da yaptırdım. 93 öğrenciyi okutuyorum. Her yıl 15-20 diploma alıyorum. O kadar zengin işadamı var ki, zekâtlarını verseler fakir kalmaz'' diyor.