Hapisteyken işlenen suçlardan yargılandı

İNTERNETHABER.COM
Polis soruşturması ve adli yargılamalara dönük eleştiriler gündemden düşmüyor. Son olarak medyaya düşen habere göre polis ve mahkeme arasındaki akıllara ziyan öykülere bir yenisi daha eklendi. Halihazırda Metris Kapalı Cezaevi'nde tutuklu olan Sezgin Sayilı'nın İstanbul Emniyeti ve Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan yargılama öyküsü Avukat Gülcihan Karakoç'u isyan ettirdi.

HAPİSTEYKEN İŞLENEN SUÇLARDAN BİLE YARGILANDI

12 Ekim 11'de cezaevinden tahliye olan Sezgin Sayilı'nın hapisten çıktıktan bir ay sonra gözaltına alınmasıyla başlayan olaylar zinciri bu kadar da olmaz dedirtecek cinsten. 12 Kasım 2011'den beri tutuklu olarak yargılanan Sezgin Sayilı, gözaltında polis tarafından sayısız iddia ile suçlandı. Sayilı'nın sabıkalı olmasından ilham alan Polis, zanlıyı 30 Eylül'den 12 Kasım'a kadar işlenmiş bütün kap kaç olaylarından sorumlu tuttu. Avukat, müvekilinin cezaevinde olduğu tarihlerdeki olaylardan bile suçlandığını söylerken, 20 ayrı kap kaç suçundan dolayı teşhise çıkarıldığını söyledi.

FOTOĞRAFTAKİ HATAYI BULUNUZ

Avukatın paylaştığı teşhis fotoğrafları ise evlere şenlik. Birbiriyle ilgisi olmayan dört insanın birarada sunulduğu teşhis fotoğrafı, polisin çalışma tarzına yönelik eleştirileri hatırlattı.

Avukat , Sayilı'nın karakolda işkence gördüğünü savunurken, müvekilinin Emniyet'e götürülürken yediği dayağın, Bakırköy Devlet Hastanesi tarafından verilen raporda belgelendiğini söyledi. Müvekilinin karakolda dayak yediği gecenin kamera kayıtlarının işkece dosyası da dahil dosyalarda bulunamadığını kaydeden Karakoç "yolda yediği dayak karakolda olan biten hakkında bir fikir vermiyor mu?" diye sordu. Sayilı'nın gözaltında gördüğü işkence ile ilgili soruşturmanın sürüncemede bırakıldığını vurgulayan Avukat, mahkemenin tutumunu da eleştirdi.

Yargılama süreci boyunca adil bir mahkeme süreci yaşanmadığını vurgulayan Avukat, mahkeme heyetlerinin müvekiline aynen polis gibi, peşin hükümlü ve ön yargılı yaklaştığını söyledi. "Sezgin Sayilı, hakkındaki eski dosyalar nedeniyle mahkeme tarafından peşinen suçlu sayılıyor" dedi. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından olay yerinin tespiti, mobese kamera kayıtlarının celbi, keşif gibi taleplerinin olayın üzerinden uzun zaman geçmesi sebebiyle reddedildiğini, sadece usulüne uygun yapılmayan teşhis işleminin nazara alındığını, başkaca bir delil toplanmadığını  kaydeden Karakoç, Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin aynı gün aynı usulde yapılan teşhis işlemine dayanarak ve olayın bir alışveriş merkezinin arkasında gerçekleşmesine rağmen kamera kayıtlarının celbi ve keşif talebinin reddedilerek  müvekkiline 9 yıl 2 ay ceza verdiğini , müvekkilinin uğradığı işkence sebebiyle polis memurları aleyhine 12.11.2011 tarihinde  başlatılan soruşturmanın ise yetkisizlik - karşı yetkisizlik kararları ile adliyeler arasında dolaştırılarak sürüncemede bırakıldığını beyan ederek başlatılan soruşturmaları ve kovuşturmaları gereği gibi yapmayan savcılar ve hakimleri  HSYK'ya şikayet edeceğim." dedi.

MEDYA SADECE BÜYÜK SİYASİ DAVALARI DİKKATE ALIYOR

Müvekilinin yaşadığı haksızlıklar karşısında çaresiz durumda olduğunu vurgulayan Avukat Gulcihan Karakoç, medyanın adli davalar karşısında duyarsız olduğunu söyledi. "Ergenekon, Balyoz, KCK gibi davalardaki sorunlar medyada geniş bulsa da adli dosyalarda yaşanan haksızlıklar gözardı ediliyor. Siyasi olmayan dosyalarda yaşanan dramlar da medyanın kamusal sorumluluğu içindedir" dedi.

DEVLET HASTANESİ'NİN VERDİĞİ İŞKENCE RAPORU