Hantepe'deki 7 şehit özensizlik kurbanı
Abone olBilirkişi Hantepe'de 7 askerin ölümüne neden olan intikalle ilgili raporunu tamamladı. Raporda yer alan ayrıntılar ise çok çarpıcı.
Çukurca'da 7 Mehmetçiğin şehit olduğu mayın
patlamasına ilişkin davada mahkeme, sanıkların kusurları açısından
statülerine göre değerlendirme yapılması için bilirkişi heyetini
yeniden görevlendirdi.
Sözkonusu bilirkişi heyeti ilk raporunda davanın bir numaralı sanığı Zeki Es'in kusurlu olduğunu ortaya koymuştu. İkinci raporda ise bölüğün intikali ile ilgili hususların yakından takip ve kontrol edilmesi konusunda gerekli dikkat ve özenin gösterilmediği belirtildi.
28 Mayıs 2009'da Hakkâri Çukurca'da 7 askerin şehit olduğu mayın patlamasıyla ilişkin Genelkurmay Askeri Mahkemesi tarafından görevlendirilen bilirkişi raporunu sundu.
Tuğgeneral Zeki Es ve Tümgeneral Gürbüz Kaya davası için hazırlanan bilirkişi raporunda bölüğün intikali ile ilgili hususların yakından takip ve kontrol edilmesi konusunda gerekli dikkat ve özenin gösterilmediği belirtildi.
PATLAYICILARIN ETKİSİZLEŞTİRİLMESİNDE UYGUN OLMAYAN
FAALİYETLER ENGELLENMEDİ
Raporda, patlayıcıların döşendiği bölgeden askerlerin emniyetle geçişlerinin takip ve kontrol edilmediği eksiklik olarak değerlendirildi.
Bölgede icra edilecek faaliyetlerle ilgili verilen emirlerde tatbik krokilerinde tuzaklanmış patlayıcıların tipleri ve miktarları, koordinatları, geçitlerin giriş-çıkış koordinatları gibi tamamlayıcı bilgilerin gerekli özenin gösterilmediği, alınan tedbirlerin yeterli olmadığı belirtildi. Raporda, "Operasyonun planlanması ve icrası safhasında, operasyonun planını onaylayıp yayınlayanlar, taktik komuta yerlerinde harekatı sevk ve idare edenler, kılavuzlama hizmeti yapan personelin sorumlu olduğu değerlendirilmektedir" denildi.
Çukurca Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı dışında, şehit ve yaralıların tahliyesi dışında olay yeri incelemesi tamamlanıncaya kadar olay mahalinde hiçbir faaliyetin gösterilmemesi gerektiği kaydedilen raporda, "Alarm ikaz ve ihbar sistemi olarak kullanılan patlayıcıların etkisiz hale getirilmesi hususunda taktik komuta yerlerindeki personelin usule uygun olmayan bu faaliyetin önlenmesine yönelik herhangi bir gayret ve girişiminin olmaması bir eksiklik olarak kıymetlendirilmiştir" denildi.
FARKLI GÜZERGÂHTAN GİDİLMİŞTİR
Patlamanın yaşanmasından kısa bir süre önce ayağı burkulan erin geriye tahliyesinin farklı güzergahtan yapıldığının altı çizilen raporda, bu durumun planlanandan farklı bir istikametten intikal etmesinin patlayıcıların bulunduğu bölgeden bölüğün emniyetle geçişi açısından önemli olduğu vurgulandı.
Rapora göre askerin attığı havan mermilerini bulan PKK'lılar, bunlardan mayınlar oluşturup askere tuzak kurmuştu. Bu mayınları bulan askerler, yapılarını değiştirerek uluslararası sözleşme, iç mevzuata aykırı bir şekilde tekrar döşedi.
Bilirkişi raporunda daha önce PKK'ya karşı kullanılan ancak
patlamadığı için yine PKK'lıların eline geçen 120 mm'lik havan
mermisinin TSK'ya karşı tuzaklandığı belirtildi. Keşif sırasında
bulunan bu mayınların, askerlerin şehit olduğu dere yatağı
bölgesine yerleştirildiği bunun Türkiye'nin taraf olduğu Ottawa
Sözleşmesi'ne ve Kara Kuvvetleri, Jandarma Komutanlığı iç
mevzuatlarına aykırı olduğu özellikle vurgulandı.
Raporda, "Teröristlerce yerleştirildiği tespit edilen bu
mühimmat, yine teröristlere karşı önlem almak amacıyla, basma
düzeneği ile harekete geçecek şekilde tuzaklandı. Bu durum mevzuata
aykırıdır" denildi.