Hans Jorg Kreschmer Van'da

AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi Hans Jorg Kreschmer, ''AB Komisyonu Bakanlar Konseyi'nin, kendilerine sunulan taslakla ilgili yapacağı tartışmanın sonucunda, daha önce belirlenen koşullardan farklı bir koşul ortaya çıkaracağını düşünmüyorum'' dedi. Kreschmer, seminerin ardından, AB Komisyonu'nun onay için bugün görüşeceği ve Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin çerçevesini belirleyecek olan belgenin taslağıyla ilgili olarak gazetecilere yaptığı açıklamada, bugünün önemli bir gün olduğunu, AB Komisyonu'nun müzakere çerçevesinin bir taslağını oluşturarak, AB Komisyonu bakanlarına ileteceğini söyledi. Bunun 3 Ekim'den önce yapılması gerektiğini belirten Kreschmer, şöyle konuştu: ''Bu çerçeve taslak içinde, Türkiye ile AB arasındaki müzakerenin bazı koşulları belirlenmiş olacak. Zaten 17 Aralık'ta, konsey kararıyla bu çerçeve içindeki koşullar daha önce belirlenmişti. Dolayısıyla üye devletlerin herhangi bir sürpriz teklif getireceğini düşünmüyorum. Bakanlar Konseyi'nin kendilerine sunulan taslakla ilgili yapacağı tartışmanın sonucunda, daha önce belirlenen koşullardan farklı bir koşul ortaya çıkaracağını düşünmüyorum.'' Kreschmer, taslağın, Türkiye ile AB'deki sivil toplum örgütleri arasında diyaloğun geliştirilmesi açısından önem taşıdığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''AB Komisyonu, bu taslakla Türkiye ve AB'deki sivil toplum örgütleri arasında bir diyalog oluşturmayı planlıyor. Türkiye tarafında ve AB tarafında kamuoyunda, bazı sorunlar bulunmaktadır. Bunları bertaraf etmek için, sivil toplum örgütleriyle diyalog büyük önem taşımaktadır. AB içinde Türkiye'nin üyeliğini şüpheyle karşılayan kesimler bulunmakta. Türkiye'de ise AB'ye üyeliğin ne anlama geldiğini tam olarak kavramayan kamuoyu bulunmaktadır.'' AB ile Türkiye arasındaki müzakerelerin çok kolay geçmeyeceğine işaret eden Kreschmer, Türkiye'nin çok büyük bir dönüşüm ve reform sürecinden geçtiğini, bunun da toplumun bazı kesimleri için birtakım zorluklar yaratabileceğini kaydetti. -''AB PROJESİ DÜNYADAKİ EN BAŞARILI PROJELERDEN BİRİ''- Kreschmer, nihai sonuç itibariyle düşünülmesi durumunda, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin son derece faydalı olduğunu belirterek, ''AB projesi, dünyadaki en başarılı projelerden biri. Üye devletlere barış, refah ve istikrar getirdiğini görmekteyiz. Dolayısıyla üyelik, Türkiye ve AB için vazgeçilmez bir fayda sağlayacaktır'' diye konuştu. Hollanda ve Fransa'daki referandumlara yönelik soruları da yanıtlayan Kreschmer, sonuçlarından üzüntü duyduğu referandumun Türkiye ile ilgili olmadığını, AB anayasasının kabulüyle ilgili olduğunu, ancak anayasanın kabul edilmesini istemeyen kesimlerin, Türkiye'nin üyeliğini olumsuz bir durummuş gibi göstererek, yandaş sağlamaya çalıştıklarını söyledi. AB'ye üye olan ve Türkiye'den göç alan ülkelerde, Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik olumsuz düşünceler bulunduğunu anlatan Kreschmer, bunun aşılması için Türkiye ile AB'deki sivil toplum örgütleri arasında diyaloğun geliştirilmesi gerektiğini kaydetti. -İNGİLTERE'NİN AB DÖNEM BAŞKANLIĞI- İngiltere'nin dönem başkanlığına yönelik değerlendirmelerde de bulunan Kreschmer, şöyle konuştu: ''2005'in ikinci yarısı itibariyle İngiltere'nin AB dönem başkanlığını elde etmiş olması önemli. Çünkü İngiliz hükümeti zaten Türkiye'yi müzakere sürecinde desteklemekteydi. Bu desteğini sürdüreceğine inanıyoruz. Bütün AB devletleri elbette ki eşit derece önemlidir, ancak İngiltere önemli büyük devletler arasında yer almaktadır. Umarım bu ülke başkanlığında elde edilen sonuçlar başarılı olur.'' Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde kararlı ve amaca odaklanmış şekilde hareket etmesi gerektiğini söyleyen Kreschmer, Türkiye'nin bütün kriterleri tamamlamadan AB'ye üye olamayacağını, dolayısıyla bütün enerjisini bu yönde kullanması gerektiğini ifade etti. Kreschmer, özellikle kamuoyunda, medya aracılığıyla bu enerjiyi farklı yöne dağıtma eğilimi bulunduğunu kaydederek, ''spekülasyona yol açacak haberlerle Türkiye'nin bu konuya odaklılığının çarpıtılmaya çalışıldığını'' söyledi. Van'da üç gün sürecek seminerin önemine de işaret eden Kreschmer, bu toplantının AB Bilgilendirme Ofisleri'nin yıllık olarak düzenlediğibir toplantı olduğunu, bunların kamuoyunda AB bilincinin oluşturulması için büyük önem taşıdığını belirtti.