Hangi yazar mafyayla ilgili ne yazdı?
Abone olSabah yazarı Emre Aköz, üç ayda bir yayınlanan Karizma Dergisi'nden alıntı yaparak, medyadaki yazarların mafyayla ilgili olarak neler yazdıklarını değerlendirdi.
Sabah Gazetesi'nin 'alıntı uzmanı' Emre Aköz, bu kez de üç ayda bir yayınlanan Karizma Dergisi'nden alıntı yazısında mafyayla ilgilenen yazarları kategorize etti:
- Entelektüel Birikimin Potası sloganıyla üç ayda bir yayınlanan 'Karizma' dergisi son sayısını 'Mafya'ya ayırdı. Benim de dahil olduğum bir grup yazar mafya ve mafyalaşmaya çeşitli açılardan yaklaşıyor:
TV Yayınlarındaki Mafya Tiplemeleri ve Dizilerin Bireysel ve Toplumsal Etkileri (Cengiz Özdiker)... Türkiye Tipi Yolsuzluk (Eser Karakaş)... Kosmos'tan Kaos'a ya da Anarşi, Terör, Mafya (Bekir Karlığa)... Hukuk Devletinde Organize Suçlulukla (Mafya) Mücadele (Ümit Kardaş)... Kapitalizm Varsa Mafya da Olacaktır (Mustafa Sönmez)... Yapışık İkizler (Mahir Kaynak)... Mafya ya da Hasta Toplumun Öksürüğü (Mehmet Ali Kılıçbay)... Kötülük Bağlarımız (Nevval Sevindi)... Türkiye'de Mafya'nın Tasfiyesi ve AB Hedefi (Nuh Gönültaş)... İhtiyaçlar, Yasaklar ve Mafya (Emre Aköz)... Titremeyen Mücrimler (Oğuz Tan)... 'Baba'lar, 'Sıkı Dostlar' ya da 'Dokunulmazlar' (Uğur Vardan)... Futbolun Mafyası-Mafyanın Futbolu (Ecevit Kılıç)...
Ayrıca Karizma dergisinin editörü Cem Küçük, Sabah'ın futbol yazarı Kazım Kanat ile 'futbol-devlet-mafya' ilişkilerini merkeze alan bir söyleşi yapmış.
Kaş yapayım derken
Başlıktan da tahmin edeceğiniz gibi ben 'ihtiyaçlar ve yasaklar' diyalektiği açısından mafyayı ele almaya çalıştım: Kapitalizm çağında ihtiyaçlara yasak koyduğunuz anda mafya ortaya çıkıyor.
'Mutlak serbestlik' olursa mafya da oluşmuyor. Ancak 'mutlak serbestlik' (ki buna 'ultra liberalizm' de diyebilirsiniz) bir hayal. Devletler yasaklar getirmek zorunda. Örneğin uyuşturucu kullanımını engellemek gerekiyor. Sonuç: Mafya bu yasaktan faydalanıyor.
Bu fikri örneklerken ABD'deki içki yasağından da söz etmiştim. Tarihin en ünlü mafya babası Al Capone'u ortaya çıkaran tam da o içki yasağıydı.
Ve tesadüfe bakın: İçki kültürü dergisi Gusto, şubat sayısında çok ilginç bir inceleme yayınladı. Teoman Hünal, ABD'de 1920 ile 1933 yılları arasında uygulanan içki yasağını anlatıyor.
Bu yazıdan öğrendiğimize göre 'Prohibition' denilen içki yasağının öncüsü bir elinde balta, diğer elinde İncil olan Carry Nation adlı dindar bir kadındı.
Olay ne kadar ironik değil mi: Sen dini inançların nedeniyle "Bütün kötülüklerin anası" dediğin içkiye karşı çıkıyorsun... Ama aynı anda, tam da böyle yaptığın için mafya oluşuyor! Ve belki de topluma içkinin vereceği kötülükten çok daha fazlasını mafya veriyor.
İçki düşmanlarına ilişkin bir anekdotla yazımızı bitirelim: Papaz yaralı askere çıkışmıştı: "Viskinin kurşunlardan daha çok insanın ölümüne yol açtığını bilmiyor musun?" Asker acısını dindirmek için bir fırt çekip cevabı yapıştırmıştı: "Vücudumun viski ile dolmasını, kurşunla dolmasına tercih ederim."
Mafyanın doğuşunu ve çalışma biçimini merak edenler bu iki dergiden yararlanabilir.
Yazı: Emre Aköz
Kaynak: