Görmeye alışkın olduğumuz ünlü isimlerin kimisi eğitim gördükleri alanda kimisi hedefleyerek girdikleri bölümlerin dışında meslek edindi. İşte ünlü isimlerin okudukları üniversite ve mezun oldukları bölümler...Halit Ergenç-1989’da İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri'nden ikinci senesinde ayrılan Ergenç, aynı sene girdiği Mimar Sinan Üniversitesi Opera ve Müzikal Tiyatro Oyunculuğu Bölümlerini bitirdi. Burak Özçivit-Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi-Fotoğrafçılık Bölümü Neslihan Atagül-Yeditepe Üniversitesi - Tiyatro Bölümü Kerem Bürsin-Üniversite eğitimini oyunculuk üzerine alarak Emerson College'nin Pazarlama İletişimi Bölümü'nden mezun oldu. Elçin Sangu-Yeditepe Üniversitesi ve Mersin Üniversitesi Opera Bölümü Barış Arduç-Kayseri Erciyes Üniversitesi Spor Akademisini kazandı fakat ilk yılında okula adapte olamayınca İstanbul'a geri dönerek özel oyunculuk eğitimleri aldı. Sinem Kobal-Beykent Üniversitesi - Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne ve Gösteri Sanatları Bölümü Bergüzar Korel-Mimar Sinan Üniversitesi - Tiyatro Bölümü Cem Yılmaz-Boğaziçi Üniversitesi - Turizm ve Otel Yönetimi Bölümü Aslı Enver-Haliç Üniversitesi - Tiyatro Bölümü Fahriye Evcen-Almanya Düsseldorf Heinrich Heine Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde okurken dizi teklifleri alınca, okulunu donduran Evcen daha sonra eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü'nde tamamladı. Çağatay Ulusoy-İstanbul Üniversitesi - Orman Fakültesi Sulama Sistemleri Bölümü Aras Bulut İynemli-İstanbul Teknik Üniversitesi - Uçak Mühendisliği Bölümü İlker Kaleli-İstanbul Kültür Üniversitesi - Sanat Yönetimi Bölümü Kenan İmirzalıoğlu-Yıldız Teknik Üniversitesi - Matematik Bölümü Son olarak 'İnadına Aşk' dizisinde rol alan Cevahir Turan yüksek lisans eğitimini tamamladı.Sosyal medya hesabından verdiği mezuniyet pozunu paylaşan Turan fotoğrafının altına şu mesajı yazdı: "Hayatımda hiç sınavsız geçmeyen şu Haziran ayında, yüksek lisansımdan da mezun oldum. 'Tarkovski'nin filmlerinde oyunculuk' konulu tez çalışmam, sanatı ve bilimi birleştirmeme neden oldu. Felsefi, sosyolojik ve psikolojik beslemelerle filmlerini oluşturan, şiirsel sinemanın ustası büyük Rus yönetmenin derin dünyasına girmemi sağladı. İnsan ancak manevi taraflarına değer verip, ruhunun derinliklerine inmeye çalıştığında 'insan' olabileceğinden ve ruhunun kusursuzluğu konusunda çaba sarf etmesi gerektiğinden bahseder Tarkovski. Maneviyata bu denli önem veren, sinemada zamanı en kusursuz şekilde yakalayan ve yaratma eyleminde yeni bir hayatın beyazperdede doğmasını sağlayan eşsiz yönetmen Tarkovski'ye sevgim ve saygım sonsuzdur. Beni Tarkovski ile tanıştıran canımdan çok sevdiğim ağabeyime, desteğiyle bu süreçte yanımda hissettiğim can arkadaşlarıma ve tabi ki sıcacık yüreğiyle bana emek veren, en güzel ve doğru şekilde yönlendiren değerli hocam Ayla Kapan Ezici'ye sonsuz teşekkür ediyorum. Yaşasın maneviyat, yaşasın 'gerçek' sanat!