Hangi sebze, neye iyi geliyor?
Abone olSebze ve meyveler ne kadar çiğ ve taze yenirse faydaları da o kadar çok oluyor. Demir yönünden zengin olan ıspanak, diğerlerine göre daha çok protein içeriyor.
Biberde bulunan bol beta karoten ve C, P, K vitaminleri mideyi
kuvvetlendiriyor. A vitamini ve fosfor kaynağı patlıcan sinirlere
iyi geliyor, kalp çarpıntısını gideriyor. Sadece lahana
çeşitlerinde bulunan U vitamini, mide ve bağırsakların iç yüzeyini
koruyor, oralardaki yaraların iyileşmesini sağlıyor. Fosfat ve
potasyum ihtiva eden karnabaharın içeriğinde aynı zamanda kadınları
göğüs kanserine karşı koruyan ‘indol-3 karbonal’ bulunuyor.
İçeriğinde bolca, güçlü bir kanser savaşçısı olan beta karoten
bulunduğundan brokoli, yenilebilecek, suyu içilebilecek en iyi
besinlerden biri... ISPANAK ABD’de, tüketimde ıspanak salatası başı
çekiyor. Demir yönünden zengin, koyu yeşil yapraklı ve güzel tadı
olan ıspanak, diğer yapraklı sebzelere nazaran daha çok protein
içeriyor. Salatada yenilen çiğ ıspanak, harika bir lif kaynağı.
Ispanak suyu, bol C vitamini ile soğuk algınlıklarına karşı
dayanıklılık veriyor ve hemoroid rahatsızlığına iyi geliyor.
Ispanak, provitamin A, C vitaminleri, demir ve çeşitli enzimlerce
çok zengin olup, bu maddeler, insanda bol kan yapıyor. Ispanak
ayrıca, kemiklerin ve dişlerin sağlamlığını temin ediyor. Ispanak
suyu, kalp adalelerini de kuvvetlendiriyor. Özel enzimi ile pekliği
giderip bağırsak zehirlenmesini önlüyor. Kalp rahatsızlığı
olanlara, haftada 1-2 fincan taze sıkılmış ıspanak suyu içmeleri
öneriliyor. Uzmanlar, ıspanağın, karaciğeri, lenf bezlerini, kan
dolaşımını uyardığını belirterek, hamilelere, ‘kanlı-canlı bir
bebeğe sahip olmaları için’ bol ıspanak yemelerini tavsiye ediyor.
FASULYE Taze fasulyenin, vücudun çalışmasını, gelişmesini ve
tamirini sağladığını vurgulayan uzmanlar, genç-ihtiyar herkese
tavsiye ediyor. Uzmanlar, taze fasulyenin, pankreas bezesini,
böbrekleri, karaciğeri ve kalbi kuvvetlendirdiğini, albümin ve
şekerde de çok fayda verdiğini bildiriyor. BEZELYE Kansızlığı
gideren ve pekliği geçiren taze bezelyenin, kan kanserine karşı
koruyucu etkisi olduğunu ifade eden uzmanlar, gıda değeri ve insana
zarar vermeme bakımından fasulyeden daha üstün olduğunu savunuyor.
SİVRİ BİBER Uzmanlar, biberlerde, bol beta karoten, C, P ve K
vitaminleriyle bazı alkoloidler bulunduğunu kaydederek, bunların,
mideyi kuvvetlendirdiğini, iştah açtığını ve mide tembelliğini
giderdiğini söylüyor. Özellikle acı biberin, erkeklerde cinsel
isteği arttırdığını belirten uzmanlar, P vitamini ile damarları
yumuşatıp kanamayı önlediğini, K vitamini ile de kanın pıhtılaşma
kabiliyetini arttırarak kanamaları durdurduğunu bildiriyor.
PATLICAN Uzmanlar, patlıcanın, A vitamini, fosfor ve kendine has
bazı esanslara sahip olduğunu, bunlarla sinirleri teskin ettiğini
ve kalp çarpıntısını giderdiğini vurguluyor. Patlıcanın pankreas,
karaciğer ve böbrekleri kuvvetlendirdiğini, bol idrar söktürdüğünü,
vücuttaki fazla suyu dışarı boşalttığını ve kilo verdirdiğini
kaydeden uzmanlar, şeker hastalarının, patlıcan salatasından çok
fayda gördüğünü, kansızlığa iyi geldiğini, kanı arttırdığını ve
kalbe sükunet verdiğini ifade ediyor. Uzmanlara göre, patlıcan, en
sağlıklı olarak kül veya ocakta pişirilip kabukları soyulmalı ve
ince kıyılmalı. LAHANA Bol miktarda B, C ve E vitamini ve potasyum
içeren lahananın, şeker ve romatizma hastaları için de çok faydalı
olduğunu belirten uzmanlar, bol arsenik, kükürt ve vitaminleri ile
kanı temizleyip cildi güzelleştirdiğini, bol idrar söktürdüğünü,
vücuttaki suyu ve zehirli maddeleri idrarla dışarı attığını
bildiriyor. Uzmanlar, lahananın kansızlığı giderdiğini ve kansere
karşı etkili olduğunu da kaydediyor. Uzmanlar, sadece lahana
çeşitlerinde bulunan U vitamininin, mide ve bağırsakların iç
yüzeyini koruduğunu, oralardaki yaraların iyileşmesini sağladığını
da vurgulayarak, bu sebzenin, yaşlanmayı önleyici ve kalp krizine
karşı koruyan bir mineral kabul edilen selenyumun kaynağı olduğunu
hatırlatıyor. Uzmanlar, selenyumun ayrıca, sağlıklı görünüşlü bir
cilt verdiğini ve erkeğin cinsel gücünü arttırdığını da belirtiyor.
KARNABAHAR Fosfat ve potasyum ihtiva eden ve içeriğinde, kadınları
göğüs kanserine karşı koruyan ‘indol-3 karbonal’ bulunan
karnabaharın, lahanadaki besin değerinin çoğuna sahip olduğunu
bildiren uzmanlar, “Karnabahar çiçek olduğu için, bol bol fosfor ve
vitaminleri, cinsiyet hormonu, bol E vitamini ve protein içerir. Bu
maddeleri ile cinsel gücü arttırır, buna bağı olarak kalp
rahatsızlıklarını da giderir. Sinirleri ve beyni iyi çalıştırır,
onların yıpranmasını önler” diyorlar. BROKOLİ Uzmanlar, brokolide,
havuçtakinden daha fazla beta karoten bulunduğunu söyleyerek, bu
sebeple yenilebilecek, suyu içilebilecek en iyi besinlerden
olduğunu kaydediyor. Beta karotenin, güçlü bir kanser savaşçısı
olduğunu vurgulayan uzmanlar, yemek borusu, mide, bağırsak
kanserleri tehlikesini azalttığını ifade ediyor. Brokolinin ayrıca,
B1 ve C vitamini ile dolu olduğunun altını çizen uzmanlar, yüksek
miktarda kalsiyum, kükürt, potasyum ve selenyum maddeleri
içerdiğini belirtiyor. Mineral ve demir eksikliğini gideren
brokolinin vitamin deposu olduğunu bildiren uzmanlar, suyunun havuç
veya elma suyu ile karıştırılarak içilmesinin de faydalı olduğunu
kaydediyor. PIRASA Pırasanın bol vitaminleri, mineralleri ve
çeşitli nitritleri ile çok şifa verici özelliği bulunduğunu
vurgulayan uzmanlar, mide-bağırsak rahatsızlıkları, deri
hastalıkları, damar sertliği için faydalı olduğunu belirtiyor.
Uzmanlar, pırasa yemeğinin, bağırsaklara yumuşaklık verip pekliği
giderdiğini, hemoroidi olanlara da ferahlık sağladığını bildiriyor.
Uzmanlar, pırasa çorbasının, böbrekleri çalıştırarak bol idrar
söktürdüğünü ve vücutta birikmiş üre asidi ve ürat tuzlarını dışarı
attığını ifade ediyor. ENGİNAR Karaciğer ve kalbin en iyi dostu
olan enginarın kanı temizlediğini ve yorgunluğu giderdiğini
vurgulayan uzmanlar, diğer zehirli maddeleri ve yorgunluk
maddelerini idrarla dışarı atarak vücuda dinçlik verip
dinlendirdiğini söylüyor. Uzmanlar, enginarın, beyin yorgunluğunu
çabucak geçirdiğini, kalp adalelerini kuvvetlendirdiğini, onu
rahatsız eden üre ve kolesterolü düşürerek kalbin rahat çalışmasını
sağladığını, şeker hastaları için de çok faydalı olduğunu, mide ve
bağırsakları dezenfekte ederek ishalleri durdurduğunu kaydediyor.
KEREVİZ Kerevizin yaprak ve saplarının, bol vitaminleri ve çeşitli
madeni maddeleriyle çok faydalı olduğunu belirten uzmanlar, mideyi
kuvvetlendirdiğini ve iştah açtığını bildiriyor. Uzmanlar,
kerevizin, iç salgı bezlerini ve özellikle vücutta çok çeşitli
vazifesi olan böbrek üstü bezlerini çalıştırdığını, sinir
yorgunluğunu da önlediğini ifade ediyor. Kanı pisliklerinden
temizlediğini ve sivilcelerin geçmesine, yüzün pembe bir hal
almasına yaradığını vurgulayan uzmanlar, kerevizin diğer
faydalarını şöyle sıralıyor: “Karaciğerin şişliğini giderip onu
yorgunluk maddelerinden temizliyor. Sarılığı gideriyor, böbrekleri
çalıştırıyor, fazla suyu dışarı atıyor. Böbreklerden kumu, taşı
döküyor. Şişmanları zayıflatıyor ve cinsel faaliyeti çok
arttırıyor.” SEMİZOTU Semizotunun, kanama hastalıklarında ve
peklikte çok faydalı olduğunu kaydeden uzmanlar, kanı
temizlediğini, bol idrar söktürdüğünü, kanı, üre ve benzeri
pisliklerinden temizlediğini, sinir krizleri ve beyin yorgunluğunu
geçirdiğini, böbrekteki kum ve taşı döktüğünü bildiriyor.
Semizotunun, şeker hastalarının susuzluğunu azalttığını, şişmanlara
kilo verdirdiğini belirten uzmanlar, semizotu, yeşil salata olarak
yenirse faydasının fazla olduğunu ifade ediyor. PATATES Avrupa ve
ABD’de mutfağın baş köşesinde yer alan patatesin besleyici
maddelerinin çoğunluğunun, kabuğunun hemen altında veya yakınında
olduğunu belirten uzmanlar, bu sebeple patatesin, kül veya buharda
pişirildikten sonra soyulması gerektiğini vurguluyor. Patatesin
mutlaka salata veya soğanla yenilmesi gerektiğini ifade eden
uzmanlar, patates, yağda kızarmış olarak yenmezse kilo
aldırmadığını, şişmanlar ve şeker hastaları için iyi bir gıda
olduğunu bildiriyor. Şeker hastalarının, ekmek yerine bol patates
yiyebileceğini söyleyen uzmanlar, ancak potasyumun zayi olmaması
için, patateslerin külde veya çift tabanlı tencerede pişirilmesi
gerektiğini kaydediyor. Uzmanlara göre, patatesin yaklaşık yüzde
20’si karbonhidrat ve kalori değeri oldukça düşük. Bol B
vitaminleri, C vitamini, protein, kalsiyum, demir ve fazla miktarda
potasyum içeriyor. Orta boy bir patates, günlük C vitamini
miktarının 1/3’ünü temin ediyor. Sindirimi kolaylaştırıyor.
Bağırsakları, böbrekleri ve kanı temizliyor, kabızlığı önlüyor.
Kansere karşı koruyor ve yorgunluğa karşı birebir. DOMATES Bol ve
çeşitli vitaminleri, mineralleri ve faydalı organik asitleri ile
tıbbi değeri çok yüksek bir sebze olan domatesin, vücuda kükürt,
fosfor ve organik sodyum verdiğini vurgulayan uzmanlar, bir
domatesteki C vitamininin, tavsiye edilen günlük miktarın yüzde
50’sinden fazla olduğunu bildiriyor. Uzmanlar, domatesin damarları
yumuşattığını, kanı durulttuğunu, üre miktarını düşürdüğünü, vücudu
gençleştirdiğini belirterek, kalp, karaciğer, böbrek bozuklukları
ve şekerliler için çok faydalı olduğunu ifade ediyor. Domatesin,
böbrekleri çalıştırarak bol idrar söktürdüğünü ifade eden uzmanlar,
vücutta biriken üre asidi ve ürat tuzlarını eriterek idrarla dışarı
attığını, vücutta biriken suyu boşalttığını kaydediyor. Uzmanlar,
kansere tutulmamak için domatesin iyi bir sebze olduğunu
bildiriyor. Domatesin C ve E vitaminleri içerdiğini, zengin bir
potasyum kaynağı olduğunu ve çok az miktarda tuz bulunduğunu
söyleyen uzmanlar, yüksek kan basıncını düşürmeye yardımcı olduğunu
ve vücudun su tutmasını engellediğini ifade ediyor. Domatesin hazmı
kolaylaştırdığını, özellikle nişastalı yiyeceklerin (hamur işleri,
kuru erzak) kolay sindirilmesini sağladığını vurgulayan uzmanlar,
kabuk ve çekirdekleriyle bağırsakları harekete geçirdiğini ve
pekliği giderdiğini belirtiyor. SOĞAN Soğanda bol miktarda A, B ve
özellikle C vitamini, bol fosfor, iyot, silis, kükürt gibi vücuda
çok faydalı maddeler, antibiyotik vazifesi gören esanslar ve hazım
arttırıcı fermentler bulunduğunu kaydeden uzmanlar, kalp ve prostat
bozukluğu, pankreas tembelliği (şekerliler), sinir zafiyeti,
romatizma, cilt hastalıkları, cinsel iktidarsızlık, mide zayıflığı
gibi hastalıklarda çok fayda verdiğini, bol idrar söktürdüğünü ve
vücutta birikmiş su ve üreyi dışarı attığını bildiriyor. Soğanın,
vücuttaki fazla tuzu da dışarı attığını belirten uzmanlar,
pankreası çalıştırarak insülin ifrazatını arttırdığını ve kanda
şeker seviyesini düşürdüğünü kaydediyor. Fazla soğan yenen
ülkelerde kanserin nadir görüldüğünü ve o ülke halkının uzun
yaşadığını ifade eden uzmanlar, soğanın, karaciğeri ve bağırsakları
dezenfekte edip zehirlerini temizlediğini ve gıdaların orada vücudu
zehirlemesini önlediğini, bağırsak kurtlarını döktüğünü bildiriyor.
Uzmanlar, ağızda soğan kokusunu gidermek için yemekten sonra biraz
ekmek kabuğu veya maydanoz çiğnenmesinin yeterli olduğunu söylüyor.
Uzmanlar ayrıca, soğanın patateslerden ayrı, kuru, soğuk bir yere
kaldırılması gerektiğini, çünkü soğan ve patatesin birbirini
etkilediğini ve soğanın, patateslerden salınan nemle yumuşadığını
hatırlatıyor. SARIMSAK Uzmanlara göre, bu keskin kokulu yumruda,
her türlü harika özellik mevcut. Sarmısağın tansiyon düşürdüğü, kan
pıhtılaşmasını azalttığı, kötü LDL kolesterolünü düş, dürdüğü, bazı
mide kanserlerini önlediği, bağışıklık sistemini güçlendirdiğinin
ispatlandığını söyleyen uzmanlar, sarımsaktaki “allicin” denilen
bir maddenin, sadece kendi özgü kokusunu vermekte kalmadığını,
ayrıca bakteri gelişimini önlediğini, vücuttaki mantarı ve maya
oluşumunu tahrip ettiğini kaydediyor. Uzmanlar, sarımsakta 2
kuvvetli antibiyotik, çok tesirli esanslar, bol iyot ve kükürt
bulunduğunu ve insan sağlığında çok değerli vazife gördüğünü
belirterek, “Damar sertliğini giderir, kanı durultur, kalbi
kuvvetlendirir, bronşları dezenfekte eder, cilt hastalıklarını
giderir ve kansere karşı korur” diyorlar. Uzmanlar, sarımsaklı
yoğurdun, zehirlenmelere karşı insanı koruduğunu ve sarımsağın en
ince damarları dahi temizleyerek oralara kan gitmesini sağladığını
bildiriyor. Uzmanlar, sarımsağın, bütün salgı bezlerini çalıştırmak
ve vücudu zehirlerinden temizlemek suretiyle, genç ve dinç olmayı,
uzun yaşamayı sağladığını kaydediyor. HAVUÇ Uzmanlar, havucun,
süratle kan yapıcı, kuvvetlendirici, ishal kesici, peklik giderici,
mide ve bağırsağın yakın dostu, safra akıtıcı, karaciğeri
kuvvetlendirici ve yeri doldurulamayan bir sebze olduğunu söylüyor.
Kansızlık halinde, sabah-öğle-akşam taze çıkarılmış 1 çay bardağı
havuç suyu içilmesi, suyu çıkarılamazsa ince rendelenmesi ve iyice
çiğnenerek yenilmesi öneriliyor. Mide ve bağırsak kanamalarında da
havuç suyunun çok faydalı olduğunu ifade eden uzmanlar, havucun,
özel şekeri, A vitamini ve bol vitaminleri ile karaciğeri
kuvvetlendirdiğini, ona rahatsızlığında kendi kendini tamir imkanı
verdiğini, vücuttaki üre asidi, ürat tuzları, benzeri yorgunluk
maddelerini, diğer zehirleri idrarla dışarı attığını vurguluyor.
Havucun, bol A vitamini ile cilde temizlik ve pembelik verdiğini ve
gözlerin sıhhatli kalmasını sağladığını belirten uzmanlar, kalp
rahatsızlığı ve damar sertliği olanlara havucun çok fayda
verdiğini, her gün yenen bir havucun da akciğer kanseri tehlikesini
yarıya indirdiğini bildiriyor. Uzmanlar, havuçtaki beta-karotenin
de gözleri, yaşlılığın getirdiği görme zayıflığından koruduğunu ve
bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiğini vurgulayarak, havuçların
çiğ veya pişmiş olarak yenilirken asla soyulmaması gerektiğini,
sadece temiz yıkamanın kafi olduğunu kaydediyor. SALATALIK
Salatalığın kanı temizlediğini, karaciğeri ve böbrekleri
çalıştırarak bol idrar söktürdüğünü ifade eden uzmanlar, idrarla
birlikte vücuttaki üre asidi ve ürat tuzlarını eritip dışarı
attığını bildiriyor. Salatalığın, içeriğindeki bol kükürdü ile kanı
temizlediğini, ciltteki ter bezlerini çalıştırdığını belirten
uzmanlar, bol vitamin ve madeni madde verdiğini, böylece cildin
taze ve pürüzsüz olmasına yardım ettiğini vurguluyor. Salatalığın
kendisi veya suyunun, cildi bir tonik kadar temizlediğini söyleyen
uzmanlar, et yemeklerinin verdiği susuzluğu kestiğini kaydediyor.
Salatalığın, sıcak bir havada iç ısısının dış ısıdan 20 derece daha
düşük olduğu ve bu sebeple serinletici olarak yendiği bildiriliyor.
TURP Uzmanlar, çeşitli esansları, bol C vitamini, iyot ve
kükürdüyle turpun, karaciğeri midçalıştırdığnı, böbreklerdeki kum
ve taşı döktüğünü, bronşlara çok iyi tesir ettiğini, dalak
şişliğini giderdiğini ve cildi güzelleştirdiğini ifade ediyor.
Uzmanlar, turpun bağırsakları dezenfekte edip pekliği giderdiğini,
akşam yenilen turp veya içilen bir bardak turp suyunun çok iyi uyku
verdiğini söylüyor. MAYDANOZ Uzmanlara göre maydanoz, dünyadaki en
besleyici yiyeceklerden birisi ve bir demir deposu durumunda.
Genellikle taze yenen maydanozda, kalsiyum, potasyum, kükürt ve A
vitamini bulunuyor. Bir tutam maydanoz, günlük C vitamini
ihtiyacının çoğunu karşılıyor. Böbrekleri, karaciğeri ve idrar
yollarını temizlemeye yardım ediyor. Kan şekerini normal seviyede
tutuyor ve kansere karşı da koruyucu. MARUL Bol miktarda çeşitli
mineralleri içeren marulun, sinirleri teskin edip iyi uyku
verdiğini ve erkeklerde cinsel arzuyu frenlediğini belirten
uzmanlar, yemekten önce salata şeklinde yenen marulun, şeker
hastalarının kandaki şeker seviyesini düşürdüğünü bildiriyor.
Marulun bol idrar söktürdüğünü ve kanı pisliklerden temizlediğini
vurgulayan uzmanlar, karaciğer ve dalak şişliğini, sarılığı
giderdiğini, kadınlarda adet dönemlerinin, zamanında ve ağrısız
olmasını sağladığını bildiriyor. Uzmanlar, marul suyu, yüze
sürülürse ergenlik sivilcelerini giderdiğini, oralara tazelik ve
pembelik verdiğini kaydediyor. ROKA Çeşitli esansları, P ve K
vitaminleri, çok faydalı mineralleri içeren rokanın, karaciğerin
dostu, mideyi kuvvetlendirici, kansızlığı gideren, cinsel gücü çok
arttıran bir yeşillik olduğu ifade ediliyor. Uzmanlar, yeşil salata
şeklinde yenen rokanın, tadı ve asitleri ile mideyi çalıştırdığını,
hazmı arttırdığını, iştahı açtığını, böbrekleri çalıştırdığını,
idrar söktürdüğünü ve karında toplanan suyu boşalttığını
bildiriyor. TERE Terenin, çiğ salatalara lezzet ve canlılık
kattığını, ayrıca değerli bir sebze suyu olduğunu vurgulayan
uzmanlar, çeşitli vitaminler ve özellikle C vitamini, bazı faydalı
esanslar ve mineralleri ile çok tesirli ve faydalı olduğunu
belirtiyor. Uzmanlar, terenin, karaciğer, böbrek ve bronşları
çalıştırdığını, gribi geçirdiğini, kanda şekeri düşürdüğünü,
kansızlığı giderdiğini, acı tadı ve diğer maddeleriyle mideyi
çalıştırıp hazmı arttırdığını, iştahsızlık çekenlere çok fayda
verdiğini, bol demiri ile kanı tazelediğini, kansere karşı
koruduğunu, bağırsaklardaki çeşitli solucanları döktüğünü
kaydediyor. Uzmanlar, terenin sinirleri dinlendirdiğini ve cinsel
isteği arttırdığını belirterek, çiğ olarak, az miktarlarda
yenilmesini tavsiye ediyor. Uzmanlar, fazlasının zarar verdiği
uyarısında bulunmayı da ihmal etmiyor. ŞALGAM Şalgamın taş ve kum
döktüğünü, bronşları boşalttığını, bol idrar söktürdüğünü ve
pekliği giderdiğini söyleyen uzmanlar, şalgamın yaprakları ince
kıyılarak salata şeklinde yenirse yukarıdaki hastalıklara iyi
geldiğini bildiriyor. Uzmanlar, şeker hastalarının da şalgam
yiyebileceğini vurguluyor ve şalgam ne kadar çiğ yenirse o kadar
faydalı olduğunu hatırlatıyor. KAYNAK: maksimum.com