Hangi rapora inanalım?
Abone olÜzmez'in tacizine uğradığı iddia edilen kız için iki farklı rapor. Adli Tıp Kurumu ve Uludağ Üniversitesi zıt görüş bildirdi.
Adli Tıp Kurumu, Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez’in cinsel
istismarda bulunduğu 14 yaşındaki B.Ç. için “ruh ve beden sağlığı
bozulmamıştır” raporu düzenlerken, Uludağ Üniversitesi Çocuk Ruh
Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 21 Eylül
2008’de savcılığa gönderdiği “gizli” damgalı rapor, tüm gerçekleri
gözler önüne seriyor. Raporda, B.Ç.’de “intihar
eğilimi” gözlendiği, “ağır patolojik depresyon ve
anksiyete” geçirdiği tespiti de yer alıyor.
AĞIR DEPRESYON
Uludağ Üniversitesi’nin, B.Ç. ile 28 Nisan 2008, 11 Haziran 2008 ve
11 Temmuz 2008’de uzman doktorlarca gerçekleştirilen üç ayrı
görüşmenin ardından hazırladığı raporda, B.Ç.’nin, psikiyatrik
muayenesine ilişkin uzman görüşü bölümünde de şöyle deniliyor:
“Afekti orta-ağır depresif-anksiyöz, psikomotor hafif-orta
yavaş, sesi hafif alçak, düşünce içeriğinde (yetiştirme) yurdunun
zorluğu ve aile özlemi ile ilgili temalar mevcut, düşünce akışı
olağan, çağrışımları çok hafif yavaş, intihar düşüncesinin olduğu,
ancak halen olmadığını belirtti.
ZEKA YAŞI 10
11 Haziran 2006’daki görüşmede de B.Ç. tacizin ayrıntılarını
anlatıyor. Raporda, B.Ç.’nin muayenesi sırasında yapılan zeka ve
depresyon testi sonuçları da yer alıyor. Zeka testinde
takvim yaşı 14 olmasına karşın zeka yaşının Goodenough-Harris
yöntemi ile 9 yaş 5 ay, Proteus yöntemi ile 12 yaş 6 ay bulunduğu
belirtiliyor. Raporda, “Birlikte
değerlendirildiğinde 10 yaş 10 aya denk ve IQ 77 puan ile ‘sınır
zeka’ düzeyinde bulunmuştur” ifadelerine yer
veriliyor.
İŞTE TESPİTLER
Raporun sonuç ve kanaat bölümünde şu tespitler yer alıyor:
“- Değerlendirilmeye başlandığı tarihte ve son değerlendirme tarihi
olan 11.07.2008’de patolojik düzeyde anksiyete ve depresyon
bulunduğu.
- Ailesinden ayrılmış olmaktan dolayı üzgün olduğu, aile
bütünlüğünün şu aşamada sürdürülememesinden kendini sorumlu tuttuğu
ve annesini özlediği.
- Bu durumda, (kendisi de konu hakkında çelişkili ifade
verdiğinden) kendisinde var olan patolojik düzeydeki anksiyete ve
depresyonun hangi olayla bağlantılı olduğunun kesin olarak
belirtilemeyeceği.
- İfadesini aile bütünlüğünün tekrar sağlanabilmesi için değişmiş
olmasının ihtimal dahilinde olduğu.
- İfade değişikliğinin tablonun tümü ve olayın çerçeve koşulları
hakkında bilgiye sahip olan ve olaya taraf kişilerle görüş imkanı
bulunan adli makamlarca değerlendirilmesinin uygun olacağı(...)
kanaatine varılmıştır.”