Afyonkarahisar'da yaşanan facia, beraberinde bir siyasi faciayı
da getirdi sanki.. Meseleye neresinden gireceğini şaşırıyor
insan.
Orman Bakanı'nın kendi milletine asgari saygıyı dahi duymadan
yaptığı gaflarını mı, terörden siyasi prim elde etme çabasındaki
Vali beyin hınzırlığını mı, Genelkurmay Başkanı'nın basiretinin
bağlanmasını mı, yoksa Kemal Kılıçdaroğlu'nun şehit kanından siyasi
ikbal arayışını mı tartışsak bilemedik.
Gelen şehit haberleriyle sabrın bile sabrının tükendiği şu günlerde
yapılacak iş, edilecek söz mü bunlar?
Dün haber önüme geldiğinde başımdan kızgın yağ döktüler sandım.
"Koskoca CHP lideri söylüyorsa bu cümlenin içi boş
değildir" diye düşündüm.
Ne diyordu Kılıçdaroğlu:
"İsmini vermeyen üst düzey komutanlardan öğrendim.
Afyonkarahisar'daki patlama tamamen sabotaj. Uzaktan kumanda ile
patlatılmış. Yüzde 99 durum bu arkadaşlar!"
TVnet'te Veyis Ateş'le dün bu haberi konuşurken, "Şayet CHP
lideri bu haberin belgesini ortaya koyamazsa, kendisini çok zor
günler bekliyor" demiştim.
Şimdi o belge isteniyor Kılıçdaroğlu'ndan..
Peki o ne diyor?
Kelimesi kelimesine aktarayım:
"Eski komutanlar, patlamanın
şekli, korunan yer, iki ayrı patlamanın olması ve başka nedenler
sıralayarak bu sonuca vardıklarını söylediler. Ben de zaten o
konuşmada, eski komutanların yüzde 99 oranda sabotaj ihtimali
gördüğünü söyledim. Yoksa benim görüşüm değil. Ben uzmanı değilim
ki bu oranı vereyim? Şimdi benim bu sözlerimden 'eski'yi çıkarıp,
'komutanlar' diye yazmışlar.
Hemen ardından ise, Gemelkurmay'ın kendisi hakkında suç duyurusunda
bulunacağı yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine, ikinci
bombayı patlatıyor!
Ne diyor?
"Efendim dava açacaklarmış. Açmazlarsa sanki çok
üzüleceğim. Davayla mı, fezlekeyle mi kokutacaksınız bizi. Sen
korkabilirsin. Unutma biz Cumhuriyet Halk Partisi'yiz. Hiçbir
CHP'li baskılara boyun eğmez. Şantaja boyun eğmez. Mahkemeye
çıkarılacakmış. Biz demokrasi savaşı veriyoruz. Biz bu ülkenin
çocukları şunun bunun kararlarıyla yaşamlarını yitirmesin
istiyoruz" diyor..
Hani her insanın bir fikri olduğuna, o fikrin de değerli olduğuna
amenna diyoruz ama, şimdi bu fikrin neresine saygı duyacağız,
neresine inanacağız?
Hem kahvehane köşelerinde dahi konuşulmayan bir iddiayı bomba
niyetine TSK ve iktidarın eline vereceksiniz, hem de, "Bana
dava açacaksınız. CHP liderine şantaj yapmayın ben
korkmam" diyerek beylik taslayacaksınız!
Hem, "Bunu emekli generaller bana söyledi. Benim sözlerim
değil bunlar" diyeceksiniz, hem de, "Biz bu
ülkenin çocukları şunun bunun kararlarıyla yaşamlarını yitirmesin
istiyoruz" diyeceksiniz!
Tutarsızlık bundan ibaret olsa iyi!
25 asker bir patlama sonucu, 10 asker de hain bir saldırı sonucu
yaşamını yitirmiş. İktidarın çaresizliği gözbebeklerinden
anlaşılıyor. Millet dönüp bir umut sözü, bir umut hareketi
var mı diye ana muhalefet partisinin ne yapacağına bakıyor.
O sırada ana muhalefet lideri ne yapıyor?
"Kürt sorunu ile Filistin sorunu birebir aynıdır"
denilen bildirinin altına imza atıyor.
Hani milyonlarca insana, "Sizce bu sözleri kim
söylemiştir?" diye bir soru sorsalar, eminim ki yüzde
100'ü "BDP'lilerden biri söylemiştir" der..
CHP ile PKK'nın yaverleri görevi gören BDP'lilerin söylemlerinin
aynı tornadan çıkmışcasına örtüşmesi bir tesadüf müdür?
Hadi iktidarın çaresizliğini geçtik.
Hadi ne idüğü belirsizlerin, "AK Parti PKK ile anlaşma
yaptı, ülkeyi böldürecek" iddialarına da inandık
diyelim.
Milyonların umudu olan bir ana muhalalefet partisinin milletine,
teröre prim tanıyan sözlerle azap çektirmesine ne isim
koyacağız?
Ana muhalefet liderinin görevi, dedikodulardan yola çıkarak,
"Ahan da cephaneliğimizi bile patlattılar" diyerek
halkının yüreğine korku salmak mıdır?
Terörden siyasi prim elde etmek midir görevi?
Tamirsiz, tesellisiz acıyı katmerlemek midir bir liderin son
sözü?
Kapkara cümlelerle bir milletin moral motivasyonunu yerle bir etmek
midir?
Eğer CHP'ye gönül verenler "Evet" CHP'nin görevi
budur diyorlarsa...
Yazıklar bile olmasın diyorum, yazıklar bile olmasın!
Görünen o ki etrafındaki bazı isimler kendisine, "Bundan
daha iyi konuşulamazdı Efendim" dedikçe CHP lideri her gün
çılgınlıklar hanesine bir yenisini ekleyecek.
Ama unuttuğu bir şey var.
Bu millet şehitleri kullanmaya çalışarak iktidar yokuşuna
tırmanmaya çalışanları daha yolun başındayken yaka paça alaşağı
ediyor.
Ve artık epeşkere belli oluyor ki, Kılıçdaroğlu'na apar topar
giydirilen liderlik gömleği kendisine 2-3 beden fazla
geliyor.