Hangi illerde kim kazanır?
Abone ol"1989'da, ANAP iktidarda bulunmasına rağmen, büyük ölçüde oy kaybetti" diyen Göksel'in iddiası şöyle.
Erhan Göksel, ANAP iktidar partisi olarak girdiği 1989 seçiminde
oy kaybetti. Kazanmasına kesin gözüyle bakılan Dalan, Gökçek, Durak
gibi isimler makamlarından oldular. Verso Araştırma'nın Başkanı
Erhan Göksel, mahalli seçimler hakkındaki düşünce ve tahminlerini
gazetemize anlattı. Göksel, mahalli seçimlerde iktidarın her zaman
avantajlı olduğu iddiasının gerçekle bağdaşmadığını belirtti ve
1989 örneğini verdi: "1989'da, ANAP iktidarda bulunmasına rağmen,
büyük ölçüde oy kaybetti. Bedrettin Dalan, Melih Gökçek, Aytaç
Durak gibi favori adaylar belediye başkanlıklarından oldular."
BÜYÜK İLLERDE DURUM Göksel bazı büyük şehirlerin durumlarını
değerlendirirken, sürpriz sonuçlar olabileceğini açıkladı: İzmir:
İzmir'de varoşlarda, CHP'nin adayı Ahmet Piriştina'nın isminin
tutmadığını görüyoruz. Aslında İzmir burjuvazisi son bir yıllık
icraatından dolayı AK Partiyi destekliyor ama, bunu açıkça
gösteremiyor. AK Parti'nin İzmir adayı Taha Aksoy, TÜSİAD üyesi,
onlardan biri. Ben şahsen Taha Aksoy'u İzmir'in favorisi olarak
görüyorum. Tabiî Piriştina da kazanabilir ama, Aksoy'a daha çok
şans tanıyorum. Gaziantep: Celâl Doğan, tıpkı Melih Gökçek, Aytaç
Durak veyahut Ali Müfit Gürtuna gibi şahsî oyu olan bir aday. Ama
unutmayalım ki, AK Parti son genel seçimlerde Gaziantep'te % 49 oy
almıştı. Celâl Doğan'ın şahsî oyu, bu sonuçları dengeleyebilir mi
göreceğiz. Şunu söyleyebilirim ki, 28 Mart seçimlerinde adayların
önemi azaldı. Halk daha ziyade partiye oy verecek. Halkın
desteklemediği partilerden giren adayların çoğu sandığa
gömülebilir. Ankara: Tayyip Erdoğan, Ankara'da Melih Gökçek'i aday
göstererek doğru olanı yaptı. Gerçi il ve ilçe teşkilâtı, Gökçek'i
desteklemiyordu. Ama, kamuoyu araştırmaları AK Parti'nin en yüksek
oyu Gökçek'le alacağını gösteriyordu. Adana'da olduğu gibi Tayyip
Erdoğan Ankara'da da teşkilâta rağmen bu kararı verdi. Diğer
bölgelerde il ve ilçe teşkilât yoklamaları ile mülâkatlar karara
büyük ölçüde etkili oldu. Ayrıca, Tayyip Erdoğan, il ve ilçe
başkanlarının aday olmamasını istemek suretiyle, teşkilât
yoklamalarını anlamlı hale getirdi. Ankara'da Karayalçın'ın sol
ittifakın adayı olarak seçimlere girmesi, CHP'yi zorlayacaktır.
Buna mukabil, Türkiye'nin başka bir yerinde olmasa dahi, Ankara'da
partiler arasında bir kutuplaşma yaşanacak. Kutuplaşma, CHP'ye
yarar, ama Melih Gökçek sol ikiye bölündüğü için şanslı; oyunun %
45 civarında seyredeceğini tahmin ediyorum. Ankara (Çankaya
ilçesi): CHP, Çankaya'ya Alevi aday koymadı. Çankaya'da yoğun Alevi
nüfus var. Aslında, Alevi aday konulmasının faydası Çankaya ile
sınırlı değil. Alevi adayla bütün Türkiye'deki Alevilere bir mesaj
veriliyor. Kızılderili'nin totemini yıktı CHP. Çözülme bu noktada
başladı. Gösterileri yapanlar, işte bu Alevilerdi. Olayları iyi
okumak lâzım. CHP içinden Mehmet Sevigen, Bülent Tanla, Eşref Erdem
gibi isimler Önder Sav'ı suçluyorlar. Oysa, Çankaya'ya seçilen kişi
Önder Sav'ın adamı değil ki. Önder Sav, Tekin Bingöl'ü
destekliyordu. Burada oyun içinde oyun var. Önder Sav, Kemal
Derviş'i tutuyor. Son kongrede de listelerde hâkimiyet sağladı.
Şimdi Adnan Keskin'i de yanına aldı. Mahalli seçim sonrasına
odaklanıyorlar. Kemal Derviş, partiyi böler mi, yoksa ele
geçirebilir mi bilinmez. Ama, Kemal Derviş'in en büyük destekçisi
Önder Sav'a karşı açılan bu mücadelenin arka planında Deniz
Baykal'ı görüyoruz. İstanbul: Kamuoyu araştırmalarında AK Parti en
yüksek oya (% 47'ye) Ali Müfit Gürtuna'yla ulaşıyordu. Ali Müfit
Gürtuna olmadığı takdirde, Kadir Topbaş diğer aday adaylarından
daha yüksek oy alıyordu. Şu anda, İstanbul'un oyu, % 41'de
kilitlenmiş görünüyor. Diğer vilâyetlerin çoğunda 3 Kasım
seçimlerinin 10-15 puan üzerine çıkılabilirken, İstanbul'da ancak
birkaç puanlık artış söz konusu. Eğer Dehap ittifakıyla İsmail Cem
gibi bir aday, Kadir Topbaş'ın karşısına çıkarılsaydı, AK Parti'nin
İstanbul kalesini yıkmak mümkün olabilirdi. Şunu da hemen
söyleyeyim: İstanbul'u kaybetmek AK Parti için sonun başlangıcı
olabilirdi. Gürtuna'nın başka hiçbir partiden aday olmaması
sağlandı. Bu AK Parti için çok önemli. Çünkü Gürtuna DYP'den aday
olsaydı, AK Parti'yi olumsuz etkiler, solun şansını arttırırdı.
Eğer CHP, Ankara'da Murat Karayalçın'ı tek bırakmak üzere
yarışmadan çekilir, buna mukabil İstanbul'da ise, SHP-Dehap
ortaklığının adayının seçimlere katılmamasını sağlarsa, Topbaş'ın
belediye başkanlığı gene tehlikeye girer. Ama bunlar elbette
varsayım. Bir hususa daha işaret etmek istiyorum. CHP'de çökme
süreci bu şekilde devam ederse ve sol kesim sandığa gitmezse, AK
Parti İstanbul'da % 50 de alabilir. Seçmen davranışı olarak şunu
gördük: İddialı parti sandığa gider, iddiası olmayanlar gitmez. Son
genel seçimlerde AK Parti yurt çapında % 34.7 oranında oy aldı. Ama
4'te 1 seçmen oyunu kullanmamıştı. 1989'da SHP birinci parti oldu
fakat, 1987'ye göre 20 bin oy kaybetmişti. Anaplı o tarihte sandık
başına gitmedi. İzmir ve Ankara'da AK Parti adayı favori.
İstanbul'un ise, AK Parti'nin Türkiye çapında aldığı oyların
altında kalacağını, bununla birlikte çok beklenmedik bir gelişme
ortaya çıkmazsa, Topbaş'ın kazanacağını düşünüyorum. Eskişehir:
Burada DSP ve Yılmaz Büyükerşen rakipsiz. Zaten CHP, bence bilerek
aday müracaatını yetiştiremedi. Adana: Burada AK Parti adayı Aytaç
Durak rakipsiz. Tayyip Erdoğan Durak'ı tercih etmeseydi, o tek
başına bağımsız olarak seçimlere girer ve AK Parti'nin yara
almasına yol açardı. Erdoğan teşkilâta rağmen sonuç almak istediği
için Durak'ı seçti. Antalya: CHP, Ertuğrul Dokuzoğlu'nu aday
yaparak hatalı bir tercih ortaya koydu. Oysa DYP'li Hasan Subaşı,
CHP'den aday olmak istiyordu. CHP kabul etmeyince, gene DYP'den
aday oldu. Bence Subaşı favori. MÜESSES NİZAMIN TEPKİSİ Erhan
Göksel, yerel seçimlerde AK Parti'nin oyunu % 55 gibi gördüğünü, 81
vilâyetten 65'ini AK Parti'nin kazanacağını, CHP'nin Trakya'daki
illerden belki de Gaziantep'ten belediye başkanı çıkarabileceğini,
Güneydoğu'da da DEHAP'a şans verdiğini söyledi. Göksel,
laik-antilaik kutuplaşması olmadığı takdirde AK Parti'nin oy
oranının % 70'e çıkabileceğini iddia etti. % 70 oranında oy alan AK
Parti'nin neredeyse tek parti haline geleceğini, bunun da müesses
nizam tarafından hoş karşılanmayacağını belirten Göksel, sözlerini
şöyle tamamladı: "Çok büyük bir parti karşısında, sıraya dizilmiş
ufak tefek partiler. CHP böyle çökerse, laikçi kesim askeri davet
etmeye başlar. Zaten Vural Savaş'ın son kitabının başlığına bir
bakınız. Kitabın adı 'Cumhuriyet yıkılırken'. CHP'nin yok olduğu
gün bu arayış hızlanır. Kaynak: Dünden Bugüne Tercüman