Hangi gazeteler hükümete zarar veriyor?

CNN Türk'te Ayşenur Arslan'ın hazırlayıp sunduğu Medya Mahallesi programına katılan İnternet Medyası Derneği Başkanı gazeteci yazar Hadi Özışık, Tophane'de yaşanan galeri baskınından Bekir Coşkun'un Habertürk'ten kovulmasına dek gündemdeki pek çok konuyu değerlendirdi. Özışık, internette yayınlanan yasadışı dinleme kayıtlarının da, internet üzerinden saldırı düzenlemek için propaganda yapan sitelerin de önlenmesi için yasal düzenlemenin şart olduğu bir kez daha hatırlattı.

Gazeteciler.com'un haberine göre, Hadi Özışık, hükümete yakın medyanın Tophane'de yaşanan olayları küçük görmesinin hükümete daha çok zarar verdiğini söyledi ve "Bu gazetelerden birinin yayın yönetmeni olsam, haberi sürekli manşette tutardım" dedi

BİLİŞİM KURULTAYINA SİYASİLERDEN İLGİ YOK

Programa Ankara stüdyosundan konuk olan Hadi Özışık, "Ankara'da 27. Ulusal Bilişim Kurultayı gerçekleşiyor. Sosyal medya ve geleneksel medya başta olmak üzere bir çok tartışma yapıldı. Bugün ve yarın da devam edecek. Ama bir ayağı aksak bir toplantı oldu. Çünkü üst düzey yöneticiler, siyasiler itibar etmedi toplantıya" dedi.

Ayşenur Arslan'ın, Tophane'de yaşanan galeri baskını olayı ile ilgili olarak internetin bir silah gibi kullanıldığını hatırlatıp, hükümete yakın gazetelerin olayı oldukça küçük gördüklerini hatırlatması üzerine Özışık çarpıcı bir yorum yaptı:

HÜKÜMETE YAKIN GAZETELER OLAYIN ÜSTÜNE GİTMELİ

"Ben öncelikle gazetelerdeki duyarsızlığa değinmek istiyorum. Tophane'de yaşanan olaylar üstü örtülecek bir olay değil. Az önce sözünü ettiğiniz gazetelerden birinin yayın yönetmeni olsam, sürekli manşette tutardım. Evet ve hayırların konuşulduğu bir dönemde yaşam tarzına müdahale iddiası iktidara zarar veriyor. İktidara kendini yakın gören gazeteler bu olayın üzerine daha fazla gitmeli."

Özışık, yaşanan süreci engelleminin yolunun İnternet yasasının çıkartılması olduğunun altını çizerek şöyle devam etti:

"Yasa çıksa, başı boşluk sona erecek. Ben yıllardır bu çığlığı atıyorum. En son Bülent Arınç söz verdi yasa çıkacak diye. Yasa çıkarsa bu başıboşluk giderilir, siteler de kendilerine çeki düzen vermek zorunda kalırlar. Yasa dışı dinlenme ile elde edilen kayıtların kullanılmaması konusunda kendi aramızda bir fikir birliği yaptık. Bu yayınların yapılması siteleri "tetikçi" konumuna düşürüyor. Bu yayınların yapılması zaten yasak. Kanunen suç. Ama hala bu yayını yapan siteler var. Kendilerini kullandırtmaya devam ediyorlar."

BU SİTELER KENDİLERİNİ KULLANDIRIYORLAR... AYRINTILAR DİĞER SAYFADA...

[PAGE]

KENDİLERİNİ KULLANDIRAN SİTELER

Ayşenur Arslan'ın "Acaba bu siteler bunun için mi kuruldular. Bir kaç adres var ki, bütün haberler hep aynı noktadan dağılıyor internete ve geleneksel medyaya..." şeklindeki sorusu üzerine Özışık şunları söyledi: 

"Bu yayınları yapan arkadaşların tecrübesizliği var. Arkadaşlar bu siteleri bu amaçla kurmadılar. Varlık nedenleri kendilerini ispat etmek. Türkiye'nin gündemine gelebilmek, gündemde kalabilmek için yayın yapabiliyorlar. Ama açılacak davaları mahkeme sürecini hiç düşünmüyorlar. İlk yayınlanan haberden sonra da başka bilgiler gelmeye başlıyor. Bu süreçte bir defa kullanılınca aynı yolda devam ediyorlar."

Tophane'de yaşanan galeri baskını ile ilgili olarak Ayşenur Arslan'ın "Bu insanlar bir site üzerinden haberleşiyor iddiaya göre. Yazılanları basın görüyor. Orada yaşayanlar görüyor. Ama ilgili kurumlar görmüyor mu?" sorusuna İnternet Medyası Derneği Başkanı Özışık'ın yanıtı sert oldu.

"Ben bu siteleri ilk defa gördüm. Bu sitelerin künyesi yoksa hemen kapatılması gereniyor 5651 sayılı yasa gereğince. Ben internet içinde olan biriyim, bu sitenin adını ilk kez duydum. Bir çok arkadaşımız bu siteyi farketmişler ve birinci sayfalarından reklam etmişler. İnternet ortamındaki e-mail gruplarında da yapılıyor bu yayınlar. Facebook'ta yapılıyor. Bunu önlemini yolu deşifre etmek ama reklamını yapmamak. Sitenin derhal kapatılması gerekiyor eğer künyesi ve adresi yoksa."

ARSLAN'DAN YILMAZ ÖZDİL AÇIKLAMASI

Programda bir izleyicisinin mailini okuyan ve Ayşenur Arslan, daha önce belirtildiği halde Yılmaz Özdil'in konuk olmama nedenini şöyle açıkladı:

"Aslında izleyicimiz çok haklı, benim belki de programın başında duyurmam lazımdı. Ben dün yayını kapatırken, 'Yarın Yılmaz Özdil konuğum olacak' dedim. Kurumsal ya da bana dair bir nedeni yok. Yılmaz Özdil'in programı iptal edilmedi, ertelendi. Kendisini haftaya konuk etmeye çalışacağız."

HÜKÜMET BEKİR COŞKUN'U NEDEN KOVDURTSUN?

Son günlerde medya gündeminin en heyecanlı konusu olan Bekir Coşkun'un Habertürk'ten kovulması konusuna da değinen Hadi Özışık konuya ilginç bir açıdan yaklaştı.

"Bekir Coşkun meselesinde Hüseyin Çelik, Bekir Coşkun'u patronun kovduğunu ve Coşkun'un da kahramanlık devşirmeye çalıştığını söylüyor.  Hürriyet'ten ayrılırken artık Bekir Coşkun'un eski Bekir Coşkun olamayacağını söylemiştim ben. Habertürk'te iktidarın canını acıtacak bir tek yazısı yoktu ki onun için baskı yapsınlar. Patrona iktidarın bir baskısı olduğunu sanmıyorum. Ama patron durumdan vazife çıkarttıysa bunun sorumluluğu iktidara yıkılamaz bence."

Ayşenur Arslan'ın "Nedeni her ne olursa olsun bir gazetecinin köşesini  kaybetmesi benim açımdan çok üzücü." şeklindeki sözleri üzerine ise Özışık şöyle devam etti:

"Ben Bekir Abi kendine yazık etti diyorum. Aydın Doğan'ın direnmesine ve Bekir Coşkun Hürriyetten gitmesin diye uğraşırken giderek kendisine yazık etti. Fatih Altaylı ile de konuştum, "bize baskı yapılmadı diyor" Altaylı da. Bekir Coşkun Kahve tadındaki yazılarını Hürriyet'te okuyorduk, Habertürk'te okuyamadık."