Kan şekerini düzenlemeden sakinleştirmeye, yağ yakmadan mikroplara karşı savaşmaya, depresyondan mide bulantısına birçok faydası bulunan bitki çayları diyet sürecini de destekliyor. Vücuda önemli faydaları bulunan bitki çaylarının yeterli miktarda tüketilmesi gerektiğini ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Gülünay, günde 2-3 fincandan fazla bitki çayı içmenin tansiyon problemine yol açabileceğini söylüyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Gülünay, bitki çaylarının hangi hastalıkların tedavisine destek olabileceği, faydaları ve nasıl tüketilmesi gerektiği ile ilgili önemli bilgiler verdi. Chai çayı, özellikle kansere karşı savaşan ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiren birçok antioksidan ve fitokimyasal içeriyor. İçeriğinde bulunan tarçın ve zencefil özütleri sayesinde soğuk kış günleri için iyi bir grip savar. Özellikle adet dönemlerindeki kadınlarda oluşan tatlı ataklarını önlemede ve adet sancılarını dindirmede rol oynuyor. Sindirim ve pankreatik enzimleri uyarıcı etkisiyle kan şekerini düzenlemenin yanı sıra doygunluk hissi vererek metabolizmanın daha hızlı çalışmasına da yardımcı oluyor. Zengin “kateşin” içeriğiyle metabolizmayı hızlandırmanın yanı sıra yağ üretimi üzerinde baskılayıcı etki oluşturarak düzenli tüketiminde kilo vermeye yardımcı oluyor. Antioksidan yapısıyla kanser oluşumundaki önemli etkenlerden olan serbest radikalleri azaltarak hastalıklarla başa çıkmada etkili rol oynuyor. İçeriği ile kolajen yıkımını sınırlandırıp, cilde esneklik veren elastin maddesinin azalmasını önlüyor. Cildi güzelleştirerek yaşlanma, kırışıklık gibi durumların önüne geçerek sıkı ve pürüzsüz cilt oluşumunu destekliyor. Damarları genişletici etkisiyle kalp sağlığını korurken, iyi kolestrolün yükseltilmesi, kötü kolestrolün ise düşürülmesine yardımcı oluyor. İçeriğindeki “epi-gallo-kateşin-3-gallat (EGCG)” biyolojik ögesi sayesinde metabolizmayı hızlandırarak yağ yakımını destekliyor. Kateşinin etkisiyle sindirim enzimlerinin aktivitesini yavaşlatarak, bağırsaktan emilimini azaltıp kilo kaybını artırmaya yardımcı oluyor. Düzenli tüketiminde özellikle deri altı karın yağları ve kandaki trigliseritin düşmesi üzerinde etkin rol oynuyor Böbrekler tarafından salınan anjiyotensin dönüştürücü enzime bağlı kan basıncını düzenleyerek tansiyonun düşürülmesine yardımcı oluyor. Yüksek antioksidan içeriğiyle DNA hasarı, kanser gibi birçok hastalığın önlenmesinde etkin olup vücutta zararlı maddelere karşı kalkan görevi yapıyor. Anti-inflamatuvar etkisiyle ülseratif kolit, Chrohn gibi bağırsak hastalıklarının etkilerini azaltılmasına destek oluyor. Soğuk algınlığı ve gribin en geleneksel tedavi yöntemi olan ıhlamur çayı, bu hastalıklara karşı bağışıklık sistemini kuvvetlendirmenin yanı sıra öksürük için de kullanılan iyi bir destekleyici niteliğindedir. İçeriğiyle boğazda oluşan tahrişleri önlerken, ağrı kesici ve iltihap giderici etkisiyle tahrişlerin onarımına da yardımcı oluyor. Yatıştırıcı özelliğiyle de strese karşı etkili ve ayrıca hastalık durumunda terletici etkisiyle rahatlatıyor. İdrar söktürücü özelliğe sahip ıhramur çayını 6 aydan büyük bebekler dahil her birey rahatlıkla tüketebiliyor. Papatya çayı, sinirleri yatıştırıcı ve sakinleştirici etkisiyle doğal antidepresan olarak adlandırılıyor. Strese bağlı uyku problemleriyle savaşarak uykusuzluğun önlenmesinde yardımcı oluyor. Özellikle kadınların regl döneminde yaşadığı gerginlik ve adet sancılarının yatıştırılmasında fayda sağlıyor. İçeriğindeki alfa bisabolol ve azulene sebebiyle ülser, mide yanması gibi mide rahatsızlıklarına karşı iyi geliyor. 6 aydan büyük bebeklerde gaz spazmlarının önlenmesinde kullanılabiliyor. Papatya çayında dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta; papatya çeşitlerinin birçoğu zehirli olduğu için, çayın yapımında kullanılacak kurutulmuş papatyalar güvenilir yerlerden alınmalıdır. 6 aydan büyük bebeklerden annelere kadar her yaş grubuna faydalı olan rezene çayı kasları yumuşatarak spazmlara iyi gelerek gaz ve şişkinliği azaltır. Anne sütünün yapımını artırır. Bayanlarda östrojenin etkilerini artırdığından adet öncesi sendrom ve menopoz dönemine iyi gelir. Antimikrobiyal etkisiyle bağışıklığı kuvvetlendiriyor. İştah problemi olup yemeyen çocuklar da düzenli tüketiminde iştah artırıcı özelliği bulunuyor. Antioksidan özelliğiyle virüs, tümör ve bakterilerle savaşarak vücudu koruyor. Yatıştırıcı etkisiyle mide yanması, mide bulantısı gibi durumlarda olumlu etki yaratıyor. Reflü hastalarında mide ekşimesini azaltıyor. İçeriğinde bulunan uçucu bileşenlerle boğazın yumuşamasına ve kuruluğun giderilmesine yardımcı oluyor. C,B1,B12 gibi yoğun vitamin içeriğiyle vücuda dinçlik sağlayan ve bağışıklığın destekleyen bitki çaylarının baş tacı olarak nitelendiriliyor. Antioksidan yapısıyla enfeksiyonlara karşı bedeni koruyor. İçeriğiyle etkin bir kan temizleyicisi ve raşitizm ilacı olarak görülüyor. Kronik yorgunluğu olan bireylere enerji veriyor. A vitamini ve karotenoid içeriğiyle göz sağlığını koruyor. Yapraklarında bulunan doğal antibiyotik sayesinde bağışıklığı kuvvetlendiriyor. Soğuk algınlığı durumlarında hem bakteri çoğalmasını engeller hem de öksürüğün giderilmesine yardımcı oluyor. Buharının solunması durumunda sinüslerin ve akciğerin temizlenmesine de destek veriyor. İshalin azaltılmasında ve mide kramplarında etkin. Asetilkolini parçalayan enzimi yok etme özelliğiyle hafızayı kuvvetlendirerek, beyin gelişimini destekliyor. Fakat östrojen içeriğiyle ergenlik öncesi çocuklar için ve kasılmalara neden olduğundan hamilelik döneminde kullanılmaması öneriliyor. Yatıştırıcı içeriğiyle düşük ve orta depresyon tedavisine iyi geliyor. Bunun yanı sıra hazımsızlık, gaz, şişkinlik, kolik gibi sindirim sistemi sorunlarının giderilmesine yardımcı oluyor. Yapraklarında bulunan uçucu yağ sayesinde virüslerle savaşmada ve özellikle uçuk virüsünün üzerinde etkin rol oynuyor. İçerisinde bulunan maddelerden biri olan rozmarinik asitin beynin öğrenme ve algılama işlevlerini artırmada yardımcı oluyor.