Hanefi Avcı'dan talimat almam resti
Abone olSon günlerin en çok konuşulan ismi Hanefi Avcı, Büyükerşen ile ilgili iddialara sert çıktı.
Eskişehir Emniyet Müdürlüğü'nden kendi isteğiyle merkeze
alınan Hanefi Avcı, Edirne’den Eskişehir’e geldiği ilk günlerde
DSP’li Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen
hakkında soruşturma yapmak için görevlendirildiği yolunda
iddiaların ortaya çıktığını ifade ederek, “Bana hiç kimsenin bir
tahkikatı dikte ettirmesi mümkün değil. Vicdanıma göre karar
veririm. Geçmişte yaptığım görevler belli. Tahkikatlarımda o
zamanki yönetimlerle karşı karşıya gelirim. Herkese eşit
davranırız” dedi.
Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti’ne veda
ziyaretinde bulundu. Cemiyet Başkanı Yılmaz Karaca ve basın
mensuplarıyla sohbet eden Avcı yaptığı konuşmada, Eskişehir’in çok
rahat görev yapılacak kentlerden biri olduğunu söyledi.
KİTAPTAKİLER HAYAL DEĞİL
Emniyet Müdürü Hanefi Avcı satış rekorları kıran kitabının hayal
ürünlerinden değil yaşanan olaylardan oluşturduğunu söyledi.
Avcı şunları söyledi:
“Ben meslek hayatımın belli bir kısmını, yaşadığım bazı olayları
örnekleyerek, sistemin yanlış yürüyen kısımlarını, bunların
düzeltilmesi gerektiğini, geleceğe yönelik tavsiye ve telkinlerde
bulunmayı kendime görev bildim. Özellikle terörle mücadele
sonrasında devletin genel yapısı, devletin genel anlayışı,
yolsuzluklarla mücadele sahasında, bugün devletin güçlerin veya
devletin bir takım organlarını etkileyerek ele geçirerek oradan
devleti farklı yoldan yönetmek isteyen farklı gruplara karşı
yaşadığım olaylardan esinlenerek bilgi vermek, aydınlatmak ve kendi
tecrübelerimi sunmayı düşündüm. 34 yıllık meslek hayatım var.
Farklı görevlerde ve birimlerde çalıştım. Onların verdiği birikimi
dökmek ihtiyacı duydum. Bu her şey değildir ama dikkate
alınabilecek, bakılabilecek, çünkü var olmuş, yaşanmış olaylar
bunlar. Hayal uydurması değil. Geçmişte yaşanan ve birçok kişinin
şahit olduğu olaylar. İnşallah faydası olur diye düşünüyorum. Bir
takım kişiler belki tepkiyle yaklaşıyorlar ama zaman içerisinde
daha sağ duyulu düşünerek, burada anlatılanlardan ders alınarak,
esinlenerek bir takım şeyler düzeltilebilirse ben de memnun
olurum.”
RAKAMLAR ABARTILIYOR
Yazdığı ‘Haliç’te yaşayan simonlar. Dün devlet bugün cemaat’ adlı
kitabının yaklaşık 500 bin basıldığını, 300 binin satıldığını ifade
eden Hanefi Avcı, kazanç ile ilgili abartılı rakamlar söylendiğini
savundu. Avcı, “Rakamlar çok abartılmış. Yaklaşık bir hesap
yapılmış. Elbette bir gelir olacak ama onların tahmin ettiği,
beklediği gibi bir rakam değil. Ben bu kitabı yazarken maddi
beklenti içerisinde değildim. Bana bir külfeti olmasın demiştim.
Sağ olsun kitapevi her şeyi halletti ama bunun haricinde bir şey
olacaksa da belli bir oranda olacak diye biliyorum. Şu anda
bildiğim kadarıyla satılan rakam 330 bin, basılan rakam ise 500 bin
civarında. Gazetelerin yazdığı gibi çok anormal rakamlar değil.
Rakamlar netleştiği zaman bunu deklare ederiz zaten. Devlet
memuruyuz. Elimize bir şey geçtiği zaman bunu beyan etmek
zorundayız” dedi.
TEHDİT EDEN HERKESE REST ÇEKERİM
Kitabıyla ilgili olarak bugünü kadar tehdit almadığını ifade eden
Hanefi Avcı, kolay kolay kimsenin kendisini tehdit edemeyeceğini
söyledi. Avcı, “Birincisi tehdit almadım. İkincisi büyük konuşmak
istemiyorum ama ben kolay kolay tehdit edilemem. Tehdit eden
herkese rest derim, çıkın neyse gelin derim. Geri adım atmam. Zaten
tehdit edilecek bir şey de yok. Belki eleştiren olabilir buna
saygıda duyarım. İnsanlar benim yazdığımı, söylediğimi olduğu gibi
kabul etmek mecburiyetinde değil. Hatta makul ve mantıklı
eleştiriler benim hoşuma gider. Kendimi düzeltmem anlamında. Ama
bazıları çok ön yargılı, sadece eleştirmiş olmak, karşı çıkmak için
yapıyorlar. Açıkçası onları kale almıyorum. Ama bütün eleştirilere
saygı duyuyorum” diye konuştu.
SİYASETİ DÜŞÜNMÜYORUM
Herhangi bir siyasi partiye katılmayı düşünmediğini ifade eden
Emniyet Müdürü Hanefi Avcı şöyle dedi:
“Ben siyasi bir partiye katılmayı düşünmüyorum. Siyasetin kendinin
böyle olmadığı kanaatindeyim. Şu andaki mevcut konjonktüre baktığım
zamanda yer alacağım siyasi yeri kendimde görmüyorum. Yakın vadede
böyle bir şey düşünmüyorum. Bir gün olurda kitabın birinci
bölümünde anlattığım devletin yapısal çalışması, güvenlik
sistemleri ile ilgili bir konuda görev verecek olurlarsa bu kamunun
içinde de göreve katılmak mümkün. İnsan yeter ki ona yardımcı
olmayı düşünsün veya karşıdaki insanda böyle bir talepte bulunsun.
Benim dışımda da bunları vurgulayan, yaşayan insanlarda vardır.
Emekli olmuyorsan, istifa etmiyorsam da bu amaçla düşünüyorum.
Diyorum ki ben herhangi bir göreve talip değilim, hiçbir görevi
istemiyorum ama ben devletin, milletin daha iyi çalışması, güvenli
olması, insanların daha mutlu olması için bir şeyler yapılması
gerekiyorsa bana düşen ne görev varsa ben elimden geleni yaparım.
Kitapta yazdığım sadece eleştirisel bakış açısı ama bunun daha
düzgün olması nasıl sağlanabilir, terörle mücadele hangi boyutta
nasıl yapılabilir, başarılı olunabilir? Yolsuzluklarla mücadele
nasıl yapılabilir? 1999’dan sonra AB uyum süreci içerisinde ciddi
bir dönüşümümüz var. Ama bunu daha makul ve hızlı nasıl yapabiliriz
konusunda kendim katkı sunmak isterim ama birinci derecede kamunun
içerisinde olan bir kişinin katkı sunması daha kolaydır. Ama zaman
gelir emekli olursak da, insanların emekli olması şart değil, diğer
türlü düşünceleri ve fikirleriyle her zaman destek olabilirler. Ama
birinci tercihim bunu kamunun içerisinde yapabilmek. Birçok yasa,
kanun, mevzuat önce kamunun içerisinde işlenir, hazırlanır,
görüşler alınır olgunlaştıktan sonra parlamentoya gönderilir. 5 yıl
emniyet teşkilatında kalırsam yaşım 55 yani 5 yıl daha kamu görevim
var. 5 yıllık bir süre baya büyük. Türkiye’de birçok şey
yapılabilir. Yürüyen bir uyum süreci de var. Belki bu uyum
sürecinde alınan kararlar da güzel ama uygulanması ve pratiğe
dönüşmesinde bazı sorunlar oluyor. Reform kararlarını parlamento,
hükümet alıyor ama sokakta uygularken sorunlar çıkıyor. Bizim gibi
bürokratları belki oralarda daha aktif rol alabilirler diye
düşünüyorum. Ama ben epeyce bir süre aktif görev alamayacağımı
düşünüyorum. Tahkikatlarla uğraştırılacağımı düşünüyorum. Ama
önümüzde 5 yıl gibi bir süre var. Bir yıl sonra fırtına diner diye
düşünüyorum.”
KİMSE BANA BİR TAHKİKATI DİKTE DİKTE ETTİREMEZ
Edirne’den Eskişehir’e geldiği ilk günlerde DSP’li Eskişehir
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen hakkında tahkikat
yapmak için görevlendirildiği yolunda iddiaların ortaya çıktığını
ifade eden Hanefi Avcı, başkalarından talimat alarak hiçbir zaman
tahkikat yapmadığını söyledi. Avcı şunları kaydetti:
“Bazı yazarlar beni tanımadıkları ve kitabı okumadıkları için bazı
yazılanlar üzerinden fikir yürütüyorlar. Teşkilatım beni tanıyor.
Bana hiç kimsenin bir tahkikatı dikte ettirmesi mümkün değil.
Vicdanıma göre karar veririm. Geçmişte yaptığım görevler belli.
Tahkikatlarımda o zamanki yönetimlerle karşı karşıya gelirim.
Herkese eşit davranırız. Tahkikatlarda muhalif olanlar karşı
çıkmazken yönetimler karşı çıkıyor. Bir görev ve adli tahkikat
yaparken o kişinin kimliği, kişiliği, iktidarı, muhalefeti beni
ilgilendirmiyor. Hatta biraz güçlüyse ona karşı dik durmayı kendime
görev sayıyorum. Çünkü kendini güçlü gören bir kişinin karşısında
devletin daha ciddi durması ve tavır göstermesi lazım.”