Hanefi Avcı'dan cemaat bombaları hala...
Abone olHanefi Avcı'dan yeni cemaat bombaları... Eski emniyetçi Hanefi Avcı'ya göre cemaatin hala operasyon kabiliyeti var.
Devrimci Karargah, Oda Tv ve Ergenekon Davası'ndan
yapılanan ve Anayasa Mahkemesi kararıyla tahliye olan Hanefi
Avcı'dan olay yaratacak cemaat açıklamaları.
Cezaevinden çıkışı sonrası ikinci kitabı
“Cemaat’in İflası - Hoca’nın Ayağının Kaydığı
Yer”i yazan Avcı'ya göre "Cemaatin hala
operasyon kabiliyeti var. "
2011 Genel Seçimleri'nde cemaatin AK Parti'den milletvekili
istediğini de söyleyen Avcı, cemaatin hedefini “Cemaat
Türkiye’yi kendisi yönetmek istiyordu” diye
açıkladı.
AlJazeera'ya konuşan Hanefi Avcı'nın
açıklamalarının öne çıkan bölümleri şöyle:
KİTABIN ADI NEDEN CEMAAT'İN İFLASI?
İflastan kastettiğim, Cemaat iflas etti, yok oldu anlamında değil.
İflası mecazi anlamda kullandım. Cemaat kendisini İslami kimlikle
tanımlıyor. İslam’da iflasın bir manası var. İslami metinler diyor
ki; eğer siz insanlara kötülük yaparsanız, insanlara hukuksuz ve
adaletsiz davranırsanız; öbür dünyada bunlardan hesap sorulurken
sizin iyi amelleriniz onlara verilir, yaptığınız kötülüğün bedelini
ödersiniz. İyi amelleriniz biterse, çok kötülük varsa, bu defa o
insanların kötü amelleri size verilir ve siz o zaman iflas etmiş
olursunuz; yani her şeyini kaybetmiş, elindeki sermayesi gitmiş
insan olursunuz. Biz Cemaat’in yaptıklarıyla öbür tarafta iflas
etmiş olduğunu anlatmak için bu adı koyduk. Hatta bu kitabın asıl
yazılış amacı; Cemaat çok ciddi olarak var, siz Cemaat'i bitti
zannediyorsunuz, yapılan birkaç işlemle Cemaat pasifize oldu
diyorsunuz; tam tersine çok ciddiye almanız gereken çok ciddi bir
yapı olarak hâlâ var. Kamu duyarlılığını artırmak için bu kitabı
yazdım. Tüm toplumu dinleyip izleyebilen; başbakanların,
bakanların, herkesin telefonlarını dinleyebilen, tüm devlet
toplantılarına girip bakabilen, TSK, MİT gibi devletin devasa
kuruluşlarına kumpas yapabilen bir yapıdan söz ediyoruz.
CEMAATİN HALA OPERASYON KABİLİYETİ VAR
En azından operasyon yapabilme kabiliyeti var. Evet epey darbe
yedi, birtakım unsurları tayin oldu. Bir takım elemanları
tutuklandı. Destek veren işadamları desteğini çekti ama bu
Cemaat'in gücünden çok şey kaybettirmedi. Hâlâ illegal çekirdek,
gövde yapı güçlü ve operasyon yapabilecek, her türlü provokasyonu
yapabilecek gücü ve imkânı var. Bugün MİT bile devletin belli
kurumlarından bilgi alırken zorlanır. Emniyet aynı şekilde
zorlanır. Cemaat bir saniyede tüm devlet arşivine sahip olur.
Devletin hafızası Cemaat’te. Cemaat tüm devlet arşivine sahip.
Ellerinde yüzlerce kamu görevlisine şantaj yapacak bilgiler var.
Kimi nasıl terbiye ettiklerini biliyoruz. İstediği zaman
istedikleri bilgiyi kullanabilirler. O güç ve bilgi ellerinde var.
Bence tüm MGK toplantılarının kayıtları ellerinde var. Tüm
Dışişleri Bakanlığı toplantılarının kayıtları ellerinde mevcut. Bu
böyle hafife alınamayacak kadar Cemaat'e güç ve kudret veren bir
durum.
MİT OPERASYONUNDA ŞOKE OLDUK
Biz 7 Şubat 2012’de MİT yöneticilerinin ifadeye çağrılma
kararlarıyla şoke olduk. 17-25 Aralık operasyonlarıyla şoke olduk.
Bunlar tahminlerimizi aşan şeylerdi. Bugün de bunu aşan şeyler
yapabilirler. Mesela tutuklu polislerin tahliyesi konusunda Urfa’da
başarılı oldular. Hâkim kendi nöbetine denk getirdi, hiç dosyaya
bakmadan tahliye etti. İzmir’de başka bir hâkim yine tahliye kararı
verdi. İstanbul’daki olayda da uzun bir hazırlık yapılmıştı. Burada
engellendi. Beceremediler. Bu başka operasyon yapmayacaklar
anlamına gelmiyor. Ummadığımız operasyonlara girişebilirler, bu
imkân ve güç var.
CEMAAT MİLLETVEKİLİ İSTEDİ
Cemaat belli oranda milletvekili istiyor. AKP de belli oranda
karşılamayı düşünüyor, fakat Cemaat’in istediği sayının hükümeti
tıkama ihtimali olan sayı olduğu anlaşılınca AK Parti vazgeçiyor.
Cemaat’in planı hükümeti tıkayacak bir sayı. Hükümet bu planı
öğrenince vazgeçiyor.
Pazarlık değil de onlar milletvekili istiyorlar. Bu aslında
Türkiye’de olur. Birtakım gruplar siyasi partilerden milletvekili
isterler. Burada tam bu istem kabul edileceği sırada Cemaat’in
yaptığı planı hükümet öğreniyor, son ana kadar oyalıyor, son anda
göstermelik birkaç kişi koymak suretiyle onların oyununa
gelmiyor.
CEMAATİN HEDEFİ NEYDİ?
Bence Cemaat Türkiye’yi kendisi yönetmek istiyordu. Öne çıkarak
başbakan, bakan olarak değil arka planda kalarak yönetmek
istiyordu. Biz bunu kısmen yaşadık; bir polis teşkilatı var ya da
bir yargı teşkilatı var. Şimdi ortaya çıktı ki o karşımızdaki
polisler, yargı mensupları hiç de hukuku, devlet talimatlarını
değil tamamen Cemaat’in talimatlarını uygulamış. Aynı anlayışla tüm
devlete hakim olup yönetmek istediler. Kendi politikalarını, kendi
uygulamalarını tüm kurumlara dayatmak istiyorlardı. Hani Başbakan
diyor ya “Ne istediler vermedik?” Cemaat artık bir
şey isteyen, alan değil her şeye sahip olup; kendi veren, kendi
dağıtan olmak istiyordu.