Hande Soral, Vogue dergisi için objektif karşısına geçti.Evlilik hazırlığı yapan genç oyuncu, röportajında çocuk hayallerini, kariyer planlamasını, kardeşleri Bensu ve Bedirhan'ın bilinmeyenleri anlattı. Madem oyuncu olacağım, o zaman psikoloji seçeyim bari işime yarasın diye düşündüm. 9 tercihim vardı, hepsi psikolojiydi diye başlıyor kariyer yolculuğunu anlatmaya Hande Soral. Bu 9 tercih arasından ODTÜ’ye girecekken, babasının “Kızım sen oyuncu olmayacak mısın? Ne yapacaksın Ankara’da?” diyerek haklı yönlendirmesiyle son anda tercihini değiştiriyor ve Bilgi Üniversitesi Psikoloji bölümüne giriyor: “Babam bu aklı vermemiş olsaydı oyuncu falan olamazdım ben.” Ünlü olmayı daha o yıllarda kafasına koyuyor ve hayali, seyirci olarak gittiği “Komedi Dükkanı'nda sahneye çıkmasıyla değişiyor: “Arkadaşımla Starbucks’da kahve içiyoruz, bana peçete imzalattı ‘ünlü olacağım’ diye. Hâlâ duruyor. Bu kadar inançla gittim programa, neye güvendim bilmiyorum. Birini istediler, elimi kaldırdım ve sahneye çıktım.” Artık ünlü biri olduğunu ise “Küçük Kadınlar” dizisi yayınlanmaya başladığında anlıyor: “19 yaşındayım. Ajansla tanışmaya gidiyorum diye topuklu çizmelerimi giydim, kırmızı rujumu sürdüm, saçımı toplattım. Meğer beni ‘Küçük Kadınlar’ dizisinin casting’i için çağırmışlar. O halimle tam bir küçük kadındım. Ama beni düşündükleri rol sokakta top oynayan kızmış. İki gün sonra yırtık jean’le, makyajsız gittim. Bu sefer oldu. Dizi 1.5 ay sonra yayınlandı. Sokağa çıktım, herkes fotoğrafımı çekiyor. O zaman anladım ne olduğunu.” Ardından okul ve staj günlerinden bahsediyoruz: “Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde staj yaptım. Orada kimsesiz hastaların tutulduğu bir L katı vardır. Her gittiğimde bambaşka bir hikaye dinliyordum. Çok zor bir deneyimdi.” “Siz bu durumdan etkileniyor muydunuz?” diye soruyorum, kafasını sallıyor: “Okulda etkilenmememiz gerektiği öğretiliyor ama hiç kolay değil. Hastanede gördüğüm şeyler kolay kabul edilir şeyler değildi.” Üniversiteden sonra tamamen oyunculuğa yönelse de, psikoloji defterini kapatmış değil. Gelecekte oyuncu psikoloğu olmayı düşünüyor. “Oyuncular karakterin etkisi altında kaldığı için mesleki deformasyon yaşıyor mu?” diye soruyorum, “Böyle bir şey varsa da çok üzücü bence” diyor ve ekliyor: “Herkesin oyunculuk yöntemi birbirinden farklı. Bunu yaşıyor olabilirler.” Psikoloji sohbetimizi biraz da hayatına kaydırıyoruz. Oyunculuk kariyerine 19 yaşında başlamış, şimdi 30’larında bir genç kadın. Bu yaş dönümü onda neleri değiştirdi, merak ediyorum. Şöyle diyor: "Kadınlar için 28-35 yaşları arasında bir arayış söz konusu. Ben 28’imde bunun bir sinyalini aldım. Kapadokya’da çekimdeydim, bir taş evim vardı, başka da hiçbir şeyim yoktu. O bir sene boyunca ‘ben ne yapıyorum’ diye düşündüm. Çok zordu ama çok da güzeldi. Onu atlattım, şimdi de bir korku geldi; her şeyle ilgili bir korku var. Yaşlanma korkum yok, sadece ölüm kavramı hayatıma girdi. Ölümle yüzleşmek biraz korkutuyor. Bununla yaşamıyorum ama hayatımda böyle bir gerçeklik var artık.” Peki ya biyolojik saat çalmaya başladı mı? “Artık vakti geldi” diyor: “Seneye bir çocuk istiyorum. Eylül-ekim gibi evleneceğim zaten.” Bu sözleriyle Soral, İsmail Demirci ile evlendikten kısa bir süre sonra çocuk sahibi olmak istediklerini itiraf ediyor. Hande Soral’ın hayatındaki tek oyuncu erkek arkadaşı değil. Kız kardeşi Bensu Soral da onun hemen ardından oyunculuğa başlamış; ablasıyla şöhret yolunda iki rakipler de aslında. Bensu Soral’ı ablasının etrafındaki insanların yönlendirmesi oyunculuğa itmiş. “Lütfen doğruyu söyleyin” diyorum, “Biraz sinir olmadınız mı? Hem maddi hem de manevi anlamda rolünüz çalınmış gibi hissetmediniz mi?” Yanıtı, kesin ve net: “Asla. Gurur duyuyorum kardeşimle. O kadar mutluyum ki, o benden daha ünlü olsun. Bu ailenin Semiramis Pekkan’ı olabilirim. Hiç sorun değil. Ajda o olsun. Potansiyel de onda var zaten. Bir gram bile kıskançlık duymuyorum. Bensu oyunculuğu seviyor ama ‘Ömrümün sonuna kadar yapamam’ diyor. Bir de ailenin yıldızı benim ya. Bunu hep söylediler ve hissettirdiler zaten. Kardeşlerimin ikisi de olgun. Bensu’nun ikizi Bedirhan da oyunculuk yapıyor ve bana sorarsanız ikimizden de yetenekli. Hazır mısınız? Yeni bir Soral daha geliyor!” Hande Soral’ın özel hayatına dair kararları da tutarlı. Mesela erkek arkadaşıyla aynı dizide rol almayı düşünmüyor: “Alanlarımızı seviyoruz biz. Sette uzun vakitler geçirmek çok yıpratıcı. Bunun stresi her zaman en yakınına patlar, ben böyle bir şey olmasını istemiyorum. Birbirimize zarar verebiliriz.” Peki tansiyonu yüksek bir ilişki mi yaşıyor? “Zaman içinde sakinledi. Eskiden fikir alışverişlerimiz bile daha tansiyonluydu, şimdi rayına oturdu, çözüm odaklıyız. Ben onu tanıdığım üçüncü günde ‘Bu adamla evleneceğim’ dedim ve bunu ona da söyledim. Çünkü evleneceğim insanı gördüğümde tanıyacağımı biliyordum. Ve İsmail o adamdı. Birinci yılımızda da evlenme kararı aldık” diyor.