Hamza Dağ açıkladı! Ak Parti'nin seçim stratejisi hazır
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ muhalefetin siyaset dilini eleştirdi. Dağ, Ak Parti'nin 23 aylık siyaset stratejisinin hazır olduğunu söyleyerek seçimlere işaret etti.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, "Muhalefetin, AK
Parti'yi, Cumhur İttifakı'nı zayıflatacağım derken verdiği en büyük
zarar siyasete. Milletin siyasete güvenini azaltma noktasında bir
durum ortaya çıkıyor." dedi.
Dağ, AA muhabirine, muhalefetin siyaset diline ilişkin
değerlendirmelerde bulundu.
Muhalefetin, iktidarın yaptıklarının ötesinde icraatlar ortaya
koyamadığını dile getiren Dağ, "Muhalefet iktidara talip
olandır. İktidara talip olan olarak, bizim ortaya koyduğumuz
projelerin yüzde 1'ini dahi ortaya koyamayınca açıkçası yalan ve
manipülasyona sığınmış vaziyette." diye konuştu.
Benzer durumların daha önceki dönemlerde de yaşandığına dikkati çeken Dağ, şöyle devam etti:
"Bunu ilk defa görmüyoruz. 2013'ten bu yana bunu fazlasıyla yaşıyoruz. O dönemde de hem Gezi olaylarında birçok yalanlar hem 17/25 Aralık dönemindeki yalanlar, 15 Temmuz öncesi yine yalan-manipülasyon noktasındaki hususlar, referandum öncesi yaşananlar... Esasında ilk defa yaşamıyoruz. Son dönemde biraz daha aymazca yapılır hale geldi. Açıkça, yalan olduğu belli olmasına rağmen geri adım atmadan yapılır hale geldi. Bunun arkasında bir strateji mi var, yoksa ülkeye dair bir proje üretemeyince bir stratejisizlik mi var, onu zaman içinde hep beraber görmüş olacağız."
"Meydanı bu yalanlara bırakacak halimiz
yok"
Bu tür manipülasyon ve yalanlara karşı tavır ortaya koyduklarına işaret eden Dağ, "Bizim boş duracak, buna fırsat verecek, meydanı bu yalanlara bırakacak halimiz yok. Biz bu yalanların her birine hak ettiği şekilde cevap vermeyi biliriz, zaten yapıyoruz da." diye konuştu.
Hem kurumların hem de AK Parti'nin gereken cevapları verdiğini belirten Dağ, şunları kaydetti:
"Tabii burada iki amaç var büyük ihtimalle. Bir, bizim millete hizmete dair moral motivasyonumuzu ortadan kaldırmak, oradaki heyecanımızı azaltmak. İkincisi de buradan vatandaşlarımızın, milletimizin kafasında bir istifham, bir şüphe oluşturabilmek. Birincisi, bizim milletimize hizmet noktasındaki moral motivasyonumuzu, heyecanımızı zerre kadar dahi engelleme imkanları söz konusu değil. İkincisi, milletimiz daha önceden de muhalefetin bu tarzdaki kurgularına inanmıyordu. İYİ Parti gidiyor sağda solda kurgu yapıyor, CHP'nin ısrarla, gerçekler ortaya çıkmasına rağmen, geri adım atmayan yalanla alakalı siyasetini gayet iyi bir şekilde görüyor. Zaten bunlara bugüne kadar teveccüh göstermedi, bundan sonra da göstermeyecek."
"Önümüze 23 ayın stratejisini koymuş vaziyetteyiz"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dağ, 2023 seçimlerine yaklaşık 23 aylık bir sürenin kaldığını belirterek, "23 aylık döneme biz gayet zinde bir şekilde hazırlanıyoruz. Önümüze 23 ayın stratejisini koymuş vaziyetteyiz. Hem teşkilatlar noktasında hem milletvekillerimiz noktasında hem saha noktasında... Bundan önceki seçimlerde nasıl netice almışsak, inşallah 2023 seçimlerinde de AK Parti yine birinci parti olacaktır, Recep Tayyip Erdoğan da yeniden Cumhurbaşkanı seçilecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Siyaset kurumunun ülke için var olması gerektiğini ve siyasetin ülkeyi yöneten esas nokta olduğunu dile getiren Dağ, "Milletimizin siyasete olan güvenini, siyasetten beklentisini siyasetçiler olarak yükseltmek zorundayız. Siyasetin hukukunu, siyasetin ahlakını önce biz siyasetçiler olarak ortaya koymalıyız." dedi.
Dağ, "Algıyla uğraşayım, olgularla işim olmasın", "Yalan söyleyeyim, kafaları karıştırayım ama ortaya bir icraat koymayayım" şeklindeki yaklaşımın daha çok siyasetçiyi ve siyaset kurumunu zayıflattığını belirterek, şunları kaydetti:
"Muhalefetin, AK Parti'yi, Cumhur İttifakı'nı zayıflatacağım derken verdiği en büyük zarar siyasete. Milletin siyasete güvenini azaltma noktasında bir durum ortaya çıkıyor. Onun için muhalefet bu stratejiyi uygularken, 'AK Parti'ye, Cumhur İttifakı'na zarar verebilir miyim?' diye düşünürken kendi yaptıkları işe karşı bir saygısızlıkları ortaya çıkıyor. Biz öncelikle kendi gündem ve sürecimize bakıyoruz. Önümüzde 23 aylık bir dönem var, bu dönemde ne yapacağımıza bakıyoruz. Ama siyasete de zarar vermemeler bütün siyasetçiler açısından ortak bir temennidir."