Hamilelikte saç boyamaya aman dikkat!

Saç bakımı sırasında kullanılan boya ve kimyasalların gebelik sırasında endişelere yol açtığına dikkat çeken Trabzon Özel Yıldızlıgüven Hastanesi Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzman Dr. Vurallı, önemli açıklamalarda bulundu.

Dr. Vurallı, “Hekim olarak gebelik sırasında saç bakımı ile ilgili sorulara sıklık ile rastlamaktayız. Saç bakımı sırasında kullanılan boya ve kimyasallar gebelik sırasında endişelere yol açmaktadır. Saç bakımı işlemleri arasında, boyama-geçici, yarı kalıcı ve kalıcı boyalar, perma - saçlarda kalıcı dalgalanma saça uygulanan iki solüsyon ile sağlanmaktadır. İlk solüsyon ile saç dalgalı hale getirilir, ikinci solüsyon ile saçın dalgalı hali sabitlenir. Saç renginin açılması - hidrojen peroksit ile yapılır. Düzleştirme- bazı kimyasallar kullanılır” dedi.

Kullanılan kimyasal maddelerin gebelik üzerine olan etkileri yeterince incelenmeden piyasaya sürüldüğünü kaydeden Dr. Vurallı, “Üreticiler saç bakımı işlemlerinde kullanılan formülleri sıklıkla değiştirmektedirler. Kullanılan kimyasal maddelerin gebelik üzerine olan etkileri yeterince incelenmeden piyasaya sürülmektedir. Bu neden ile yeni geliştirilen kimyasal maddelerin gebeliğe olan etkileri tam olarak bilinmemektedir.Saç bakımı sırasında kullanılan kimyasalların aslında çok az bir miktarı kafa derisinden emilerek vücuda girmektedir. Az miktarda olması nedeni ile bebekte bir probleme yol açma ihtimali düşüktür. Perma sırasında kullanılan fikasasyon solüsyonu kafa derisinde tahrişe yol açabilir, ancak vücudun başka bir yerinde bir soruna yol açmaz ve az miktarda absorbe edilir. Aynı durum saçın düzleştirilmesi sırasında kullanılan kimyasallar ile oluşabilir” diye konuştu.

"KALICI SAÇ BOYALARI GÜÇLÜ BİR KİMYASAL BUHAR OLUŞTURAN AMONYAK İÇERİYOR"

Kalıcı saç boyaları güçlü bir kimyasal buhar oluşturan amonyak içerdiğini ifade eden Dr. Vurallı, “ Saç boyalarının çok az bir miktarının deri tarafından emilmesi nedeni ile gebelikte kullanılmaları muhtemelen güvenlidir. Ancak yine de dikkatli olmalı pek çok hekimin özellikle gebeliğin ilk üç ayında saçların kalıcı olarak boyatılmasını önermediğini akılda tutmalıyız. Kalıcı saç boyaları güçlü bir kimyasal buhar oluşturan amonyak içermektedir. İşlem sırasında boya kokusunun solunması gelişmekte olan bebeğe boyanın ciltten emilimine oranla daha büyük zarar verebilir. Bu neden ile amonyak içeren boyaların kullanılması önerilmez. Yine saç düzleştirilmesi sırasında bazı zararlı kimyasallar solunum yolu ile vücuda girebilir. Yarı-kalıcı boyalar ve ya röfle işlemi gebe kadınlar için daha güvenli kabul edilmektedir. Röfle sırasında boya alüminyum folyo ile sarılmakta cilde teması önlenmektedir. Gebelikte diğer güvenli bir yöntemde saçların bitkisel kökenli olan kına ile boyanmasıdır” ifadelerini kullandı.

Saç bakımı sırasında kullanılan kimyasal maddelere karşı nasıl önlemler alınmalı konusuna değinen Dr. Vurallı, şunları söyledi:

“Gebeliğin ilk üç ayında Saç boyatma, saç renginin açılması, perma ve düzleştirme yapılmamalıdır. Bu işlemler havalandırması çok iyi olan yerlerde uygulanmalıdır. İşlem öncesi ve sonrası gereksiz yere kuaförde beklenmemelidir. Saça uygulanan kimyasallar ihtiyaçtan daha uzun süre bekletilmemelidir. İşlem sonrası kafa derimiz bol su ile durulanmalıdır. Kimyasal kullanırken eldiven giyinilmelidir. Ürün kullanma kılavuzu dikkatli bir şekilde takip edilmelidir. Hassas ve alerjik bünyeli kişilerde kimyasal boyalar uygulanmadan önce alerjik test yapılması kişiyi olası reaksiyonlara karşı korur. (Boya yapılmadan önce ensede görünmeyen bir yerde veya saçın bir kısmında boya denenebilir)Kaş ve kirpiklere kimyasal ve boyalar uygulanmamalıdır.”

Kuaförde çalışan gebe kadınların daha çok dikkat etmeleri gerektiğini hatırlatan Dr. Vurallı, “Gebelik sırasında çalışma şartları, günlük çalışma saati ve kimyasallara maruziyet önem taşımaktadır. Mekanın havalandırmasının iyi olması, koruyucu kıyafet ve eldiven giyilmesi ve çalışılan yerde bir şey yiyip, içmeyerek kimyasallara daha az maruz kalınabilir” diye konuştu.

Dr. Vurallı, emzirme döneminde saç bakımı ile ilgili olarak “Kimyasallar ciltten az miktarda emilebildiği için anne sütüne geçiş ihtimali çok azdır” ifadelerini kullandı.