Hamilelikte düşük riskine dikkat
Abone olÖzel Optimed Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Funda Doğaroğlu, klinik olarak saptanan tüm gebeliklerin yüzde 15-20’sinin...
Özel Optimed Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.
Dr. Funda Doğaroğlu, klinik olarak saptanan tüm gebeliklerin yüzde
15-20’sinin kendiliğinden düşükle sonuçlandığını söyledi.
Annenin yaşını da içeren birçok faktörün düşük riskini etkilediğini
kaydeden Op. Dr. Doğaroğlu, "20 yaşın altındaki kadınlarda düşük
riski yüzde 12 iken, 40 yaşının üzerindeki kadınlarda bu risk yüzde
26’ya yükselmektedir. Fark edilmeden düşürülen gebelikler de göz
önüne alınırsa, aslında kendiliğinden düşük oranları daha
yüksektir. Yani bazı gebelikler de adet başlamasından hemen önce
kaybedilmektedir" dedi.
Bir kez düşük yapan bir kadında, bunun tekrarlanma oranının yüzde
30’dan az olduğunu dile getiren Doğaroğlu, kadınlarda 4 gebelik
kaybından sonra düşüğün tekrarlama riskinin yüzde 54 olduğuna
dikkat çekti. Doğaroğlu "Bazı kadınlarda çoğul gebelik kayıpları
oluşmaktadır. Tekrarlayan gebelik kayıpları 20’nci haftasından önce
yada fetüs ağırlığının 500 gramdan az olduğu 3 ardışık spontane
düşük olarak tanımlanmaktadır. Bu kadınlarda 4 gebelik kaybından
sonra, düşüğün tekrarlanma riski yüzde 54’den fazladır. Tüm
kadınların yüzde 0,5-1’inde tekrarlayan gebelik kayıpları
görülmektedir. Tekrarlayan gebelik kayıplarının birçok nedeni
bulunmaktadır. Ancak kadınların yüzde 50’sinde hiçbir neden
bulunmamıştır. Tekrarlayan düşüklerde tek faktörün değil de,
genellikle çok sayıda faktörün etkili olduğu düşünülmektedir" diye
konuştu.
Tekrarlayan gebelik kayıplarının en önemli nedeninin genetik
faktörler olduğunu ifade eden Op. Dr. Doğaroğlu, “Kromozom
bozuklukları kendiliğinden düşüklerin en sık sebebidir. Eğer fetüs
oluşmuşsa ilk 3 aydaki düşüklerin yüzde 60’ından kromozom
anormallikleri sorumludur. Oluşan fetüsde kromozomlar artmış ya da
azalmış olabilir. En sık 13,16,18,21 ve 22 nolu kromozomlarda
anormallik izlenir. Yine ebeveynlere ait kromozom anomalileri de
tekrarlayan düşüklere sebep olabilir. Tekrarlayan düşükleri olan
çiftlerde yapılan araştırmalarda bu oranın yüzde 2-3 olduğu
görülmüştür. Ebeveynler genellikle dış görünüm olarak normaldir”
ifadesini kaydetti.
Gebelik kayıplarına neden olan faktörlerden bir tanesinin de
anatomik bozukluklar olduğunu vurgulayan Doğaroğlu, “İkinci önemli
neden doğuştan ya da kazanılmış anatomik bozukluklardır. Kadında
doğuştan var olan anatomik bozukluklar, genelde ilk 3 aydan sonraki
dönemde düşüklere sebep olur. Sık olarak rahim içerisinde var olan
septalar çift boynuzlu rahim, çift rahim gibi anormallikler
izlenir. Yani doğumsal olarak kadın, iç genital organları
gelişimini tamamlamamıştır. Bu tür kadınlarda gebelik haftası
ilerlese bile genelde sonuçlar kötüdür. Erken doğum, fetüste
gelişme geriliği ve doğumda bebeğin geliş anormallikleri
yaşanmaktadır. Kadınlarda tekrarlayan gebelik kayıplarına sebep
olan anatomik bozukluklar sonradan kazanılmış da olabilir.
Düşüklere neden olan sonradan kazanılmış anatomik bozuklukların
başlıcaları ise myomlar, rahim içinde var olan yapışıklıklar, anne
karnında bulunan ’des’ denilen hormona maruz kalınması, rahim
ağzında yetmezliktir” dedi.
Hormonal nedenlerin, vücudun immün sistemiyle ilgili hastalıkların,
enfeksiyonlar ve çevresel faktörlerin de düşüğe neden olduğunu
aktaran Doğaroğlu, tekrarlayan düşüğü olan kadınlarda tanıya gitmek
için bazı testlerden yararlandıklarını ifade etti.
Tedavi için önce hastanın iyi bir öyküsünün alındığını dile getiren
Op. Dr. Doğaroğlu, “Daha sonra enfeksiyonların araştırılması için
kültürler alınır. Tiroit fonksiyon testleri, kan şekeri,
immünolojik faktörleri araştırılır. Çiftin her ikisine de genetik
araştırma yapılır. Hormonal faktörleri tespit etmek için
endometrial biopsi yapılabilir. Beraberinde kanda progesteron
hormon seviyesi tespit edilir. Anatomik anomalileri saptamak için
histerosolpingografi, pelvik ultrasound, komputerize tomografi veya
magnetik resonansı içeren görüntüleme yöntemlerine başvurulabilir.
Yine tanıda anestezi altında histereroskopi ya da tanısal
laparoskopi yapılabilir” diye konuştu.
TEKRARLAYAN DÜŞÜKLERDE TEDAVİ
Tekrarlayan düşükleri olan kadınlarda yüzde 50 oranında bir neden
bulunamadığını vurgulayan Op. Dr. Doğaroğlu, neden saptandığı
takdirde nedene yönelik tedavi verildiğini kaydetti.
Doğaroğlu, “Eğer neden saptanmamışsa, genellikle destekleyici
tedavi önerilir. Düşükler genetik nedenlere bağlı ise genetik
danışmanlık önerilir. Düşüklerin sebebi anatomik anomaliler ise
genellikle cerrahi tedavi gerekli olur. Hormonal anomaliler
saptanmışsa tedavi verilir ve eksik olan hormon takviye edilir.
Enfeksiyon tanısı konmuşsa uygun antibiyotiklerle tedavi edilir.
Çevresel faktörler düzeltilir. Sigara, alkol içiliyorsa, bırakması
sağlanır. Toksinlere maruziyet varsa bu engellenir” ifadelerini
kullandı.
(İHA)