Hamas'ı davet eden isim
Abone olHamas'ın sürpriz Ankara ziyareti herkesi şaşırttı. Bazı ülkelerin terör örgütü listesinde yer alan Hamas'ı Türkiye'ye davet eden isim bulundu.
Dışişleri’nin büyük kesimin ’hayır’ demesine rağmen HAMAS Lideri
Halid Meşal’in Ankara ziyaretinin mimarının Ahmet Davutoğlu olduğu
anlaşıldı. Davutoğlu, "Türkiye Ortadoğu’da aktif rol oynayıp önemli
bir güç haline gelmeli" diyerek Erdoğan’ı ikna etti. DIŞİŞLERİ
Bakanlığı koridorlarında, bakanlık bürokrasisinin büyük bir
kesiminin karşı çıkmasına rağmen, HAMAS heyetinin Türkiye’ye
gelmesinin perde arkasında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Dış Politika
Danışmanı Ahmet Davutoğlu’nun olduğu konuşuluyor. Kulislerden sızan
bilgilere göre Davutoğlu, Erdoğan’ı HAMAS heyetinin gelmesinde ikna
eden isim oldu. Davutoğlu, Türkiye’nin Ortadoğu’da bundan sonra
aktif rol oynayıp önemli bir güç haline gelmesi gerektiğini, bunun
için de İsrail-Filistin sorununun çözümünde şu an için ’arabulucu’
olmasa bile, ’etkili ve sözü dinlenen bir ülke’ haline gelmesi
gerektiğini Erdoğan’a anlattı. Davutoğlu, hükümeti kurmadan önce
HAMAS’la temasa geçilip gereken telkinlerin yapılmasının daha doğru
olacağını savunarak, ziyaret konusunda Erdoğan’ı ikna etti. AT
PAZARLIĞI MI? Davutoğlu, Irak savaşı öncesinde ABD ile yürütülen
müzakerelerde de sürekli devreye girmişti. Davutoğlu’nun bazı
önerileri üzerine, ABD tarafından gelen "Türkiye at pazarlığı
yapıyor" söylemi gündeme oturmuştu. Davutoğlu’nun önerisiyle
Türkiye, savaşı önlemek amacıyla İstanbul’da Irak’a komşu ülkeler
toplantısı gerçekleştirmiş, ancak bu toplantının ABD’nin Irak
operasyonunu önlemede hiçbir etkisi olmamıştı. GÜL RAHATSIZ OLDU
Ayrıca ilk toplantı Suriye’nin, Arap ülkelerine "Türkiye, Arap
dünyası için de liderliğe soyunuyor" mesajı vermesi üzerine sönük
geçmişti. Suriye’nin bu tutumu üzerine ilk etapta devlet başkanları
düzeyinde olması planlanan toplantı, Dışişleri bakanları düzeyine
inmek zorunda kalmıştı. Dışişleri koridorlarına göre, Bakan
Abdullah Gül de, Davutoğlu’nun bu girişiminden rahatsız olmasına
rağmen, bunu net bir şekilde ortaya koymayınca, Erdoğan HAMAS
ziyaretinin gerçekleşmesine ’olur’ verdi. DIŞİŞLERİ MESAJI
Davutoğlu’nun, Erdoğan’ı ikna kulisini sürdürdüğü süreçte,
Dışişleri bürokrasinin bu gelişmeden fazla haberi olmadı. Nitekim
Dışişleri bürokratları hem Türk ve yabancı basın mensuplarına, hem
de yabancı diplomatlara ’Ne HAMAS’tan bir ziyaret talebi var, ne de
bizden davet’ bilgisini açık şekilde verdi. HAMAS, Erdoğan’ın
ziyarete yeşil ışık yaktığı bilgisini aldıktan sonra, Türkiye’nin
Şam Büyükelçiliği’ne mesaj göndererek, 16 Şubat günü THY’nin
tarifeli seferi ile Türkiye’ye gitmek istediklerini bildirdi ve
Halid Meşal ile beraberindeki 6 kişi için vize talebinde bulundu.
Bunun üzerine aynı günün akşamı Şam Büyükelçisi Halit Çevik,
Ortadoğu Dairesi Genel Müdür Yardımcısı Şakir Torunlar’ı telefonla
arayarak, HAMAS heyetinin vize talebini Ankara’ya iletti. Bu talep
Dışişleri’nde soğuk duş etkisi yarattı. Bunun üzerine siyasi
otoriteye danışılması kararı alındı. Siyasi otorite (hükümet) HAMAS
mensuplarına vize verilmesi talimatını verdi. Böylece Dışişleri’nde
dar bir kesim ziyaretten 24 saat önce haberdar oldu. 7. KOLTUKTA
OTURDU HAMAS heyeti 16 Şubat günü THY uçağı ile Şam’dan,
İstanbul’a, ardından Ankara’ya geldi. Meşal, uçağın ’first class’
bölümü yerine 7’nci sıradaki orta koltuğunda yerini aldı. İki
yanına ise korumaları arkasına da yardımcısı oturdu. Uçağın
çoğunlukla Suriyeli olan yolcuları Meşal’i tanıdıkları için
kendisine sürekli selam verdi. MASRAFLAR DIŞİŞLERİ’NDEN Dışişleri
Bakanlığı, Halid Meşal ve beraberindekiler için hem makam aracı
tahsis etti, hem de Ankara’nın alkollü içki servisi ve satışının
yasak olduğu Metropolitan Oteli’nde yer ayırttı. Meşal ve heyetinin
Ankara ziyareti boyunca otel masrafları Dışişleri tarafından
karşılandı. ’Neo-Osmanlıcı’ olarak tanınıyor 1999’da profesör olan
Ahmet Davutoğlu, AKP’nin iktidara gelmesiyle özellikle dış politika
alanında kamuoyunun tanıdığı bir isim oldu. Türkiye’nin dünyada
’pergel ucu’ olmasını istiyor ve bu düşünceleri nedeniyle
çevresinde ’Neo-Osmanlıcı’ olarak tanınıyor. Davutoğlu, ’Stratejik
Derinlik’ ve KÜSP (Komşu Ülkelerle Sıfır Problem) teorilerinin
fikir babası. AKP’de danışmanlar arasında siyaset bilgisi en çok
itibar gören isim olarak biliniyor. Ulusalcı politikalarının, asker
tarafından da zaman zaman dikkate alındığı kulislerde konuşuluyor.
Başbakan Erdoğan’ın sohbet sırasında "Hocam" diye hitap ettiği
Davutoğlu’nun kitapları arasında en önemlisi olarak "Stratejik
derinlik" gösteriliyor. Bu kitabın önsözünde Davutoğlu’nun kendi
kaleminden yer alan ifadeler, Türkiye’nin Ortadoğu’da neden etkin
bir ülke hale gelmesi gerektiği görüşünü ortaya koyan nitelikte:
"Türkiye tarihi derinliği ile stratejik derinliği arasında yeni ve
anlamlı bir bütün oluşturma ve bu bütünü coğrafi derinlik içinde
hayata geçirme sorumluluğu ile karşı karşıyadır. Stratejik açıdan
mihver bir ülke olan Türkiye, bu sorumluluklarının gereğini yerine
getirmesi durumunda, yeni dengelerin oluşacağı daha istikrarlı
uluslararası konjonktüre daha uygun şartlarda giren merkez bir ülke
konumu kazanacaktır." Dışişleri Bakanı Gül’ün kurduğu 58. hükümetle
birlikte danışman olan daha sonra büyükelçi unvanı da alan
Davutoğlu, ’ritmik diplomasi’ kavramının mucidi. 1959’da
Konya-Taşkent’te doğan Davutoğlu yüksek öğrenimini Boğaziçi
Üniversitesi’nde ekonomi ve siyaset bölümünü bitirerek tamamladı.
Evli ve 4 çocuk babası olan Davutoğlu, İKÖ’nün kurduğu Malezya
İslam Üniversitesi’nde bir dönem ders verdi. İyi derecede İngilizce
ve Almanca biliyor. Haber: Uğur Erkan Kaynak:
www.hurriyet.com.tr