Anadolu’da, “Köpeksiz köyde değneksiz gezmek”
deyimi vardır.
Rahatça, serbestçe hareket eden; kendisine engel olunmayan
anlamında kullanılır.
Trump da, ezici seçim zaferinin ardından ikinci kez oturduğu
koltukta güç zehirlenmesi yaşıyor.
Dünyayı köpeksiz bir köy olarak görüyor.
Ütopyalarını hayata geçirecek aksiyonlara girişiyor.
İsrail’in hamiliğine soyunuyor; Netanyahu’dan daha Siyonist ve
soykırımcı davranıyor.
Siyonist İsrail’in dillendiremediğini dillendiriyor.
Büyük başkan olarak Amerika, soykırımcı olarak dünya,
Siyonist dostu olarak İsrail tarihine geçmek istiyor.
İcraatları ve söylemlerinden öyle anlaşılıyor.
Kankası Elon Musk içeriye, kendisi dışarıya ayar veriyor.
Avrupa’yı Musk, Ortadoğu’yu Trump dizayn etmeye
çalışıyor.
İsimleri değiştiriyorlar; sınırları beliyorlar, haritalar
çiziyorlar.
Trump, eylem ve söylemleri ile devlet adamı görüntüsü
vermiyor:
Panama Kanalı’na çökme arzusu ile haramiye,
Grönland’ı satın alma isteği ile müflis
tüccara,
Kanada’yı eyalet yapma düşüncesi ile
sömürgeciye,
Kendi ülkesine bakışı ile işletmeciye,
Ukrayna'dan alacaĝı ile tefeciye,
Körfez ülkelerine yaklaşımı ile mafya
babasına,
Gazze değerlendirmesi ile müteahhit /emlakçıya
benziyor.
Her geçen gün ciddiye alınmaktan uzaklaşıyor.
Gazze’nin durumu ise “Köpeksiz sürüye kurdun girmesi”ne
benziyor.
Tabii bu kurt; tüm vahşiliği, barbarlığı ve vampirliği ile tek
dişi kalmış canavar durumundaki soykırımcı ABD ve
İsrail oluyor.
Trump’ın Gazzelileri Mısır ile Ürdün’e sürme ve Gazze’yi Riviera
yapma düşüncesi, Arapları kış uykusundan biraz uyandırmışa
benziyor.
Susarlarsa, sıranın kendilerine geleceğini biliyorlar.
Arap Birliği, Trump’ın sürgün planını reddetti.
Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan, Katar, BAE ve Filistin Dışişleri
Bakanları; Kahire’de toplandı.
Suudi Arabistan, İsrail ile normalleşme için iki devletli çözüm
şartını sundu.
Trump, göreve gelmeden önce Ukrayna-Rusya Savaşı'nı bitireceğini
iddia etmişti. İki ülke arasındaki savaşı bitirmekte zorlanan ve
aceleci davranmayan Trump'ın, hemen hemen Gazze'yi konuşmadığı gün
yok gibi. Görece, zayıf halka olan Gazze'de işi bitireceğini
düşüyor ve tüm zamanını buna vakfediyor.
Donald Trump, sürgün planı ile Hamas ve İsrail
arasındaki ateşkes anlaşmasını sabote etmiş oldu.
Masayı Türkiye kurmuştu, Birleşik Haydutlar Devleti devirdi.
Siyonist İsrail ateşkesi ihlal ediyor ve Batı Şeria’daki
Filistinliler’i katlediyordu.
İhlallere rağmen anlaşma devam ediyordu, Trump'ın tehcirdeki
ısrarı ve ciddiyeti, işin rengini değiştirdi.
Hamas; 10 Şubat’ta yaptığı açıklama ile İsrail’in ihlallerini
gerekçe göstererek esir takasını süresiz durdurduğunu açıkladı.
Trump, Cumartesi gününe kadar esirler bırakılmazsa "Kıyamet
kopar, cehennemi yaşarlar" diyerek yine tehditler
savurdu.
ABD’nin İsrail ile 8 milyarlık silah anlaşması yapması, esir
takası bittikten sonra soykırımın devam edeceği ve sürgün planının
uygulamaya başlanacağı anlamına geliyor.
Rehineler Hamas’ın elindeyken katliam yapan İsrail’in, takas
bittikten sonra durması söz konusu olabilir mi?
Hamas, esirler teslim edildikten sonra Gazze'nin anahtarının
isteneceğini gayet iyi biliyor.
Elinde, küçük de olsa bir koz bulunsun istiyor.
Hamas’ın bu hamlesi, Trump’ın ve Netanyahu’nun planını boşa
çıkarması açısından önemli bir adımdır.
Soykırımla başaramadığını, sürgünle yapmaya çalışan İsrail’e
büyük bir tokat atılmıştır.
Gazze’deki direniş grupları, İslam Dünyası’nın namusu
kurtarmıştır. Mücahitlerin Gazze’deki mücadelesi, İslam Dünyası’nın
sınırlarını savunma görevi demektir.
Gazze düştüğünde Mısır, Ürdün, Arabistan, Suriye, Irak ve İran
da düşer.
Gerekirse bu ahlaksız plana savaş pahasına karşı konulmalı,
direnişçilere ikmal ve silah desteği verilmelidir.
Bu coğrafyada, savaşmazsan ölürsün.