Haluk Koç’tan önemli açıklamar
Abone olCumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Balyoz Planı davası, demokratikleşme paketi ve yerel seçim sürecini değerle...
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç,
Balyoz Planı davası, demokratikleşme paketi ve yerel seçim sürecini
değerlendirdi.
CHP Gaziantep İl Binası’nda gündeme dair açıklamalarda bulunan Koç,
demokratikleşme paketini ve yerel seçim sürecini değerlendirdi.
Sözlerine dün açıklanan Balyoz Davası kararlarını değerlendirerek
başlayan Koç, şunları söyledi:
“Dün biliyorsunuz önemli bir üst yargı kararı açıklandı. Yargıtay
9. Dairesi İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği Balyoz
Davası ile ilgili kararların büyük bir kısmını onadı. Ne gibi
iddialar vardı bu yargılama sürecinde? Adil yargılanma hakkının
sanıkların elinden alındığı iddia edilmişti anımsayacaksınız.
Avukatların savunma yapmasının engellendiği, dosyaya delil olarak
sunulan birçok belgenin tahrifat sonucu yapıldığı, bilhassa dijital
verilerin teknolojik olarak bilimsel olarak sahte oldukları yönünde
oldukça ciddi iddialar konmuştu. Bunlar oldukça önemli referans
bilim kuruluşları tarafından doğrulanmıştı. Yine gizli tanık
müessesesi dediğimiz bir garabet kurum yani ‘ipten kazıktan kaçmış
kimseler’ diyeceğim. Bunların tanıklıkları makbul kabul edilmiş ve
bütün bunlar gerekçelendirilerek bir hükme varılmış. Bu hüküm
Yargıtay 10. Daire tarafından demin söylediğim bütün hususların
hiçbirisine dikkat edilmeden büyük kısmı onandı. Şimdi bu tabloyu
çok iyi değerlendirmek gerekiyor. Tarih 12 Eylül 2010. 12 Eylül
deyince Türkiye’deki bütün devrimcilerin, bütün demokratların,
bütün sosyal demokratların yüreğinin cız ettiği bir tarih. Hepimiz
12 Eylül 1980’e gidiyoruz. Ama bu 12 Eylül, 1980’deki 12 Eylül’e
rahmet okutacak bir 12 Eylül olmuştur. Anımsayacaksınız. Bir kesim
’yetmez ama evet’ diye sloganlarla dolaştı. Bir kesimin ’şehit
ailelerine de pozitif ayrımcılık getiriyoruz; kadınla erkeği
eşitliyoruz; kamu kurumlarında çalışanlara birden fazla sendikaya
üyelik hakkı getiriyoruz’ diye süs maddeleri hiçbir zaman yaşama
geçmeyen bir takım maddelerinin yanında ana bir amaca hedefe
dönüktü. O da yargıyı tamamen ipotekleyerek siyasi iktidarın
ipoteğine sokma gayreti. O dönemde de Gaziantep’e gelmiştim,
anlatmaya çalışmıştım. ’12 Eylül 1980’den hesap soracağım’ dedi.
Kağıt üzerinde, ’bir vesayet kaldırıyoruz’ denildi. Oysa hiç kimse
sivil bir vesayetin kurulduğunu fark etmedi.”
YEREL SEÇİMLER
Sözlerine yerel seçim süreci değerlendirmesi ile devam eden Koç,
“Burada çok sayıda aday adayımız var. Sabah erken Ankara’ya gidip,
ben adayım deme dönemi bitti. Gaziantep’te il yönetimimizin önerisi
ile 9 merkezde de çapraz kontrollü iki ayrı kamuoyu anketi
yaptırıyoruz. Bunların sonucunda birbirine çok yakın
değerlendirilen iki adayımız olursa ona göre değerlendireceğiz.
Burada Gaziantep’te yaşayan Kürt kökenli kardeşlerimizin temsili de
Alevi kardeşlerimizin temsili de Türkmen kardeşlerimizin temsili de
çok önemli. Şahinbey’de veya Şehitkamil’de listeyi eline alan bir
seçmen kendini temsil eden birini listede mutlaka görecek. Herkes
çok merak ediyor; CHP’nin adayları kim diye. Parti içerisinde
mücadelesi olan arkadaşlarımız Gaziantep’te de var. Tabii ki olacak
da... Gaziantep’te son dönemde yaşanan sıkıntılardan ders alarak
bundan sonra o sıkıntıları yaşatmayalım diyoruz” şeklinde
konuştu.
Gaziantep’teki aday adayı olacak kişilere seslenen Koç, kimsenin
darılmaması ve gücenmemesini istedi. Koç, “Kızmak yok; darılmak,
gücenmek yok. Ali aday oldu olamadı. Fatma aday oldu olamadı.
Gaziantep’te önemli bir başarı elde etmek zorundayız. Son
dönemlerde Antep’te aldığımız olumsuz sonuçları olumluya çevirmek
zorundayız. Ben mi önemliyim? Benim siyasi partim mi önemli?
Türkiye’nin çıkarı mı önemli? Artık bunları düşünmemiz gerekiyor”
ifadelerini kullandı.
"Önümüzdeki yerel seçimler genel seçim havasında geçecek" diyen
Koç, “Biz sizlere güveniyoruz. Bu partide darılması küsmesi gereken
birisi olsa bu ben olurdum. Onun için hiç kimsenin benim anlattığım
tabloda kimsenin küsmeye, kırılmaya, darılmaya hakkı yok. Kol kola
vererek gönül gönüle vererek bir arada olmalıyız” dedi.
(İHA)