Halterde taciz ve tecavüz skandalı
Abone olHalterin şampiyon kızları, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'ne birer dilekçe verdi ve bir büyük skandalın pimini çekti. Dilekçede taciz, tecavüz ve dayak iddiaları var..
Halterde büyük şok...Milli Halterciler, antrenörün kendilerine
tecavüz ettiğini, dövdüğünü ve gasp ettiğini ileri sürdü. Antrenör
hakkında öyle suçlamalar var ki; inanılır gibi değil! Halterci
kızlar, antrenörleri Mehmet Üstündağ'ı "tacizden dayağa, paralarına
almaktan doping ilacı vermeye" çok ağır iddialarla suçladı. Halter
milli takımının eski antrenörlerinden, bugün Mamak Spor Kulübünde
çok sayıda halterciyi çalıştıran Mehmet Üstündağ hakkındaki şikayet
dilekçeleri Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay'a iletildi.
VATAN'ın ulaştığı dilekçelerde, 20 yaşındaki Sibel Şimşek ve 22
yaşındaki Aylin Daşdelen, antrenörleri Mehmet Üstündağ'ın
kendilerini hem maddi olarak sömürdüğünü hem de psikolojik açıdan
"işkenceye maruz bıraktığını" öne sürdü. 26 yaşındaki Ş.Ş. ise
yaşadıklarına ve taciz vakalarına ilişkin sarsıcı ayrıntılar verdi.
Ş.Ş. Mehmet Üstündağ'ın "asansörde bile tacizde bulunduğunu"
söyleyerek, "psikolojik dengem bozuldu, üç kez intihara teşebbüs
ettim" dedi. İşte, halterci üç genç kızın Mehmet Üstündağ
hakkındaki tüyler ürperten iddiaları: Tüyler ürperten suçlamalar
Sporcu genç kızları taciz ediyor, birlikte olmaya zorluyordu.
Tacize direnenleri dövüyordu. Ödül törenlerinden sonra para ve
altınlarımızı alıyordu. Ailelerimizi de bir miktar para vererek
kandırıyordu. Yurt dışına çıktığımızda bile, yol harcırahlarımızı
"size vitamin alıyorum, bana borcunuz var" diyerek kesiyordu.
İsteklerine karşı çıkan kızları "spor hayatını bitirmekle" tehdit
ediyordu. Bize bilmediğimiz ilaçlar veriyordu. O ilaçları alınca
yorgunluk nedir bilmiyorduk. Yetkililer doping testi için
geldiğinde bizleri salona kilitliyordu. Dünya şampiyonu halterci
arkadaşımız Esma Can, 1998 yılında, onun taciz ve dayaklarına
dayanamadığı için intihar etti. Halterci genç kızların
dilekçelerinin savcılığa intikal edip etmeyeceği kesinleşmedi.
Ancak, 20 yaşındaki Sibel Şimşek, olayın yargıya intikal etmesi
halinde "mahkemede her şeyi anlatacağını" söyledi. Sibel Şimşek:
Arkadaşımı döverek beraber olduğuna şahidim Spor hayatıma 1994
yılında Mamak Ortaokulu'nda Mehmet Üstündağ adındaki kişinin
yanında başladım. 13-14 yaşlarında bir gruptuk. Dediği her şeyi
yapıyorduk çünkü hocamızdı. Biz başarılı oldukça onun aç gözlülüğü
ortaya çıktı, kazandığımız ödülleri elimizden almaya başladı.
Sadece ödüllerimizle yetinmeyip yanında çalışan kızlara saldırmaya,
zorla sapıkça ilişkiler kurmaya başladı. Bu isteklerine karşı gelen
kızları takımdan atmakla ve spor hayatını bitirmekle tehdit
ediyordu. Ondan korkan, namusunu korumak isteyen kızların çoğu
sporu bıraktı. Bırakmayıp, yanından ayrılan kişiler de oldu.
Bunlardan biri benim. Yanından ayrıldığımda benim spor hayatımı
bitirmekle, sakat bırakmakla tehdit etti. Aynı şeyleri birkaç
arkadaşıma da yaptı. Daha sonra ben başarılı oldukça, çevremdeki
insanlara zarar vermeye başladı. Kızların isteyerek onunla beraber
olduğunu, onları hiç zorlamadığını söylüyor. Bunların hepsi yalan.
Salona içkili gelip bizi salondan çıkarıp içeriye kitlediği
arkadaşımla döverek beraber olduğuna şahit oldum. Aynı şekilde
hepimize saldırdı, dövdü ama yaşımız küçük olduğu için kimseye
söyleyemedik. O'nun yüzünden intihar etti O zaman şimdi olduğu gibi
bize destek olan insanlar olsaydı onun sapıklıklarına, dayaklarına
hiçbirimiz katlanmazdık. Esma Can adındaki kız arkadaşımın da
ölümünden Mehmet Üstündağ suçludur. Kıskançlık krizlerine girip
Esma Can'ı öldüresiye dövmüş. Komşuları da şahittir. Üstündağ'ın
yaptıklarına dayanamadığı için hayatına son verdi. Yaşımızın küçük
olmasından faydalandı. Hâlâ aramızda masum biri gibi elini kolunu
sallayarak dolaşıyor. Bu insanın öğretmenlik yaptığını ve küçük
çocukların arasında dolaştığını düşündükçe kahroluyorum. Buna izin
vermeyeceğim ve gerekirse bildiğim her şeyi mahkemede anlatacağım.
Ş.Ş: Onun yüzünden üç kez intihara kalkıştım, hayatım mahvoldu...
Spor yaşantıma 1993'te Mamak Ortaokulu'nda başladım. Mehmet
Üstündağ hocamızdı. Daha sonra bizleri Tarım Kredi Spor Kulübü'ne
geçirdi. Bizler başarılı oldukça yükseliyordu. Kazandığımız parayı
istemeye başladı. Bizlerden aldığı parayla beyaz KIA marka araba
aldı, ev aldı. Daha sonra arkası geldi. O zamanlar kazandığımızın
hesabını bilmiyorduk. Hem yaşımız küçüktü hem de kırsal bir
bölgeden gelmiştik. Ne kadar kazandığımızın farkında değildik.
Ailelerimizin eline bir miktar para verip onları da kandırıyordu.
Çünkü onlar da cahildi. Bu insan bizlere bilmediğimiz ilaçlar
vermeye başladı. Yorgunluk nedir bilmiyorduk. Derecelerimiz
yükselmeye başladı. Ta ki salona doping testi geldiği ana kadar. O
gün testen kaçırmak için bizi salona kilitledi. Bizler anlamını
bilmediğimiz şey yüzünden 6 ay ceza aldık ve yarışmalara gidemedik.
Fatma Kabadayı ve Yeşim Çelikkaya arkadaşlarımız doping yüzünden 2
yıl Avrupa Şampiyonası'nda ceza aldı. Daha sonra Nurcan Taylan
ömürboyu ceza aldı. Çıkan aftan faydalanıp yarışmalara katıldı ve
halen aynı kişiyle çalışıyor. Sürekli ona borçlu olduğumuzu, ilaç
ve vitamin aldığını söylüyordu. Zaten hiç borcumuz bitmedi.. Artık
spor yapmıyor işkenceye maruz kalıyorduk. Onun söylediği şeyleri
yapmadığımız takdirde dövüyor, maçlardan kesip başkalarını
götürüyordu. Ruhsal dengemiz tamamen bozuldu.. 3 kez intihar ettim
ve 2 sene tedavi gördüm. Sporcuları taciz edip onunla olmaya
zorluyordu. Çoğu arkadaşıma aynı şeyi yapıyordu. Nerde yalnız bulsa
taciz ediyordu, asansörde bile faydalanmaya çalışıyordu. Bundan
dolayı bütün erkeklerden nefret ediyordum. Yaşantım mahvoldu.
Arkadaşım Esma Can'ı da dövüyordu, sonunda intihar etti. Onun gibi
ölmek istemiyordum ve yanından ayrıldım. Spor yapmayı bırakıp
Kastamonu'da okuluma gittim. Daha sonra arkadaşım Nur Cihan Gönül
beni tekrar spor yapmaya başlattı.. Bu şahsı, halter camiasında
görmek istemiyorum. Aylin Daşdelen: Ödül töreninden sonra
altınlarımızı alıyordu Spor hayatıma 1994 yılında Mamak
Ortaokulu'nda Mehmet Üstündağ'ın yanında başladım. Tarım Kredi Spor
Kulübü'ne geçtik. Takımda 13-14 yaşlarında arkadaşlarım ve aynı
zamanda bizden büyük ablalarımız vardı. Üstündağ paralarımızı
aldığı yetmiyormuş gibi sporcularına tacizde bulunuyordu.
Kazandığımız paralarla kendine ev ve araba aldı. O zamanlar yaşımız
küçüktü ve bizleri kandırıyordu. Ödül törenlerinden geldikten sonra
altınlarımızın hepsini alıyordu ve kendine pahalı eşyalar alıyordu.
Ailelerimize az miktarda para verip ödül bu kadar deyip onları da
kandırıyordu. Sadece para değil, bizlere bilmediğimiz ilaçlar verip
sağlığımızla oynuyordu. Biz bunların ne işe yaradığını bile
bilmiyorduk. Ardından doping testi için geldiklerinde bizleri
salona kapatıp üzerimizden kapıyı kilitliyordu. Bu olay yüzünden
hepimiz 6 ay ceza aldık. Tarım Kredi Kulübü'ndeyken maaş alıyorduk
ve maaşlarımızı da alıyordu. Yurt dışına çıktığımızda yol
harcırahlarımızı size vitamin alacağım diye kesiyordu. Ona borçlu
olduğumuzu söylüyordu, bizden aldığı paralara rağmen. Artık spor
yapmıyor işkence çekiyorduk. Para vermediğimiz zaman bizleri
dövüyordu. Onun yüzünden psikolojik tedavi görmeye başladım. Esma
Can'ı da dövüyordu. Onunla birlikte olması için zorluyordu ve
ardından Esma Can intihar etti. Bu olaydan sonra antreman
yaptığımız salona gidemiyordum. Aynı şeyleri bana yapmasmdan
korkuyor, onun gibi ölmek istemiyorduk. Esma'nın intiharının
ardından 1998'de Üstündağ'ın yanında spor hayatıma son verdim. 2000
yılında Şule ablam ve Nurcihan Gönül'ün yanında tekrar spora
başladım. Şu anda İzmit B.Ş.B'de hizmet veriyorum. 3 Avrupa
Şampiyonluğu, 2 dünya ikinciliği, bir dünya üçüncülüğü elde ettim.
Bizlere bu kadar zarar veren insanın hak ettiği cezayı almasını
istiyorum. Haber : Tayfun BAYINDIR Kaynak: VATAN GAZETESİ