Halkın vermediğini yargı veremez
Abone olMilli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, halkın oy vermediği partilere yargının oy verme gibi bir hakkı olmadığını savundu..
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ''Halkın oylarıyla
vermediğini kimse yargı yoluyla alamaz. Alsa da kalıcı olamaz. AK
Parti her ihtimale göre hazırdır'' dedi. Bakan Çelik, UNESCO 32.
Genel Konferansı'na katılmak üzere THY'nin tarifeli uçağıyla
Fransa'ya gitti. Paris'e hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda
basın toplantısı düzenleyen Çelik, konferansta Türkiye'yi temsilen
bir konuşma yapacağını belirterek, konferans kapsamında 3-4 Ekim
tarihlerinde gerçekleştirilecek ''Eğitimde Kalite'' konulu Bakanlar
Yuvarlak Masa Toplantısı'na da katılacağını söyledi. Çelik,
konferansta, ''Herkes İçin Temel Eğitim'' ve ''Bilgi Toplumunun
Oluşturulması'' konularının ele alınacağını bildirdi. YSK'YA
BAŞVURULAR Gazetecilerin, ''Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin DEHAP
yöneticileri hakkındaki mahkeme kararını onamasının ardından bu
sabah Yüksek Seçim Kurulu'na, 3 Kasım Milletvekili Genel
Seçimleri'nin iptali ve yenilenmesi istemli başvurularda
bulunulduğunu'' hatırlatmaları üzerine, Bakan Çelik, şöyle konuştu:
''Halkın oylarıyla vermediğini kimse yargı yoluyla alamaz. Alsa da
kalıcı olamaz. AK Parti her ihtimale göre hazırdır. Biz, yola
çıktığımız günden beri hep hesaplarımızı kışa göre yaptık. 'Yaz
çıkarsa bahtımıza' dedik. Onun için, en şiddetli kış şartlarına
bile AK Parti hazırdır. Seçime gidilirse, şimdi 367 milletvekilimiz
var, o zaman 450 olur. Kimse boşuna hesap yapmasın. Biliyorsunuz,
aç tavuk, rüyasında kendisini darı ambarında zanneder. Bu hesaplar
ülkeye zarar verir.'' Hüseyin Çelik, Türkiye'nin ekonomik istikrar
yakaladığını da vurgulayarak, ''Bütün göstergeler çok iyiye
gittiğimizi gösterirken, uluslararası derecelendirme kuruluşları
notumuzu yükseltirken, kendi kendimize fenalık etmeyi en iyi
beceren bir halkız. Bundan kimseye fayda olmaz. Bu tartışmaları son
derece suni buluyorum. Seçime gitme yetkisi meclistedir. Ne Yüksek
Seçim Kurulu'nda, ne başka bir partidedir'' dedi. İZMİR'DEKİ
Y.O'NUN DURUMU Milli Eğitim Bakanı Çelik, ''İzmir'deki HIV virüslü
ilköğretim öğrencisi Y.O ile ilgili gelişmelerin'' sorulması
üzerine de şunları kaydetti: ''İzmir'deki konu, artık kabak tadı
vermeye başladı. Ben defalarca televizyon programlarında, 'Medya bu
yavrumuzun yakasından elini çeksin' dedim. Bu çocuk adeta
televizyon televizyon, gazete gazete dolaştırılır oldu. Bu yaştaki
bir çocuğu malzeme yapmanın pedagojik olarak, akli olarak izah
edilebilir bir tarafı yoktur.'' Olayın başından itibaren ''Bir
sınıfta, tek başına doktor, hemşire nezaretinde ama öyle veya böyle
biz bu çocuğumuzun eğitimini sağlayacağız'' dediklerini hatırlatan
Çelik, ''Kendi elinde olmadan, ailesinin elinde olmadan, iradesi
dışında bir felakete uğramıştır. Biz bu tavrımızla bu çocuğumuzun,
ailesinin felaketini kat kat daha büyük hale getiriyoruz. Yazıktır,
günahtır. Medya, reyting uğruna bu çocuğumuzu ve ailesini
kullanıyor. Bundan vazgeçelim'' diye konuştu.