Halkbank mercek altına alındı

Abone ol

Başbakan Gül tarafından yaptırılan araştırmaya göre 2001 yılı sonu itibariyle açılan kredilerin tamamı batık.

57. Hükümet döneminde hesapları yıllarca bekletildikten sonra gece yarısı operasyonu ile ibra edilen Halk Bankası ile ilgili geçmiş yönetim dönemine ilişkin raporlar yeniden görüşülecek. KİT Komisyonu'nun Halkbank raporlarının yeniden görüşülmesine yönelik aldığı kararın ardından Başbakan Gül de, ekonomi danışmanları eliyle araştırma yaptırdı. Bu araştırma sonucunda hazırlanan raporda çarpıcı başlıklar yer alıyor. Raporda, Halkbankası'nın mevduat ve kredide küçüldüğü, birleşmenin ardından etkin bankacılık yapamadığı, 2001 yılı itibarıyla açtığı kredilerin tamamının ise battığı tespit edildi. İşte Başbakan Gül için hazırlanan Halkbank ile ilgili gerçekler Mevduatın gelişimi: Bankanın mevduatı 2000 yılı sonunda 8.7 katrilyon, 2001 sonunda 10.2 katrilyon, 2002 sonunda 11.4 katrilyon liraya ulaştı. Enflasyon oranlarının 2002 yılında yüzde 100, 2002'de yüzde 60-70 seviyesinde olduğu, 2001, 2002'de faiz oranlarının yüzde 100'ler seviyesine ulaştığı dikkate alınırsa, bankanın mevduatı gerçek anlamda yüzde 60-70 oranında azalmıştır. Kredilerin gelişimi: Bankanın 2000 yılı sonunda kredi stoku 1.4 katrilyon, 2001'de 1.1 katriyon, 2002'de 1.2 katriyon lira oldu. Bankanın kredi stoğu nominal olarak 2000 yılından 2002 yılına yüzde 14 seviyesinde azaldı. Takipteki kredilerin durumu: Bankanın kredi açıp da, vadesinde tahsil edemediği kredi hacmi son iki yıl içinde büyük oranlarda arttı. Bankanın 2000 yılı sonunda açtığı 1 katrilyon 447 trilyon lira krediden, aynı yıl sonunda takibe aldığı (vadesinde ödenmeyen) kredi hacmi 376 trilyon lira. 2000 yılı sonunda bankanın açtığı kredilerin yaklaşık 3'te biri takibe alınmış. 2001 sonunda bankanın kredi hacmi 1 katrilyon 173 trilyon liranın hemen hemen tamamı olan 1 katrilyon 110 trilyon liralık kısmı takipte. Yani kredilerin tamamının tahsil kabiliyeti ortadan kalkmış durumda. Bankanın açtığı kredilerin tamamının riskli hale geldiği ve bankanın iflas noktasına getirildiği görülmektedir. Menkul Değer Cüzdanı: Banka 2001 ve 2002 yıllarında topladığı fonları ve özkaynaklarının önemli bir kısmını devlet kağıtlarına yatırmakta. Banka son yıllarda Hazine'ye fon sağlayan bir acenta olarak çalışmış. Banka gelir-gideri: Bankanın faiz gelirleri 2000'de 3.5 katrilyon, 2001'de 7.6 katrilyon ve 2002'de 5.7 katrilyon oldu. Bankanın faiz gelirleri son iki yılda devlet kağıtlarından elde edilen gelirlerden oluşuyor. Bankanın karlılığı: 2000'de 5 trilyon lira karı açıklanırken, 2001'de 581 trilyon zarar ve 2002'de 814 trilyon kar beyan edilmiştir. Banka, bankacılık faaliyetleri değil portföyündeki devlet tahvili ve hazine bonosundan elde ettiği faiz gelirleri ile karlı duruma gelmiştir. Oysa bankanın gerçek anlamda ticari bir faaliyeti, diğer bir deyimle bankacılık faaliyeti bulunmamaktadır. Sektördeki durumu ve sonuç: 8 binden fazla çalışanı yüksek miktarda öz kaynakları ile sektörde önemli bir potansiyele sahip Türkiye Halk Bankası'nın rasyonel ve verimli yönetildiğini söylemek hayli zordur. Ekonominin ve mali sektörün önünün açılmasında önemli bir paya sahip bankanın başta KOBİ'ler olmak üzere küçük esnaf ve sanayinin yanında yer alması için acilen tedbirlere ihtiyaç bulunmaktadır. AKŞAM

Günün Önemli Haberleri