Halk onu bıraktı o koltuğu bırakmıyor

Referandum sonuçlarının ardından Cindoruk'un genel başkanlığı da tartışmaya açıldı. Koltuğunu kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalan Cindoruk, daha önce alınan 20 Kasım'da olağan kongre yapılması kararını iptal etme arayışına girdi.

Cindoruk'u istifaya davet eden partinin ileri gelenleri, Cindoruk'a "Kongreden kaçma" diye seslendi.

YENİLENME GİRİŞİMİ

DP'nin en önemli isimleri, partinin tarihe gömülmemesi için kasımda yapılacak değişim kongresinin son şans olduğu görüşünde birleşti.

Cindoruk'un partisinin Genel İdare Kurulu'nda (GİK) alınan kararın aksine, kongre yapmamak için önümüzdeki günlerde çeşitli girişimlerde bulunmaya hazırlandığı belirtiliyor.

Referandum sürecinin başlamasının ardından, olağan kongreye yönelik olarak yapılan il ve ilçe kongreleri durdurulmuştu.

Partinin ileri gelen isimleri, kongrenin öngörülen tarihte yapılması ve Cindoruk'un da görevi bırakması için yurt genelinde harekete geçti.

SUBAŞI: DEĞİŞİM ARANMALI

Referandum sürecinde parti kararına rağmen anayasa değişikliklerine destek vereceğini açıklayan Antalya eski Belediye Başkanı Hasan Subaşı, referandumda halkın değişimden yana oy kullandığını belirtirken, yeni bir sivil anayasanın da yolunun açıldığını söyledi.

Subaşı, "Türkiye'nin batısından doğuya doğru vesayet rejimi daha çok hissediliyordu, oy dağılımı da bu yönde gerçekleşti" değerlendirmesini yaptı.

DEĞİŞİM ARANMALI

Subaşı, DP'nin referandumda en büyük hasarı gören partilerden birisi olduğuna işaret ederek, "Zaten cumhurbaşkanlığı seçimlerine girmeyerek tabanımızın bir bölümünü kaybetmiştik, bu defa da CHP'nin yolunda gitmesi DP'ye yeniden bir hasar vermiştir.

Parti yönetimi bir tarafa, taban başka bir tarafa gitti. Alınan hayır kararı ile partinin tabanının tutulamayacağını bizler söyledik.

Herkes büyük bir hayal kırıklığı içinde. Kasım'da kongre yapılmalıdır, bir çıkış yolu, bir değişim aranmalıdır" diye konuştu.

YÖNETİM SINIFTA KALDI

Referandum sürecinde "evet" oyu verilmesi için DP eski Genel Başkanı Süleyman Soylu ile Anadolu gezilerine katılan DP eski Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Ceylan da referandumda DP yönetiminin sınıfta kaldığını, tabanın ise demokrasiden yana tavır aldığını söyledi.

Ceylan, "Cindoruk, referandumdaki hayır kampanyası ile DP Genel Merkezi'ni misyonundan tamamen koparmıştır, ama tabanı demokrasiden koparamamıştır.

Sayın Cindoruk partinin misyonunu temsil edenleri, misyonu ayakta tutmak isteyenleri partiden ihraç etti, ama kendisini de millet ihraç etmiştir.

Gereğini derhal yapmalı. İhraç ettiği demokratlardan da özür dilemelidir, partiyi gerçek sahiplerine bırakmalıdır. Kongreden kaçmamalıdır" dedi.

GİK TOPLANACAK

DP Genel İdare Kurulu (GİK) bugün toplanarak referandum sonuçlarını değerlendirecek. Referandum öncesinde, partinin hangi yönde karar alacağının tartışıldığı GİK Toplantısı'nda, Ahmet Özal ve Salih Uzun ile birlikte 10'a yakın DP GİK üyesi DP'nin "evet" bloğunda yer alması gerektiği yönünde görüş bildirmişlerdi.

Ahmet Özal yurtdışında olduğu için bugün yapılacak toplantıya katılamayacak. Partinin geleneksel kodlarına uygun davranarak "evet" oyu verilmesi yönündeki görüşlerine karşılık bulamayan Uzun'un ise bugünkü GİK toplantısında nasıl bir değerlendirme yapacağı merakla bekleniyor.

"EVET" OYU DİNAZORLARI TARİH ÖNCESİNE GÖNDERMELİ

Hüsamettin Cindoruk'a genel başkan seçildiği kongrede destek veren, ancak daha sonra ters düşen DP eski Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Çağrı Erhan, DP'nin referandumun mağluplarından birisi olduğuna dikkat çekti.

Erhan, siyasal analizlerde DP'nin adının dahi geçmemesinin DP Genel Başkanı'nı düşündürmesi gerektiğini belirterek, "CHP'nin kuyruğuna takılmış görüntüsü veren DP'nin mevcut yönetiminin devam etmesi halinde bu partinin merkez sağın toparlanma adresi olması ve bir cazibe merkezi haline gelmesi mümkün değildir.

Merkez sağın geleneksel çizgisinin karşısında yer alarak hayır kampanyasına destek vermek aynı zamanda siyasi bir strateji hatasıydı.

Şimdi bu yüzde 42'nin içinde Sayın Cindoruk DP'nin oyunu arasın dursun. Kedi buradaysa ciğer nerede? Evet oyu dinazorları da tarih öncesine geri göndermeli" görüşünü dile getirdi.

İSMEN DEĞİLSE BİLE FİİLEN SİLİNECEK

Referandum sonucunu değerlendiren eski DP GİK üyesi, 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın torunu Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, "Halkoyu sonucu beni çok çok sevindirdi. Tarihi bir dönüm noktası yaşadık.

Milletimizin her zaman doğru karar verebilme yeteneğine bir kez daha şahit olmaktan mutlu ve gururluyum.Referandum sonrası istikrarlı bir ortama girdiğimizi, yatırımların artacağını, istihdamın artacağını, işsizliğin azalacağını düşünüyorum.

Referandum sonrası bazı partilerin ismen değilse bile fiilen silineceğini düşünüyorum" dedi.