Halk evlerinde örgütler cirit atıyor
Abone olAtatürk'ün emriyle 1932 yılında kurulan halkevleri, terör örgütlerinin legal platformu haline geldi. Yapılan son araştırmada çok çarpıcı tespitlere yer verildi.
Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle 1932 yılında kurulan
‘halkevleri' terör örgütlerinin legal platformu haline geldi.
Valiliklerin İçişleri Bakanlığı'na sunduğu ‘Halkevleri' başlıklı
dosyada çarpıcı tespitler yer aldı. Buna göre; Cumhuriyet'in
kurulmasının ardından Atatürk devrimlerinin halka mal edilmesi için
kurulan halkevleri eski fonksiyonundan uzaklaştı ve illegal
örgütlerin yuvalandığı yerler haline geldi. Halkevleri, dernek
tüzüğüne taban tabana zıt faaliyetler içinde bulunuyor. Bakanlar
Kurulu kararı ile kuruluş amacı ve isminden dolayı 1961 yılında
‘Kamu Yararına Dernekler' statüsünü de kazandığı dikkat çekilen
dosyada ‘halkevlerinin' bu statüden çıkarılması talep edildi.
Kızılay, Yeşilay, Verem Savaş Derneği gibi Kamu Yararına Dernekler
konumunda olan halkevleri, vergi muafiyeti başta olmak üzere birçok
avantaja sahip. Reklam Vergisi'nden de muaf tutulan derneğin, amacı
dışında çok sayıda afiş astığı bildirildi. Ankara merkezli derneğin
ülke genelinde 75 şubesi bulunuyor. Dosyada dernek tüzüğünün amacı
şu cümlelerle ifade ediliyor: "Halkevleri Atatürk düşüncesi
ışığında olarak ve Atatürkçülük ülküsüne bağlı kalarak, halkın
eğitimine, Türk kültürüne ve sanatına hizmet eder. Bu konudaki
çalışmalarını; Atatürkçü düşünce ve devrim anlayışının düşünsel ve
ideolojik temeli olan ulusallık açısından yorumlanarak, tam
bağımsız, milli egemenlik ve çağdaşlaşma olarak nitelendirilen
Atatürkçü ülküsel amaçlara hizmet etmek düşüncesine göre planlar
programlaştırır ve uygular." Ancak halkevlerinde 2908 sayılı
Dernekler Yasası kapsamında yapılan denetim ve kontrollerde, dernek
tüzüğünde belirtilen amaç doğrultusunda bir faaliyette bulunmadığı,
dernek şubelerinin doğrudan illegal örgütlerin propagandasının
yapıldığı yerlere dönüştürüldüğü belirtildi. Ayrıca dernek yönetici
ve üyelerinin yasadışı gösteri ve eylemlere katıldığı, yasadışı
örgütlerin önem verdiği günlerde düzenlenen kanunsuz toplantılar
sırasında derneğin toplanma yeri olarak kullanıldığının altı
çizildi. Yasadışı gösterilerde taşınan pankart ve dövizlerin dernek
şubelerinde hazırlandığının tespit edildiği bildirildi. Yapılan
denetlemelerde ayrı ayrı zamanlarda defalarca cumhuriyet
savcılığına suç duyurusunda bulunulduğu da kaydedildi. Dernek
merkezlerinde yapılan aramalarda çok sayıda yasadışı yayın, pankart
ve bildirinin de zapt edildiği kaydedildi. Halkevlerinin şube
yöneticileri hakkında yapılan adli soruşturmalarda, başta terör
örgütü DHKP/C olmak üzere birçok Dev-Yol örgüt üyesi olduğundan
kaydı bulunduğu bildirildi. Yöneticilerin, birçok illegal gösteriye
katıldığı ve bazı yöneticilerin çıkarıldığı mahkemece tutuklandığı
belirtildi. Dernek yöneticilerinin en fazla F tipi cezaevlerini
protesto amacı ile düzenlenen gösterilere katılması dikkat çekti.
Bazı üyelerin ise İstanbul NATO Zirvesi'ni protesto etmek amacı ile
düzenlenen gösterilerde şiddete başvurdukları, bunlar hakkında
yasal işlem yapılmasının talep edildiği belirtildi. Dosyadaki
çarpıcı bir iddia da; halkevleri ile ilgili başka bir raporun 2000
yılında İçişleri Bakanlığı'na gönderildiği; ancak hiçbir işlem
yapılmadığı şeklinde. Kaynak: Zaman