CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün sabah gazetelerin
Ankara temsilcileri ile kahvaltıda bir araya gelerek 2012 yılını
değerlendirdi. Basın toplantısında oldukça sakindi. Sinirlenmeden,
sorulan her soruya kibarca yanıt vererek kendisine soru soran
gazetecileri de zor durumda bırakmadı.
En çok dikkat çeken sözlerinden biri "Artık devletle
AKP’yi ayrıştıran bir tablo yok ortada. Bütünleşmiş bir tablo var.
Bir tek parti devleti var karşımızda ve biz bu tek parti devletine
karşı mücadele ediyoruz. Sıradan, demokrasilerde olması gereken bir
mücadele zemini yok ortada.” cümlesiydi. AKP ile değil AKP
devletiyle mücadele ediyoruz diyordu Kılıçdaroğlu.
Dış politikayla ilgili soruya ise, yine Davutoğlu'na yüklenerek
cevap verdi Kılıçdaroğlu. Daha önce Davutoğlu için
"çapsız" diyen Kılıçdaroğlu, bu sözün, bulabildiği
en hafif söz olduğunu söyleyerek bir anlamda Davutoğlu'na da bir
cevap hakkı vermiş oldu. Hükümeti ise en çok dış politika konusunda
yetersiz bulduğunu söyledi.
Hükümetin darbe temizliğinde samimi olmadığını söyleyen
Kılıçdaroğlu, “Böyle ikiyüzlülüğü ben ilk kez görüyorum.
Darbeye karşıysanız adam gibi gelirsiniz CHP’ye, biz darbelere
karşıyız. 12 Eylül döneminde çıkan bütün darbe yasalarını
değiştirmek istiyoruz der, destek istersiniz. Açıkça söylüyorum;
her türlü desteği veririz. Yeter ki, siz darbe yasalarını
değiştirin. Sivilleştirin toplumu. Demokratikleştirin. Özgürlükleri
getirin. Özgürlükten korkmuyoruz. Darbe yasalarının
değiştirilmesiyle ilgili bütün yasa tekliflerini verdik. Hiç birini
AKP’liler dikkate bile almadılar.” diyerek, darbenin
kalıntılarının temizlenmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Uludere’yle ilgili olarak AKP’nin soruşturmayı zamana yayarak,
unutturma gibi bir hedefinin olduğunu düşündüğünü söyleyen
Kılıçdaroğlu, sınır ötesi operasyonu yapma yetkisinin TBMM’ye ait
olduğunu, bu yetkiyi meclisin hükümete verdiğini ve tek muhatatabın
hükümet olduğunu söyleyerek, konuyu daha önce yaşanan hızlı tren
faciasına getirdi. "Daha önce Bir tren faciası yaşamıştık
hatırlarsınız Sakarya civarında. Sonunda kim sorumlu tutuldu? İki
makinist. Burada kim sorumlu tutulacak? Herhalde pilotlar. Ama
pilotları sorumlu tutamıyorlar, neden? Çünkü onlar havada. Yerde
değiller. Onlara talimat verilmiş.” diyerek, hükümetin bir
suçlu avına çıktığını vurguladı.
Kürt sorununun çözümünün mutlaka parlamentoda gerçekleşeceğine
vurgu yapan Kılıçdaroğlu'nun en önemli açıklamalarından biri buydu.
Mantığın da bunu gerektirdiğini söyleyen CHP Lideri, "Hiç
endişeniz olmasın. Bugün olmazsa bile yarın, yarın olmazsa bile
öbür gün parlamentoda bu sorunun çözümüyle ilgili bir komisyon
kurulacaktır. Oluşmak zorundadır. " diyerek bir anlamda
akan kanı durdrumanın yolunun masada uzlaşmak olduğunun altını
çizdi.
Ama dün sabahki toplantıda en dikkat çeken açıklama,
BaşbakanErdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmeyeceğine dair yaptığı kesin
açıklamaydı. Halk kesinlikle Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı yapmayacaktır
diyen CHP lideri, "Bu ülke kendisine yakışan bir
Cumhurbaşkanı seçecektir. Herkesin sevdiği, saydığı ve herkesin
kucakladığı, tarafsızlığıyla, birikimiyle, dünya görüşüyle, çağdaş
değerleriyle, özgürlükçü anlayışıyla herkesi kucaklayan bir kişiyi
bu ülke Cumhurbaşkanı seçecektir.” diyerek seçmene de bir
göndermede bulundu.
Genel itibarıyla 2012 yılının değerlendirildiği toplantıda bir
özeleştiri de yapan Kılıçdaroğlu, Başbakanla yaşadıkları
"Bahtsız bedevi" tartışmasının gereksiz olduğunu
söyleyerek, yaşanmaması gerekiyordu dedi.
twitter.com/nsrnylmz