Halis Ağayı üzen benzetme
Abone olTMSF'ye devredilen Toprakbank'ın eski sahibi Halis Toprak'ın hortumcu üzüntüsü
TMSF'ye devredilen Toprakbank'ın eski sahibi Halis Toprak'ın da
aralarında bulunduğu 40 sanığın yargılandığı davada Halis Toprak,
hortumcu-sülük benzetmesine kahroldu.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilen Toprakbank'ın
eski sahibi Halis Toprak'ın da aralarında bulunduğu 40 sanığın,
bankayı zarara uğrattıkları iddiasıyla yargılanmalarına devam
edildi. İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz
yargılanan, Halis Toprak'ın da aralarında yer aldığı 17 sanık
katıldı. Duruşmada savcı, önceki esas hakkındaki mütalaaya ek
olarak açıkladığı görüşünde, sanıklardan Ahmet Zeki Özgen
hakkındaki kamu davasının da 765 sayılı TCK'nın 102/4. maddesi
uyarınca zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar
verilmesini istedi.
Duruşmada söz alan Halis Toprak, en önemli konunun eşitsizlik
olduğunu belirterek, Toprakbank'ın, el konulduğu 30 Kasım 2001
tarihinden sonra TMSF bünyesindeyken, 1 Ocak 2002 ile 31 Mart 2002
tarihleri arasında 237 trilyon lira, iştiraklerinden de 25 trilyon
lira kazandığını kaydetti. Toprak, ''O tarihlerde çalışmakta olan
ülkedeki diğer bankaların tamamının karının yüzde 26'sını, tek
başına Toprakbank gerçekleştirmiştir'' dedi.
-''EŞİTSİZLİĞİN KURBANIYIM''-
Ülkesine çok hizmetler yaptığını, kendisine göre de iyi bir
sanayici olduğunu savunan Toprak, şöyle konuştu: ''Sanayi,
istihdam, ihracat, disiplin ve itibar demektir. Sakarya ile
Eskişehir arasında 18 tane büyük fabrikam vardır. Oysa, beni
eleştirenler 18 tane market dahi açamazlar. Bu durum Milli Güvenlik
Kurulu'nda ele alınmış. Diyarbakır olaylarında en sıkıntılı
bölgelerden biri olan Lice'de herhangi bir olayın çıkmaması dikkati
çekmiş ve olayların çıkmamasının da burada yapılan yatırımlara
bağlı olduğu anlaşılmıştır. Bana bütün bu hizmetlerim nedeniyle
itibar edilmesi lazım gelirken adım 'hortumcu'ya çıkmıştır. Hatta
son zamanlarda bir de buna 'sülük' kelimesi eklenmiştir. Oysa ben
ne hortumcuyum, ne sülüğüm. Bana yapılan eşitsizliğin kurbanıyım.''
Toprak, bankasına el konulduğu sırada bankasının iştiraklerinin
banka varlığında gösterilmediğini de öne sürerek, eski BDDK Başkanı
Engin Akçakoca'ya tepkisini dile getirdi.
Toprak, ''Suçsuzum. Beraatime karar verilmesini talep ederim. Bu
olaydan dolayı neden sorumlu tutuluyorum, anlamam mümkün değildir''
dedi. Toprak ile diğer bazı sanıkların avukatı Turgut Tavşanoğlu da
en son kredinin veriliş tarihinin 27 Ağustos 1998 olduğunu, bu
tarih itibariyle 4389 sayılı Bankalar Yasası'nın uygulanamayacağı,
eylemin 3182 sayılı Bankalar Yasası kapsamında değerlendirilmesi
gerektiğini savundu.
''Bunun da olsa olsa iştiraklere verilen kredi limitinin aşımı
şeklinde değerlendirilebileceğini'' dile getiren Tavşanoğlu, 3182
sayılı Bankalar Yasası'nın 79/4. maddesinin temas ettiği dava zaman
aşımının, dava açılış tarihi itibariyle dolduğunu söyledi. Avukat
Tavşanoğlu, ''Kaldı ki, tüm bu kredilerin toplam değeri 40 trilyon
olduğu halde ipotek teminatlarının miktarı 200 trilyon
civarındadır. Bu durum müvekkilim sanıkların suç işleme kastı ile
hareket etmediklerini ortaya koymaktadır'' diyerek beraat isteminde
bulundu. Diğer sanıklar ve avukatları da beraat taleplerini dile
getirdiler.
Duruşmaya katılan TMSF ve BDDK avukatları ise bir kısım eylemlerin
zaman aşımı süresinin henüz dolmadığını belirterek, sanıkların
cezalandırılmasını istedi. Heyet değişikliğine bağlı olarak
dosyanın, eksiği bulunmadığı takdirde karar oluşturulmak üzere
incelemeye alınmasına ve diğer eksiklerin giderilmesine karar veren
mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi. Bu arada işadamı Toprak,
İstanbul Adliye Sarayı'ndan ayrılışı sırasında, seyyar milli
piyango bayiinin ısrarı üzerine birkaç tane bilet satın aldı.
-MÜTALAA-
Davanın önceki duruşmasında mahkemeye sunulan savcının mütalaasında
aralarında Halis Toprak, Ahmet Toprak, Mehmet Toprak ve Ayla Toprak
Zengin'in de bulunduğu 36 sanık hakkında ''zimmet'', ''nitelikli
dolandırıcılık'' ve ''Bankalar Yasası'na muhalefet etmek''
suçlarından açılan kamu davasının zaman aşımı nedeniyle ortadan
kaldırılması istenmişti. Mütalaada, tüm sanıklar hakkında ''hizmet
sebebiyle emniyeti suiistimal'' suçundan açılan kamu davasının da
zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırılması talep edilmişti.
Mütalaada, Halis Toprak ve Ayla Toprak Zengin'in de aralarında
bulunduğu 6 sanığın ise ''Bankanın itibarını kırabilecek, servetine
zarar verebilecek bir hususa kasten sebep olmak'' suçundan 1 ile 3
yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenmişti. Aynı
mütalaada Veysel Bilen, Nihat Saydam ve Saffet Nilgün Topçubaşı'na
da ''Bankanın itibarını kırabilecek, servetine zarar verebilecek
bir hususa kasten sebep olmak'', ''zimmet'' ve ''emniyeti
suiistimal'' suçlarından da 6 ile 20 yıl arasında değişen çeşitli
hapis cezaları verilmesi talep edilmişti.