Halime: Eşim, babamı ve eniştemi öldürdü, beni de siyanür içirmekle tehdit etti
Abone olKONYA'da kayınpederi Bekir Dağdeviren'i (68) ve bacanağı Mustafa Arslan'ı (36) iş yerlerinde pompalı tüfekle vurarak öldüren Şenol Yasak'ın (39) 6 aydır ayrı yaşadığı eşi Halime Yasak (43), yaşadıklarını anlattı.
Konya'da oturan evli 2 çocuk annesi Halime Yasak, işsiz olan 17
yıllık eşi Şenol Yasak'tan şiddet gördüğü için 6 ay önce
15 yaşındaki oğlunu da yanına alıp, Muğla'daki akrabasının
yanına gitti. Ardından da boşanma davası açtı. Geçen ekim ayında
Şenol Yasak'a boşanma davasıyla ilgili tebligat
ulaştı. Tebligat sayesinde eşinin Bodrum'daki adresini
öğrenip, yanına giden Şenol Yasak, boşanmak istemediğini ve
barışmak istediğini söyledi. Olumsuz cevap alınca da eşini
çalıştığı iş yerinde tüfekle rehin aldı. İhbar üzerine gelen
jandarma sayesinde Halime Yasak, kurtulurken gözaltına alınan Şenol
Yasak da tutuklandı. Yaklaşık 1 ay tutuklu kalan Yasak, tutuksuz
yargılanmak üzere tahliye oldu. Şenol Yasak, cezaevinden çıktıktan
sonra, eşinin ailesi ve bacanağı Mustafa Arslan'ı, eşiyle barışma
konusunda aracı olmalarını istedi, olumsuz cevap alınca da tehdit
etti.
İfadesinin ardından gece yarısı serbest
bırakıldı
Şenol Yasak, 12 Ocak günü akşam saatlerinde oto tamircisi
kayınpederi Bekir Dağdeviren'in, evine gitti. İddiaya göre evin
önünde kayınbiraderleri Miraç ve Enes Dağdeviren ile mobilya
ustası bacanağı Mustafa Arslan ile tartışıp, tehdit etti.
Şikayet üzerine gözaltına alınan Yasak, ifadesinin ardından gece
yarısı serbest bırakıldı.
Tüfeği montunun içine gizlemiş
Şenol Yasak, 13 Ocak günü saat 16.30 sıralarında montunun
içine sakladığı pompalı tüfekle bacanağı Mustafa Arslan'ın Şefikcan
Caddesindeki iş yerine gitti. Yasak, içeri girer girmez
tüfekle Arslan’a ateş ederek, öldürdü. Daha sonra iş yerine
ait kamyoneti alan Yasak, bu kez de kayınpederi Bekir Dağdeviren'in
iş yerine gitti. Yasak, iş yeri önünde
karşılaştığı kayınpederi Dağdeviren'e pompalı tüfekle
ateş açıp, karnından yaraladı. İçeri girip öldürmek istediği
kayınbiraderi Enes Dağdeviren tarafından engellendi. Yaşanan
arbede sırasında ikili, dışarı çıktıktan sonra çevredekilerin de
müdahalesiyle etkisiz hale getirilen Yasak'ın elindeki tüfek
alındı. İhbarla gelen sağlık görevlilerince ambulansla
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'ne
kaldırılan Bekir Dağdeviren, tüm müdahalelere rağmen
kurtarılamadı. Şenol Yasak ise olay yerine gelen polis ekiplerince
gözaltına alındı. Olay anları ise iş yerlerinin güvenlik kamerasına
kaydedildi.
Yasak, o olaydan sonra süresiz koruma kararı aldırdığını
kaydetti
Eşi tarafından babası ve eniştesi öldürülen Halime Yasak,
yaşadıklarını anlattı. Yasak soyadını bile kullanmak istemediğini
belirten Halime Yasak, şiddetten kaçıp gittiği Bodrum’da da eşinin
kendisini bulup rehin aldığını ve jandarma sayesinde kurtulduğunu
belirtti. Yasak, o olaydan sonra süresiz koruma kararı
aldırdığını kaydetti.
'Beni siyanür içirip öldürmekle tehdit
ediyordu'
Eşinin, her gün alkol alarak çocuklarının gözü önünde şiddet
uyguladığını söyleyen Halime Yasak, ''Çocuklarımı, beni siyanür
içirip öldürmekle tehdit ediyordu. Sonrasında 'şaka yaptım'
diyordu. Beni öldürmesini bekliyordum; ama babamdan, kardeşimden
korkar diye, düşünüyordum. Babam zaten beni korumak için canından
oldu." diye konuştu.
'Göz göre göre şikayet ettiğimiz halde, bu adam emeline
ulaştı'
Daha sıkı tedbirler alıp, başka kadınların ve ailelerinin
canlarının yanmamasını isteyen Yasak, ''Daha sıkı tedbirlerle önlem
alınmalı ki, benim gibi nice kadınlar ve aileleri var. Onların da
canı yanmasın. Bizim toplum baskımız çok fazla. Biz kadınlar çok
eziliyoruz ve polislere şikayette bulunulduğu zaman lütfen,
bizi tiye almasınlar. Göz göre göre şikayet ettiğimiz halde,
bu adam emeline ulaştı. Böyle canilerin emeline ulaşmasına izin
verilmesin. Bu esneklikler kapatılsın. Başka canlar yanmasın."
dedi.
'Biz bu katliamı yapmaması için çok
uğraştık'
Öldürülen Bekir Dağdeviren'in oğlu Mecit Dağdeviren de, bu
katliamın yaşanacağının aylar öncesinden belli olduğunu Şenol Yasak
hakkında sürekli şikayette bulunmalarına rağmen önlem alınmadığını
öne sürdü. Dağdeviren, ''Biz bu katliamı yapmaması için çok
uğraştık. Defalarca ailemle birlikte şikayette bulunduk. Ben
devletimden şunu istiyorum; davaya müdahil olsun. Bize sahip
çıksın. Bu caninin içeriden çıkmaması için hakim ve savcılarımızdan
rica ediyorum Ellerinden geleni yapsınlar. Allah kardeşimi bize
bağışladı. Kardeşim ilk hedefti, babama ateş ettikten sonra
kardeşimi de öldürmek istiyordu" ifadelerini kullandı.
Enes Dağdeviren, saldırı anını anlattı
Kendisini öldürmek isteyen eniştesi Şenol Yasak'a müdahale ederek
kurtulan Enes Dağdeviren, saldırı anını anlattı. Dağdeviren,
''Yazıhaneden babamın sesini duyunca direk çıktım. Onun sesini
duydum ve silahı ateşledi. Gözlerimin önünde babamı vurdu. Can
havliyle babamın iç çektiğini duydum. Daha sonra direk benim
üzerime yürüdü. Tekrar yazıhaneye girdim. Çünkü o mesafede silahla
mücadele edilmezdi. Kapıyı açmaya çalışıyordu. Açamayınca silahın
namlusunu aşağıya indirdiğini gördüm. Saliseler içinde düşünceler
oluştu ve can havliyle kapıyı açıp üzerine atladım. Üç, dört tur
yerde yuvarlandık. O sırada silahı ateşledi. Kendimi bir anda onun
arkasında buldum. Hatırlamıyorum nasıl olduğunu. Sonra iş
yerinin dışına çıktık. Çevredekilerde yardım edip, silahı
aldık" dedi.
'Babam beni öperek veda etti'
Kanlar içinde olan yaralı babasının kendisini öpüp adeta
vedalaştığını belirten Enes Dağdeviren, "Zaten babamı o halde
görünce yıkıldım. Bağırıyordum, 'Babamı vurdu. Polisi arayın' diye.
Babam, başta ablam olmak üzere bizi korumak için gözüyle
gördüğü silaha hiç tereddüt etmeden atladı ve canını feda
etti. Babamın, son cümlelerini duymak bana nasip oldu; 'Babam’
dedi. Ben de 'İyi misin?’ dedim. ‘İyiyim kuzum’ dedi.
Öptü sarıldı. Ama bana orada veda etti" dedi.
'Hem çocuklarım hem ben yetim kaldım'
Saldırıda öldürülen Mustafa Arslan'ın eşi Melek Arslan
da, şunları söyledi: ''Eşim ve babam ölmeden bir gün önce
şikayetçi olduk. Eşime ‘bacanak benim hayatım zaten bitti, benimle
beraber herkesi götüreceğim’ demiş. Polise şikayetimize rağmen
yetersiz kaldı. Benim çocuklarım ve ben yetim kaldık. Olay
olmadan bir gün önce onun ailesine ve polise bu adamı tedavi
ettirmeleri için baskı yaptık. En ağır cezaları almasını istiyorum.
Hiçbir indirim almadan kıydığı canlar için en ağır şekilde ceza
almasını istiyorum. Daha yaptırımlı bir ceza olsaydı bugün o
canları alamayacaktı. Eşim ve babam hayatta olacaktı.''