Haliç artık çok temiz
Abone olTemizleme çalışmalarının sonlarına yaklaşılırken İstanbul'lunun temiz Haliç özlemi de bitti.
İSKİ'den yapılan açıklamada, belediye ve İstanbul Üniversitesi
çabaları sonucu Haliç sahilleri tamamen temizlendi. İşte İSKİ'nin
açıklaması: İstanbul 1994 öncesinde sadece su problemiyle değil
aynı zamanda büyük çevre problemleriyle de boğuşuyordu. Haliç,
sahiller ve dereler kirlenmiş; her türlü kanalizasyon ve
atıksuların aktığı bir bataklık haline gelmişti. İstanbul’un su
meselesini çözüme kavuşturan İSKİ; Haliç, Marmara sahilleri, su
kaynakları ve derelerin kirlilikten korunması ve kullanılan suyun
çevreye zarar vermeden uzaklaştırılması için büyük çevre koruma
projelerini hayata geçirmiştir. Yapılan bu hizmetlerin yanı sıra
İSKİ; Haliç, Marmara Denizi ve Karadeniz’de bazı ölçüm
istasyonlarında periyodik olarak “Su Kalitesi İzleme” çalışmalarını
yürütmektedir. Bu çalışmalar İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri
ve İşletmeciliği Enstitüsü, İ.T.Ü. Çevre Mühendisliği ve İSKİ
ekipleriyle müştereken gerçekleştirilmektedir. İstanbul
Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü’nden Prof.
Dr. Halil İbrahim Sur’un sorumluluğunda yürütülen bu projede,
50’nin üzerinde uzman araştırmacı çalışmaktadır. Arar Araştırma
Gemisi ile Boğaz, Karadeniz Çıkışı ve Marmara Denizi’nde Tuzla’dan
Büyükçekmece’ye kadar 1996’dan beri kesintisiz olarak yapılan bu
çalışmalar İSKİ tarafından finanse edilmektedir. Marmara Denizi,
İstanbul Boğazı boyunca Haliç’te ve Karadeniz’de olmak üzere toplam
49 istasyondan numune alınarak ölçüm yapılmaktadır. Bu
istasyonlarda su numunesi alınacak derinlikler, gerek uluslararası
standartlar, gerekse evvelce yapılmış çalışmalarda kullanılan
derinlikler bir arada değerlendirilerek seçilmiştir. Her ay yapılan
izleme çalışmaları, Marmara Denizi ve Karadeniz istasyonlarının
bazılarında mevsimlik yapılmaktadır. Ancak hava koşulları ve diğer
bilimsel sebeplerle izleme çalışmaları daha sık yapılabilmektedir.
Denizden yararlanmada Marmara Denizi, Büyükçekmece ve Adalar’da
mikrobiyolojik kirliliği temsil eden fekal koliform değerleri
kirlilik kriterlerinin altındadır. İstasyonlardan düzenli olarak
alınan numunelerin değerlendirilerek su kalitesindeki değişmelerin
tespit edildiği araştırma neticeleri İstanbul açısından
sevindiricidir. Fiziksel, Kimyasal, Biyolojik parametrelerin ölçüm
ve analizleri yapılmaktadır. Marmara, Haliç ve Boğaz’da akıntı,
suda bulunabilecek petrol ürünü, koli basili, tuzluluk, sıcaklık,
oksijen gibi 40’a yakın çeşit parametrenin farklı derinliklerde
incelendiği araştırma, İSKİ’nin yatırımları ile İstanbul’u temiz
bir çevreye kavuşturma çalışmalarının meyvelerini vermeye
başladığını göstermektedir. İSKİ’nin 1996 yılından bu güne kadar
sürdürdüğü çalışmaların özellikle Haliç’te hedefine ulaştığı,
yapılan yatırımların meyvesini verdiğini göstermiştir. Haliç’te
yaşayan balık türü 33’ün üzerine çıkarken, Koliform bakterileri
açısından Haliç’in birçok bölgesinin kirlilik kriterlerinin altına
indiği tespit edilmiştir. İzleme çalışmaları neticesinde İSKİ’nin
Haliç, Marmara ve Boğazların temizlenmesi için yürüttüğü akılcı
çalışmaların semeresini bir bir verdiği gözlenirken; Küçükçekmece,
Kadıköy ve Göksu-Küçüksu projelerinin tamamlanmasıyla, İstanbul
Boğazı ve Marmara Denizinde, Avrupa Birliği standartlarına uygun su
kalitesi sağlanacaktır. İstanbul Boğazı’nda alt akıntının sürekli
olarak Karadeniz’e ulaştığı, deniz yüzeyinin ise birçok parametre
açısından lodos ve poyrazlı günler hariç temiz olduğu tespit
edilmiştir. İSKİ ve Büyükşehir Belediyesi tarafından Altınboynuz
Haliç’in temizlenmesi için yapılan 530 milyon dolarlık yatırım
sonucu Haliç’te canlı hayat hızla gelişiyor. Dünya Sağlık Örgütü
(WHO) standartlarına göre bir suda yüzülebilmesi için Koliform
bakteri oranının 100 mililitre suda 2000’nin altında olması ölçü
olarak kabul edilmektedir. Haliç’te bu oran 2001 ve 2002 yıllarında
birçok bölgede 1000’in altına düşmüştür. Haliç’te bu oranın 1998
öncesinde 300-400 bin olduğu dikkate alınırsa yapılan çalışmaların
ne derece verimli olduğu anlaşılır. 1996 yılında sadece Galata
Köprüsü önlerinde canlı hayata rastlanırken bugün Haliç’in iç
taraflarında da canlı hayat varlık bulmuştur. Haliç’te canlı
hayatının geliştiğine örnek olarak dil balığı, iskorpit, gelincik
larvalarına bolca rastlanmaktadır ve çeşitli alg türlerinin
dağılımı gözlemlenmiştir. Cami altı mevkiinde dahi zeminde yaşayan
balıkların varlığı tespit edilmiştir. Bunların hepsi sistemin
oturduğunu ve her geçen gün iyiye gittiğini gösteren gelişmelerdir.
2000’li yıllarda Unkapanı’nda suyun berraklık derecesi 0 iken bugün
8 metreye kadar suyun berrak olduğu fark edilmiştir. İSKİ’nin
yatırımlarının devamlılığı neticesinde ölçüm yapılan bölgelerdeki
iyileşme süreklilik kazanmıştır. Boğaz ve Marmara’da yapılan
kollektörler vasıtasıyla kirleticilerin alt suya verilmesi ile
yüzeyin kirlenmesi önlenmiş ve atıksuların boğazın alt akıntısı ile
Karadeniz’e iletildiği tespit edilmiştir. İstanbul Boğazı’nda
dinamik bir yapının varlığını sürdürdüğü gözlenmiş, sahiller
boyunca da su alışverişinin var olduğu belirlenmiştir. Haliç,
Boğazlar ve Marmara Denizi’nde yapılan çalışmalar İSKİ açısından
büyük önem taşımaktadır. İSKİ, yatırımlarına yol göstermesi
bakımından ilim adamlarının çalışmalarına büyük önem vermektedir.
Marmara Denizi ve Boğaz’da meydana gelen tanker kazalarında deniz
suyu kalitesindeki değişimler için İSKİ’nin verileri
kullanılmaktadır. Bu veriler Türkiye’nin Boğazlar ve Karadeniz
konusunda menfaatleri ile ilgili uluslararası platformlarda da
işine yarayacaktır.