Halep'in kaderi Putin'en elinde eğer Esad alırsa...
Abone olHALEP'in kaderi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in elinde. Uzmanlara göre Esad'ın yeniden ayağa kalkışının nedeni Rusya'nın desteği. Bundan sonraki sürecin de kritik ismi Putin.
HALEP için yapılan savaş sona ermiş olabilir ancak Suriye'nin geleceği için verilen mücadele sürüyor.
Aslında, bundan sonrası çok daha kaotik ve kanlı bir dönem olabilir.
Doğu Halep'te muhaliflerin elindeki yerlerin alınması, artık ülkenin en yüksek nüfusa sahip kentlerini yeniden kontrol etmeye başlayan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve hükümeti için önemli bir propaganda zaferini temsil ediyor.
Esasen savaştan önce ülkenin en yüksek nüfusa sahip kenti olan, finans merkezi Halep'in geri alınması başlı başına Suriye hükümeti için en büyük ödül.
Bununla birlikte Halep'in ele geçirilmesi yalnızca Esad için değil İranlı ve Rus destekçileri için de önemli bir zafer anlamına geliyor.
Moskova'nın stratejik satranç tahtasında Halep'in kendisi çok da önemli bir yer olmayabilir. Ancak bu kentte bulunan muhalif grupların yenilgiye uğratılması Devlet Başkanı Esad'ın kaderinde de önemli bir dönüm noktasını oluşturuyor.
ESAD'I YENİDEN AYAĞA KALDIRAN RUSYA OLDU
Rusya'nın müdahalesinden önce Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın geleceği belirsizdi. Ordudan parçalanma sinyalleri geliyordu.
Ancak, dış aktörler ağırlıklı olarak kendi stratejik amaçlarını korumak için hükümete destek vermeye başladı. Ve bu amaçlar da bundan sonrasının şekillenmesinde önemli rol oynayacak.
HALEP HARİTASI... ESAD HALEP'İ ALIRSA...
Eğer hükümet Halep'te yönetimi elinde tutmayı başarırsa o zaman ülkenin batısı, en önemli kentleri ve Akdeniz sahil şeridini kapsayan ve "esas Suriye" olarak isimlendirilen bölgenin de çok büyük bir kısmını kontrol altına almış olacak.
Esad hükümetinin önündeki seçeneklerden birisini Suriye'nin bu "kısmında" kök salmak ve gücünü pekiştirmek oluşturuyor.
Elbette ki, Esad bugüne kadar ordusunun silahlı muhalif grupların elindeki toprakların tamamı geri alınana kadar taarruzda olacağını söyledi.
Bu sözler aslında bir meydan okumadan fazlası olmayabilir.
Esad'ın ordu birlikleri arasındaki mesafe oldukça açılmış durumda ve ordunun geneli de iç savaşın başlangıcındaki durumundan çok daha kötü bir halde.
SURİYE ORDUSUNUN TEMELİ ZAYIFLADI
Aslında, ordu birliklerinin Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) tarafından antik kent Palmira'dan çıkarılması, Esad'ın kazandığı yerleri elinde tutmakta zorlanabileceğinin bir işareti olarak görülüyor.
Ordunun temelleri zayıfladı ve Halep'teki başarı, bu gerçeği gölgede bırakmamalı.
Suriye ordusunun önemli bir kısmı, farklı yerel ya da bölgesel çıkarlara sahip hükümet yanlısı milis gruplara bölündü. Ve muharebelerin önemli bir kısmında Lübnan'dan gelen Hizbullah ve diğer Şii gruplar gibi İran destekli milisler başı çekiyor.
Muhalif savaşçıların önemli bir kısmının, Halep'in güneybatısındaki İdlib kentine kaçtığı düşünülüyor. Eğer Suriye hükümeti ve Rusya, Halep'te kazandıkları ivmeyi sürdürmek isterlerse bu kent iç savaşın yeni kritik muharebe alanına dönüşebilir.
SON SÖZ RUSYA'NIN
Burada Rusya'nın görüşleri kritik önem taşıyor. Esad'a ne yapması gerektiğini doğrudan söylemek yerine, başta silah ve hava desteği olmak üzere hükümete sağladığı araçlar üzerinden etki kuruyor.
Moskova bundan sonra ne yapacak?
Bölgede sürekli bir savaşın yaşanması çıkarına mı?
Ya da Halep'te bir çizgi çekip, Washington'daki yeni Trump yönetiminde bir çeşit ortak anlayış veya anlaşmaya varma yolunu mu tercih edecek?
Bu tarz bir anlaşmanın sağlanması elbette ki ABD'nin İran'ın Suriye'de giderek artan etkinliğini tanımasıyla mümkün olabilir.
Yeni ABD yönetiminde Rusya'ya sıcak bakan isimler, İran'ın giderek artan etkinliğine karşı çok yüksek sesle itirazlar yöneltiyor.
Ancak Washinton'ın önünde de sınırlı sayıda seçenek var.
ABD'NİN STRATEJİSİZ BAŞARISIZ OLDU
Halep'in hükümetin eline geçmesi, ABD Başkanı Barack Obama'nın "ılımlı" denilen muhalefete yardım etme stratejisinin de başarısız olduğunu gösteriyor.
Kuşkusuz Washington, IŞİD'le ılımlı muhalif güçlerin savaşmasını istiyor. Ancak, bu gruplar üzerindeki hükümet baskısı da giderek daha çok artıyor.
Esad karşıtı muhalif gruplar çok zor bir dönemden geçiyor. Bir muharebeden çok daha fazlasını kaybettiler.
Henüz savaşı kaybetmemiş olsalar da kazanmaktan giderek uzaklaşıyorlar.
TRUMP'IN NE YAPACAĞI BELİRSİZ!
Yeni ABD yönetimi ile ilişkilerinin nasıl olacağı da belirsiz. ABD'nin 45. başkanı seçilen Donald Trump'ın ne yapacağını kimse bilmiyor.
Birçok uzman, ılımlı olarak isimlendirilen silahlı muhalif grupların daha radikal İslamcı gruplara katılmak zorunda kalmasından korkuyor.
Ancak tüm bu jeopolitik ve askeri operasyonların ötesinde, bu kadim kentten geriye çok üzücü bir insanlık trajedisi kalıyor.
Çatışmaların sona ermesinin ardından bu felaketin gerçek boyutları da ortaya çıkacak. Suriye'deki diğer birçok yer gibi Halep'in de yoğun ve hızlı bir şekilde insani yardıma ihtiyacı var. Daha uzun vadede, yeniden inşa ve yeniden yapılanma için olağanüstü bir çaba gösterilmesi gerekiyor.
Ancak diğer birçok noktada savaşın devam etmesi, çok sayıda insanın yaşamını kaybetmesi ve halkın yerinden olmasıyla, ağır yaptırımlara maruz olan Suriye hükümetinin bu çabayı yerine getirmek için elinde yeterli finansal ve beşeri kaynak yok.
Halep Savaşı'nın bitmesiyle birlikte hem iç hem de dış aktörlerin de stratejilerini yeniden gözden geçirmesi gerekiyor.
Ancak bu vahşi ve çok katmanlı savaş, karmaşık yapısından hiçbir şey kaybetmeden devam ediyor.