Halep düşerse yandık Türkiye'nin yeni kabusu
Abone olSuriye'nin en büyük kenti Halep, Esad güçlerinin kuşatmasında, rejim güçleri 4 kilometrelik dar koridoru kapatmayı başarırsa Türkiye bundan nasıl etkilenir? İşte Halep'in Türkiye için önemi...
INTERNETHABER.COM
Tüm dünyanın Kobani'ye odaklandığı şu
günlerde, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütünün tehditi
altında bulunan bir kent daha var: Halep. IŞİD’in Kobani’de
yarattığı zulüm ve şiddet ortamı tüm dikkatleri bu yöne çekerken,
Halep ve çevresinde Esad güçlerinin kuşatma operasyonu da
sürüyor.
Son olarak
Halep’in batısında bulunan ve muhaliflerin tek ulaşım yolu olan
Handarat-Sifet bölgesine saldıran ordu güçleri ile muhalif gruplar
arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor.
Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde
Fransa Paris’e yaptığı günübirlik çalışma ziyaretinden dönerken
uçakta gazetecilere 'asıl tehlikede bulunan kentin Halep
olduğu'nu vurgulamıştı.
HALEP DÜŞERSE NE OLUR?
Muhaliflerin tek ulaşım yolu olan Handarat-Sifet bölgesine
saldırıların sonucu olarak Handerat düşerse, Halep rejim
tarafından dört bir yandan tamamen kuşatma altına alınmış olacak ve
kentin içinde kalan muhaliflerin dışarı ile bağlantısı kopacak.
BÖLGE ESAD GÜÇLERİNİN ELİNE
GEÇERSE...
Suriyeli muhalif grupların Halep'in merkeziyle olan bağlantısı,
Leyramon bölgesiyle Handerat arasında kalan 4 kilometre
genişliğindeki dar bir koridor vasıtasıyla devam ediyor. Bölgenin
Esad güçlerinin eline geçmesi durumunda muhaliflerin geçiş
güvenliği tamamen ortadan kalkacak. Bu durumda daha önce Guta,
Yermuk ve Humus'tan sonra Halep de rejim tarafından tamamen
ablukaya alınmış olacak.
Al Jazeera'nin yaptığı analiz-derlemeye göre, Türkiye'ye
oldukça yoğun, büyük bir göç kapıda... Rejimin
Suriye'nin en büyük kenti Halep'i kuşatması durumunda kentteki
insani durum daha da kötüleşecek. Halep kuşatılırsa muhaliflerin
Suriye genelinde aktif savaş yürüttükleri hiçbir büyük kent merkezi
de kalmayacak ve rejim ŞİD'in elindeki Rakka ve Dey Ez-Zor dışında
Suriye'deki bütün kentlerde kontrolü büyük oranda ele geçirmiş
olacak.
SURİYE'NİN EN STRATEJİK KENTİ
:HALEP
Halep aynı zamanda kuzey Suriye'nin en stratejik kenti durumunda.
Rejimin Halep'i kontrol altına alması durumunda muhaliflerin
Suriye'nin derinlerine inme imkanı da büyük oranda ortadan
kalkacak.
O HAT TÜRKİYE İLE MUHALİFLERİN TEK
BAĞLANTI NOKTASI
Halep'ten başlayıp Kilis'e uzanan 80 kilometrelik hat aynı zamanda
muhaliflerin Türkiye ile tek bağlantı noktasını oluşturuyor ve bu
hat boyunca yayılan bölgelerde hâlâ büyük bir nüfus yaşıyor.
Halep'in tamamen rejimin kontrolüne geçmesi bir yandan muhalifleri
Türkiye sınırına doğru çekilmek zorunda bırakacak, bir yandan ise
Türkiye'ye doğru büyük bir göç dalgasının yaşanmasına neden
olacak.
Şam rejimi daha önce de Humus'ta benzer bir şekilde yaklaşık iki
yıl boyunca kuşatma uygulamış ve bölgede büyük bir insani dram
yaşanmıştı.
Kuşatma altında tuttuğu bölgelere ilaç ve gıda girişine izin
vermeyen rejim güçleri, bu şekilde kenti teslim olmaya mecbur
bırakma politikası güdüyor.
Erdoğan, Suriye’de halihazırdaki gidişatı
değerlendirdiği açıklamasında, Ilımlıların (Özgür Suriye
Ordusu-ÖSO) vatan savunması derdine düştüğünü, Fransa Cumhurbaşkanı
François Hollande'ın ÖSO konusunda Türkiye ile aynı çizgide
olduğunu Peşmerge'nin tek derdinin Kobani'yi PYD’nin dışındaki bir
güce kaptırmamak olduğunu, Halep'i görmezden geldiğini ifade
etmişti: Suriye’de şu anda Halep de tehlikede. Halep’i
düşünmüyorlar ittifak güçleri, Kobani’yi düşünüyor. Yani orada
varsa yoksa Halep’tir. Suriye’nin kuzeyi dediğin zaman Halep’i
anlarsın, ama bunlar Halep’i bir kenara koymuşlar varsa yoksa
Kobani diyorlar. Kobani’dekiler zaten hepsi geldiler ve biz de
kabul ettik. Kapıyı da kapatmadık. Ama Halep’te şu anda geniş bir
tarih yok oluyor. İnsanlar yarın orada aynı durumla karşı karşıya
kalacak ve şu anda onlar orada son mücadelelerini veriyor. Ve
Hollande baktım Halep’e yönelik çok hassas. Kobani halkı zaten
Türkiye’ye sığınmış durumda. Dolayısıyla orada halihazırda sivil
kalmadı. 1500-2000 kadar silahlı kişi var.
FRANSA DIŞİŞLERİ
BAKANI FABIUS: HALEP DÜŞERSE, SURİYE YILLAR SÜRECEK BİR ŞİDDETE
MAHKUM EDİLİR
Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius da IŞİD'e karşı mücadele
eden koalisyonun, artık dikkatini, Suriye rejiminin ılımlı
muhalifleri ezme noktasına yaklaştığı Halep kentine çevirmesi
gerektiğini belirtmiş, Le Figaro, Washington Post ve Arap gazetesi
El Hayat’ta yer alan makalesinde, Suriye Devlet Başkanı Beşar
Esad’a karşı muhalefetin ‘kalesi’ sayılan Halep kentinin, hemen
hemen her yönden kuşatıldığını ve bu kenti yalnız bırakmanın,
Suriye iç savaşına siyasi bir çözüm bulma umudunu bitireceğini
yazmıştı. Fabius'a göre “Böyle bir durum Suriye’yi
yıllar sürecek şiddete mahkum edecektir. Aynı durum, her türlü
siyasi perspektifin tükenmesi ve ülkenin parçalanarak, giderek daha
radikalleşen savaş beyleri tarafından yönetilmesi demek olacaktır.
Aynı zamanda Suriye’nin iç kargaşası, zaten kırılgan olan komşuları
Irak, Lübnan ve Ürdün’e de ihraç edilecektir.”
ABD uçakları Suriye’deki IŞİD hedeflerini bombalamaya devam ederken Esad’ın silahlı kuvvetleri de operasyonlarını yoğunlaştırarak ülkenin batısı ve kuzeyindeki bazı isyancı grupları ezmeye çalışıyor. Halep kentinde ve çevresinde konuşlanmış bu güçler, ABD’nin müttefik saydığı gruplar.
ÖSO KOMUTANI: HALEP'İN DURUMU ÇOK DAHA
ÖNEMLİ VE KRİTİK
Al Jazeera'ye konuşan ÖSO'ya bağlı Mücahitler Ordusu Komutanı
Muhammed Bakur, "İmkanlar el verirse Kobani'de IŞİD'e karşı
savaşırız ancak şu an mümkün değil. Halep’in durumu çok daha önemli
ve kritik" dedi.
HALEP KUŞATMASI NASIL
BAŞLADI?
Bölgede yaşanan gelişmeleri Halep’in etkin gruplarından ve ÖSO
bileşenlerinden Ceyşul Mücahidin'in (Mücahitler Ordusu) komutanı
Ebu Bekir (Muhammed Bakur), Al Jazeera Türk’e yaptığı
değerlendirmede, Halep kuşatması IŞİD’in Suriye
direnişine ihaneti ile başladığını
ifade etti:
"IŞİD yaklaşık dokuz ay önce bize karşı savaş ilan
etti. Esed’in de Hanasır bölgesinden başlayan ve Halep’in etrafını
çevirme harekatı aynı dönem başladı. IŞİD ve Esed bu dokuz aylık
zaman diliminde sırt sırta vererek bize karşı savaştılar. Aradan
geçen zaman sürecinde IŞİD’e karşı mücadelemizde sadece Halep
bölgesinde 3.200 askerimizi şehit verdik. Bunlar en iyi
savaşçılarımızdı. Esed’e karşı bu sayının üçte birisinden bile
bahsedemeyiz.
"DESTEK GÖRSEK BUGÜN HALEP DİYE BİR ŞEY
KALMAZ"
Halep’in kuzey ve batı bölgesinde 2014 başlarında IŞİD’e karşı çok
çetin bir mücadele verdik ve onları bölgeden söküp attık. Azez’e
kadar kovaladık. Azez’de toplandılar ve biz onlara belki de bir
daha hiç toparlanamayacakları son bir darbe daha vurmak için destek
istedik. Bu talebimize karşılık göremeyince operasyon yarım kaldı.
O IŞİD, şimdi tüm dünyanın başına bela bir örgüt olarak kan dökmeye
devam ediyor. Suriye’yi IŞİD’den tamamen temizleyecek askeri
gücümüz o günlerde vardı ve bu konuda çok istekliydik.
İşte Hanasır’dan başlayan ve bugün en tehlikeli boyuta ulaşan
kuşatma operasyonunda iki cephede birden savaşmak zorunda
kalışımızın çok büyük etkisi oldu."
"ŞU DURUMDA NASIL KOBANİ'YE ASKER
GÖNDEREBİLİRİZ?"
Hür Suriye Ordusu bileşenleri arasında yer alan Ceyşul Mücahidin'in
komutanı Ebu Bekir, Kobani’ye gönderilecek 1350 kişilik askeri
desteğin yer aldığı listede ismi geçen gruplardan.
Ceyşul Mücahidin'in komutanı, kendilerine Halep Askeri Meclisi'nin
eski başkanı Abdulcebbar Agedi’den bu yönde bir teklif geldiğini,
ancak kendi yetkili kurullarında görüştükten sonra cevap
vereceklerini belirtmelerine rağmen listede isimlerinin geçmesine
şaşırdıklarını ifade etti ve ekledi:
"HALEP'İN DURUMU ÇOK DAHA ÖNEMLİ VE
KRİTİK"
"Abdulcebbar Agadi’nin sahada hiçbir gücü yok. Böyle bir girişimde
neden bu kadar istekli olduğunu ise halen anlayabilmiş değiliz.
Kendisi Halep’in eski Askeri Konsey başkanı ve milyonlarca sivilin
yaşadığı Halep, dört yıllık savaşın en zor günlerini yaşıyor. Onun
Kobani ısrarı temelsiz ve bir o kadar da anlamsız.
İçerisinde bulunduğumuz durum ve şartlar bizi Halep’in maruz
kaldığı belanın def edilmesine mecbur bırakıyor. İmkanlarımızın
elvermesi halinde Aynel Arab’ta da diğer cephelerde olduğu gibi
kendi plan ve hedeflerimiz dahilinde IŞİD’e karşı savaşırız. Ancak
bu şu an mümkün gözükmüyor. Halep’in durumu çok daha önemli ve
kritik."
Kaynak: İnternethaber arşivi, Al Jazeera, Reuters
(Görseller Al Jazeera'den alınmıştır)