Halay çekenlere ateş mi açalım?

ANALİZ
Adnan Berk Okan

Hem canlarımızı  hem refahımızı çaldırdık… 

 Başbakan Erdoğan’ın siyasetten arınmış en doğru sözü şuydu:

 “Terör olmasaydı Türkiye dünyanın en gelişmiş ilk on ülkesinden biri olurdu”…

 Buna “hayır” diyebilir misiniz?..

 Diyemezsiniz…

 Hiç kimse diyemez hem de...

 25 yılda, ekonomimizi büyütmekten vazgeçip teröre harcadığımız para 300 milyar Dolar…

 Bir de 25 yılda bu “300 milyar dolardan vazgeçmenin maliyeti” var…

 Öyle ya…

 300 milyar dolar silâh alımında değil de yatırım ve üretimde kullanılsaydı, 25 yıl içinde belki bir o kadar da katma değer üretecekti…

 O 300 milyar doları yatırım ve üretim yerine düşük yoğunluklu bir savaşta kullanmanın bir de Sosyal maliyeti var…

 Eğer o paralar üretim ve yatırımda kullanılsaydı bugün işsizlikten kırılan milyonlarca vatandaş yüreklerimizi yakmayacaktı…

 Aksine…

 Emeğini satarken pazarlık gücü  bulunan, refah içinde, yüksek moralli, evlâdını savaşta kaybetmemiş ailelerden oluşan bir ülkede yaşayacaktık…

 Hâsılı; vazgeçme maliyeti ile birlikte hesaplarsak yitirdiğimiz kaynak en az 500 milyar dolardır…

 Ne demek mi?..

 50 bin dolarlık yatırımla bir kişiye iş imkânı yaratıldığına göre “10 milyon işsize iş” demektir o 500 milyar dolar…

 Yani şu anda işsizlikten değil, emek arzı noksanlığından dışarıdan işçi arayan bir ülke olmak demek…

 Hâsılı…

 Hem canlarımızı hem de refahımızı çaldırdık…

 Dikkat edin…

 Uluslar arası silah tacirlerinin komisyonculuğunu yapan eski büyükelçiler nedense ya CHP’den seçilip geliyorlar…

 Ya MHP’den…

 Bu, tesadüf olabilir mi?.. 
 
  Hükümeti sevmeseniz de destekleyin… 

 “Yanlışın neresinden dönülse kârdır” diyen bir siyasal iktidara Medyanın yaptıklarına bakar mısınız?..

 Neymiş?...

 34 kişinin dağdan inmesi “zafer” havasında karşılanmışmış…

 İnsaf yani…

 Emniyet güçleri ve asker ne yapsaydı?..

 Bayrak sallayıp, halay çekenlerin üstüne ateş mi açsaydı?..

 Ordu ne yapsaydı?..

 “Vay namussuzlar sanki maç kazanmış gibi seviniyorlar hücccuuummmm!” deyip bütün bölge halkına savaş mı ilân etseydi?..

 Ne yapsaydı söyler misiniz?..

 Bu kadar kolay mı bu savaş denilen cehenneme girip çıkmak, bu kadar kolay mı?..

 Bundan 43-44 sene kadar önceydi…

 Teksim Meydanı’nda Kıbrıs için “Ya istiklâl ya ölüm” mitingi yapılıyordu…

 Meydanda toplanan erkeklerin Kıbrıs’ta savaşmak üzere silâhaltına alınacakları duyurulduğunda meydan iki dakikada boşaldı…

 Demek istemem şu…

 Savaş geyiği yapmak kolaydır...

 Ama savaşmak dünyanın en zor işidir…

 Siz savaşı bir de evlâtları o bölgede silâhaltında olan analara, babalara sorun… 
 

 Medya iç  savaş mı istiyor?.. 

 Medyamız yangına körük de değil, benzin tankerleriyle koşuyor…

 Şehit yakınları ile terör örgütü yandaşları arasında yaratılan polemik bir faciaya sebep olabilir…

 TV’lerin ana haber bültenlerinde yayınlanan görüntüler iç savaşı tahrik ve davet ediyor…

 Bir; şehit analarının yürek parçalayan haklı çığlıkları geliyor ekrana…

 Bir Diyarbakır’daki sorumsuz miting…

 Bayanlar baylar!...

 Sadece ağaçlara bakıyorsunuz…

 Ama…

 O ağaç dallarının ardında devasa, uçsuz bucaksız bir gökyüzü olduğunun farkında değilsiniz…

 Lütfen şu dalları birbirine sürttürmekten vazgeçin de kameralarınızı gökyüzüne çevirin…

 Ne kadar parlak olduğunu göreceksiniz…

 Halka da o parlaklığı  gösterin…