Haksızlık yapmak istemem!..

Zübeyir KINDIRA zubeyir@internethaber.com

“Baykal’a ince bir soru” başlıklı yazımızda, TBMM’de bir milletvekilinin ‘aşkı’ uğruna bir birime yaptığı baskından söz etmiş, milletvekilinin nüfuzunu ve gücünü böyle bir biçimde kullanmasını eleştiren bir yorum yapmıştık.

Bu konudaki temel düşüncemiz aynı kalmakla birlikte o olayda ilginç bazı gelişmeler yaşandığı için bu konuya yeniden dönmek  gerekti. 

Haber kaynaklarımın ‘bazı detaylarda’ abartılı bilgiler aktardığı konusunda şüpheye düştüm.

Bunlardan biri ‘vekilin sevgilisinin çalıştığı birime baskın yaptığı ve orada çalışan herkesi karşısına toplayıp fırça çektiği’ne ilişkin bölüm.

Kaynağım yeminlerle anlattığı bu bölümle ilgili ‘ben de başkasından duydum, gözümle görmedim’ noktasına geldi.

Bir de ‘vekilin sevgilisine amirlerinin iş buyuramaz noktaya gelecek kadar korkutuldukları’na ilişkin bölüm.  Bu konu da çok sarih görünmüyor. Bazı yeni kaynaklar ise ‘aksine çok çalışkan bir arkadaş’ diye yorumlar yaptı.

Yazının üzerinden geçen 15 günde ana haber kaynağımda ilginç geri dönüşler olması ve teyid için başvurduğum diğer kaynaklarımın da her geçen gün suskunluğa bürünmesi; beni de ‘acaba haksızlık yapmış olabilir miyim? diye düşünmeye itti ve yeni bir yazı yazma noktasına getirdi.

Kaynak diye güvendiğim kişinin kişisel bir sorunu varmış. Bir başka suçlama ile karşı karşıya olduğunu öğrenip araştırmaya başladığım 20 yıllık bu devlet bürokratının ‘kendini kurtarmak için’ olayı abartmış olduğu kanısına ulaştım.  Bu iddianın doğru çıkması ve bu kişinin de TBMM’deki görevinden istifa etmek zorunda kalması, benim nezdimde güvenirliliğini yitirmesine yol açtı.

Kaynaklarım kaynaklanan abartılı aktarımlara bu köşede yer verdiğim için üzüldüm. Gazeteciler zaman zaman haber kaynaklarının abartığı detaylar karşısında hataya düşebiliyorlar.

Bu olay da sanırım böyle oldu.

O vekilin ve de o bayanın; kaynağımın abartılı anlatımlarına bu köşede yer verdiğim için üzgün olduğumu bilmelerini isterim…