Hakkımı helal etmiyorum!

Hacer ALKAN hacer1@internethaber.com

Murat Karayalçın'ı dinliyordum geçen gün... Belediye Başkanlığına talip oldu ya... Doğan medyası tam destek ve tam gazla ekrana çıkarıyor iki günde bir... Bir şey dediğim yok vallahi...
Benim sinirimi tepeme çıkaran bir vaadi oldu...
Kömür dağıtacakmış...
Projesi buymuş...
Ama öyle alalade kömür değilmiş onunki...
Nitelikli kömürmüş...

Yani!...
Yani nitelikli oy alacak...
Yani benim paramı nitelikli çıkar için kullanacak...

Gıda yardımı yapacakmış...
Kendi cebinden mi?
Yok canım daha neler...
Benim belediyeye verdiğim vergi ile...
Benden aldıkları ile...
Kendine oy satın alacak...

Ya daha düne kadar siz AK Parti'ye "Kömür Partisi" demiyor muydunuz? Daha düne kadar bunu eleştirmiyor muydunuz?
Daha düne kadar bununla "dalga" geçmiyor muydunuz?
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi?

Aklım almıyor ya...
Belediyeye hizmet için verdiğim vergi nasıl böyle kullanılır.
Nasıl açıkça artık ekranda "oy rüşveti" verilir...

Bizim mutfak elemanımız Suzi,
-"İki torba kömür ancak alabildik" diye dert yandı...
-"Niye? AK Parti vermedi mi? Onunkini beğenmiyorsan CHP niteliklisini veriyormuş" dedim...

Vermemişler, hiç vermeye de niyet etmemişler...
Niye?
Çünkü o sabahtan akşama "kömür alacağım" diye çalışıyor...
Niye?
Çünkü o "oy kömürü" alınsın diye belediyeye vergi ödüyor...
Niye?
Çünkü o "oyunu satmayan" bir vatandaş...

Şimdi bu kişi kendini nasıl hisseder?
Siz söyleyin, paranızla kömür oyu alınmasına ne diyorsunuz?
Sizi bilemem ama ben, paramla "sahte hayır" işlenmesini reddediyorum...
Vereceklerse kendi ceplerinden versinler kardeşim...
Ben hakkımı helal etmiyorum...