Hakkı Devrim'in 50 yıllık sırrı
Abone olRadikal yazarı Hakkı Devrim'den ilginç bir anı daha. 6-7 Eylül olaylarında şahsen bulunduğunu söyleyen Devrim, 50 yıllık sırrını tam açıklamasa da kapısını araladı...
Radikal Gazetesi'nin 'kıdemli' yazarlarından Hakkı Devrim, dünkü
"başlıklı yazısında ilgi çekici bir anısına değindi. 6-7 Eylül
olaylarında dolaylı olarak bulunduğunu belirten Devrim, sırrını tam
olarak açıklamasa da kapısını araladı:
Yazı: Hakkı Devrim
Kaynak:
Muammer Karaca, Türk sahnesinin büyük komedi ustalarından biriydi.
Ben de tanıdım.
Bir arkadaşı ondan borç istemiş. Ne kadar istediğini sormuş,
Muammer.
– 50 lira.
– Bende yok. Birinden alabilirim ama 50 lira olmaz. 500 istersen
alayım, demiş.
Arkadaşı anlamayınca izah etmek zorunda kalmış:
– Oğlum 50 liraya muhtaç görünmek istemem. Borcun da bir haysiyeti
yok mu yani?
Onun gibi, biz de millet olarak durur durur da, harekete geçince
hatanın büyüğünü işleriz.
6/7 Eylül hadisesi bu tür hatalarımızdan biridir. Dünkü gazeteleri
gördünüz. Yarım asır sonra, ne halt ettiğimizi iyice anlamışız da
nasıl özür dileyeceğimizi, pes perişan ettiğimiz İstanbullu Rum
kardeşlerimize ne diyeceğimizi bilemiyoruz.
Ben, kendi hesabımı verme dışında, mensup olduğum nesil adına
çocuklarımdan bir konuda çok utandığımı söylerim: siyasî sebeplerle
insanları astığımız için; onlar asılırken topluca bir tepkide bile
bulunmadığımız için.
İkinci bir utanç sebebimiz bu 6/7 Eylül rezaletidir. Askerlik
hizmetimi yapıyordum o tarihte. Harbiye'de, 1. Ordu Komutanlığı
binasında. Hadisenin iki kere içinde sayılırdım. Ve Yeşilköy'de
oturuyorduk, Rum ahalisi olan bir semtte. Deyin ki üç kere
içindeydim bu yüz karası rezaletin.
Anlattım mı size, hatırlamıyorum ki! Lerna bilgisayarına soracak.
Anlatmadıysam da, gelecek 6/7 Eylül'e kalsın. Bu yıl hiç canım
istemedi. 51'inci yıldönümünü anan olmaz. Biz de alçak sesle, kendi
aramızda söyleşiriz.
Ben çünkü Yeşilköy'de o akşam, semte kamyonlarla gelen insanların
arasına karıştım. Yassıada'daki 6/7 Eylül davasında da baştan sona
hazır bulundum. Anlatacaklarım var yani...
Niye mi açtım bu bahsi? Radikal'de Dilek Güven hikâye ediyor zaten,
bana göre farklı bir bakış açısından da olsa. Benim bugün demek
istediğim başka:
– 6/7 Eylül'deki hatamızı bugünlerde bir kere daha hatırlayıp,
pişmanlık tazelememiz iyi oldu, diyeceğim. O kadar!