Hakkı Devrim:Beni ciddiye almadılar
Abone olDevrim ayrıca, 60 yaş üzeri gençlerin Vatan gazetesini erkenden tükettiğini benden mi öğrenmeliydiler? diye soruyor.
Oh! Kadınsız, dünya varmış
Gazetelerimizin genel yayın yönetmenleri beni ciddiye almadılar galiba. Bakın buna üzülürüm.
Refik Erduran'ın viagra tedariki için kalkıp taa Amerika'lara gidişini haydi değerlendiremediler, diyelim.
Metin Münir'in «Viagra, harika!» başlıklı yazı dizisiyle de mi uyanmadılar? 60 yaş üzeri gençlerin harekete geçtiğini ve bayilerde Vatan gazetesinin erken tükendiğini de benden mi öğrenmeliydiler?
Afşar Timuçin'in köşeyazısını ilkin ben gördüm. Viagra filan gibi değil, dünya çapında bir hadiseydi. Timuçin, kadınlarla «hiçbir ilişki»sinin kalmadığını ilan etti o gün (Bizim Gazete, 22 nisan). Ve tarihî keşfini açıkladı:
– «O yönde (kadınlardan yana) bir arzum, bir isteğim kalmadı. (Asıl ifşaatına geliyorum.) Bunun için belli bir yaşa gelmek gerekiyormuş meğer».
Bir meğeri daha vardı: «Bu yıl oldu bu. İnsanın kendini cinselliği olmayan bir varlık gibi algılaması ne güzelmiş meğer. Oh dünya varmış duygusu».
Afşar benden on yaş küçüktür. Müjde diye verdiği haberle, gazeteci olmasam da ilgilenirdim. İlgilenmeliydim. Buna rağmen bağrıma taş basarak, «Oh ne güzel!» başlıklı yazısından alıntılar yapmakla yetindim (Rd., 23 ns.).
Yönetmenler ilgilenmediler.
İki gün sonraki pazar, gazetelerde Afşar Timuçin haberlerinden, resimlerinden, mülakatlarından geçilmiyordu.
Hele Elif Korap, yazarla uzun uzun konuşmuş ve «şimdi hiçbir kadını arzulamıyor musunuz?» gibisinden sualler sormaktan da çekinmemişti (Milliyet, 25 nisan). Çocuk derdini hâlâ anlatamadı galiba; hâlâ çoluk çocuktan haber sorulduğuna göre...
Kıbrıs halkoylaması da geride kaldığı halde, yönetmenler ufukta ışıl ışıl parlayan köşe yıldızına, hayır uyanamadılar.
Nene gerek, sen Afşar dostunu bul, aranızda söyleşin, halleşin, şakalaşın! Köşeyazarı keşfetmek sana mı kaldı, diyeceksiniz...
Gelin de bunu bana anlatın.
Bizim gazete, köşeyazarının bu rengine talip olsa... İsmet Berkan'ı arar, söylerim. Biz burada kadın yazarların huysuz, aklıevvel ve obur olanlarına talibiz.
Mehmet Y. Yılmaz aklımdan geçmedi değil. Ama Elif'in Afşar'la yaptığı mülakat onun gazetesindeydi, işgüzarlık olur.
Ertuğrul Özkök deseniz, benzer konuların bir uzmanıyla yeni helalleşmiş, kadrosu da dolu sayılır.
Rıfat Ababay ile Rahmi Turan'ın benden akıl alacak halleri yok.
Bari davul çalayım, ihtiyacı olan ilgilensin, dedim.
Gazetelerimizin genel yayın yönetmenleri beni ciddiye almadılar galiba. Bakın buna üzülürüm.
Refik Erduran'ın viagra tedariki için kalkıp taa Amerika'lara gidişini haydi değerlendiremediler, diyelim.
Metin Münir'in «Viagra, harika!» başlıklı yazı dizisiyle de mi uyanmadılar? 60 yaş üzeri gençlerin harekete geçtiğini ve bayilerde Vatan gazetesinin erken tükendiğini de benden mi öğrenmeliydiler?
Afşar Timuçin'in köşeyazısını ilkin ben gördüm. Viagra filan gibi değil, dünya çapında bir hadiseydi. Timuçin, kadınlarla «hiçbir ilişki»sinin kalmadığını ilan etti o gün (Bizim Gazete, 22 nisan). Ve tarihî keşfini açıkladı:
– «O yönde (kadınlardan yana) bir arzum, bir isteğim kalmadı. (Asıl ifşaatına geliyorum.) Bunun için belli bir yaşa gelmek gerekiyormuş meğer».
Bir meğeri daha vardı: «Bu yıl oldu bu. İnsanın kendini cinselliği olmayan bir varlık gibi algılaması ne güzelmiş meğer. Oh dünya varmış duygusu».
Afşar benden on yaş küçüktür. Müjde diye verdiği haberle, gazeteci olmasam da ilgilenirdim. İlgilenmeliydim. Buna rağmen bağrıma taş basarak, «Oh ne güzel!» başlıklı yazısından alıntılar yapmakla yetindim (Rd., 23 ns.).
Yönetmenler ilgilenmediler.
İki gün sonraki pazar, gazetelerde Afşar Timuçin haberlerinden, resimlerinden, mülakatlarından geçilmiyordu.
Hele Elif Korap, yazarla uzun uzun konuşmuş ve «şimdi hiçbir kadını arzulamıyor musunuz?» gibisinden sualler sormaktan da çekinmemişti (Milliyet, 25 nisan). Çocuk derdini hâlâ anlatamadı galiba; hâlâ çoluk çocuktan haber sorulduğuna göre...
Kıbrıs halkoylaması da geride kaldığı halde, yönetmenler ufukta ışıl ışıl parlayan köşe yıldızına, hayır uyanamadılar.
Nene gerek, sen Afşar dostunu bul, aranızda söyleşin, halleşin, şakalaşın! Köşeyazarı keşfetmek sana mı kaldı, diyeceksiniz...
Gelin de bunu bana anlatın.
Bizim gazete, köşeyazarının bu rengine talip olsa... İsmet Berkan'ı arar, söylerim. Biz burada kadın yazarların huysuz, aklıevvel ve obur olanlarına talibiz.
Mehmet Y. Yılmaz aklımdan geçmedi değil. Ama Elif'in Afşar'la yaptığı mülakat onun gazetesindeydi, işgüzarlık olur.
Ertuğrul Özkök deseniz, benzer konuların bir uzmanıyla yeni helalleşmiş, kadrosu da dolu sayılır.
Rıfat Ababay ile Rahmi Turan'ın benden akıl alacak halleri yok.
Bari davul çalayım, ihtiyacı olan ilgilensin, dedim.