Hakimden KCK sanığına fırça
Abone olKCK davasında Kürtçe savunma yapmak isteyen bir sanığın talebi mahkeme başkanını kızdırdı.
PKK'nın gençlik yapılanmasına üye olduğu gerekçesiyle
tutuklu yargılanan Erzincan Üniversitesi öğrencisi Sinan Salhan'ın
ifadesini Kürtçe vermek istemesini kabul etmeyen Ağır Ceza Mahkeme
Başkanı Mustafa Kahya, "Ben Şırnak'ta görev yaptım. Yaklaşık 100'e
yakın kişinin ifadesini Türkçe'yi gerçekten bilmediği için Kürtçe
olarak aldım. Burası propaganda yeri değil" dedi.
Emniyet Müdürlüğü, 29 Aralık 2011 günü ihbar üzerine Dicle Üniversitesi öğrencilerinden Bişar Bilen ve Yorgun Bektaşoğlu'nun örgütün dağ kadrosuna elaman kazandırmak amacı Erzincan'a geldiklerini tespit etti. Terör örgütünün gençlik yapılanmasının üst düzey yöneticisi konumundaki Bişar Bilen ve Yorgun Bektaşoğlu, daha sonra Iğdır'a otobüsle haraket etti. Sivil ve özel ekipler tarafından izlemeye alınan otobüs, Tercan İlçesi'nde durduruldu. DYGM'liler (Demokratik Yurtsever Gençlik Meclisi) dağa çıkmaya ikna ettikleri 6 öğrenci ile birlikte gözaltına alındı. 10 Mayıs 2012'de üniversite öğrencilerinin kaldığı 3 ev ve bir yurt ile Erzincan Demokratik öğrenci Derneği'ne (EDÖ-DER) yapılan baskında PKK'nın dağ kadrosuna katılmaya hazırlanan 4 üniversite öğrencisi yakalandı.
Yapılan operasyonlarda yakalanan 17 kişiden 10'u tutuklanırken haklarında Erzurum 4'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek, üye olmak, tehditte bulunmak, propaganda yapmak' suçlarından 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
ÖRGÜT ÖĞRENCİLER İÇİN EV KİRALADI
İddianemede, örgütün Erzincan'da, Güneydoğu ve Doğu Anadolu'dan
gelen fakir ailelerin üniversitede okuyan çocuklarını birarada
bulundurmak için 87 ev kiraladığı, her evde ortalama 4-6 öğrencinin
barındığına dikkat çekildi. Bu yolla öğrencilerin PKK'ya yakınlık
duymaları ve örgütün dağ kadrosuna katılmaya çalışmalarını
sağlamayı hedeflendiği bildirildi.
DİCLE VE ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİNDEN 17 ÖĞRENCİ YARGILANIYOR
Erzurum 4'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün başlayan ilk duruşmada 2'si Diyarbakır Dicle Üniversitesi diğerleri Erzincan Ünivesitesi öğrencileri tutuklu Leyla Ülgen (22), Yaprak Oruç (23), Yorgun Bektaşoğlu (20), Yakup Kırmızı (20), Sadık Özbay (21), Murat Tak (22), Abdullah Kızılkaya (22), Sinan Salhan (23), Bişar Bilen (25), Mehmet Bozdağ (25) ile tutuksuz Bedir Kanella (19), Edip Arvas (20), Mehmet Sıddık Yılmaz(24), Engin Sezgin (25), İsa Demirci (26) ve yakınları ile avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanıkların 9'u Kürtçe savunma yapmak isteğini mahkeme kabul etmedi. Tutuklulardan Yaprak Oruç, Van'a örgüt eğitimi almak için değil, tedavi amaçlı gittiğini ileri sürdü. Yaprak Oruç, "Emniyette tıp fakültesinde okuyan ağabeyim ile hukuk fakültesinde okuyan kardeşime zarar geleceğini belirttikleri için o şekilde ifade verdim. Savcılıkta verdiğim ifade ise tamamen kurgudur. Kurguları tamamiyle ben planladım" dedi.
"SEN NE GÜZEL TÜRKÇE KONUŞUYORSUN"
Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya Yaprak Oruç'a "Sanıkların arasında sınıf arkadaşın olan var mı? Niye soruyorum. Sen ne güzel Türkçe konuşuyorsun. Onlar neden konuşmuyor. Keşke onlar da konuşsa da savunmalarını alabilsek" dedi.
Bu durumu arkadaşlarının takdiri olarak değerlendiren Oruç, ölen terörist adına futbol turnuvası düzenlendiği iddiasına ise komşuları oynadığı için maça gittiğini söyledi. Yaprak Oruç'un savunmasını yaptığı sırada tutuklu sanıklardan birinin sürekli arkasını dönerek öğrenciyi etkilemeye çalışması Başkan Kahya'yı sinirlendirdi. Mustafa Kahya, "Bir daha arkanı dönersen seni dışarıya atarım. Avukatları burada, kendisi konuşuyor. Yöneticiliğini yapacaksan burada yapamazsın" diye konuştu.
SON SÖZDE APO'YA TECRİTİN KALDIRILMASINI İSTEDİ
Tutuklulardan Sinan Salhan, 'son söz' verilmesi üzerine önce Kürtçe, kabul edilmeyince Türkçe olarak yaptığı konuşmada terörist başı Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecritin kaldırılmasını istedi. Bunun üzerine sözünü kesen ve susturarak yerine oturtan Başkan Kahya, "Ben Şırnak'ta görev yaptım. Yaklaşık 100'e yakın kişinin ifadesini Türkçe'yi gerçekten bilmediği için Kürtçe olarak aldım. Savunmada kendi adına yapacakların varsa konuş. Burası propaganda yeri değil" dedi.
Tutuksuz sanık Mehmet Sıddık Yılmaz, Cumhuriyet Savcılığında arkadaşları aleyhine ifadeyi polislerin "10 yıl ceza alırsın" dedikleri için korkudan verdiğini belirtmesi üzerine Mahkeme Başkanı Kahya, "Önce sen kendini kurtar. Kendi savunmanı yap. Sonra arkadaşlarınla olanları söylersin. O zaman niye iftira attın arkadaşlarına? Masum insanları niye suçluyorsun? Delikanlı adamsın ayıp" dedi.
Mahkeme heyeti, tutuklulardan Leyla Ülgen'in tahliyesine karar verirken diğerlerinin tutukluluk durumlarının devamına karar verdi. Mahkeme bitiminde sanık yakınları tutukluların cezaevi aracına bindirilmesi için gidişlerini alkışlarla uğurladı.