Hakimden atasözü ile mesaj

İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ahmet Hekimoğlu, duruşma salonunun kapısının dışına ve koridor duvarlarına astığı ünlü düşünürlerin sözleri ve atasözleriyle topluma mesaj vermeyi amaçlıyor.

Hekimoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, duruşma salonunun kapısının dışına astığı Ulu Önder Atatürk, Mevlana, Hacı Bektaşi Veli sözleriyle mesaj vermeyi amaçladığını söyledi. Adliyelerin toplumun hangi seviyesinde olursa olsun pek çok insanın gelip gittiği yerler olduğunu, özellikle ceza mahkemelerine sorunlu insanların geldiğine işaret eden Hekimoğlu, sanık konumunda olanların eğitim ve gelir düzeyi düşük insanlar olduğunu, bunlara mesaj vermek istediğini belirtti.

Hekimoğlu, şunları söyledi: ''Ben de 29 yıllık meslek hayatımda bu insanlara mesaj vermek için dünyevi alanda tek önderimiz olan ve bana göre yüce Tanrının Türk milletine bir armağanı olan büyük Atatürk'ün, bugün için daha bir anlam kazanan sözlerine ve çok sevdiğim Mevlana, Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre gibi halk ve hak aşığı olan düşünürlerin sözlerini, kendi dertleriyle boğuşan, çıkmazda olan ya da kötü arkadaş çevresiyle bir takım suçlara bulaşan insanlara bir nebze olsun manevi anlamda yardımcı olabilirim diye astım.''

Sözlerin dışında eski İzmir'in fotoğraflarını da koridor duvarlarına astığını kaydeden Hekimoğlu, herkesin geçmişini, yaşadığı şehrin geçmişteki halini merak ettiğini, bu nedenle de İzmir'in eski fotoğraflarına pek çok insanın merakla baktığını anlattı. Duruşmayı bekleyenlerin canı sıkılmasın diye astığı fotoğraflardan 2'sinin yok olduğunu belirten Hekimoğlu, ''İnsanoğlu, kendine, ailesine, çevresine faydalıysa bana göre insandır. Ancak bu düşüncede insanlara bugün rastlamak çok azdır'' diye konuştu. Hekimoğlu'nun, duruşma salonunun kapısının dışına astığı sözler şöyle:

''-Kul ol da yeryüzünde at gibi yürü, cenaze gibi kimsenin sırtına binme. -Doğruyu söylemekten korkmayın. -Yiyiniz içiniz israf etmeyiniz, zaman dahil her şeyi, kağıdı, kalemi, elektriği, yakıtı, suyu, toprağı, doğal kaynakları tutumlu kullanınız. Doğayı, çevreyi kirletmeyiniz. Aksi halde insanoğlu kendi kıyametini kendi hazırlayacaktır. -Bir ulusun uygarlık düzeyi halka açık yerlerinden belli olur. -Eline, beline, diline hakim ol. Aşına, eşine işine sahip ol. Alnın açık, gönlük açık, sofran açık ol. Ayıp örtücü, sır tutucu, öfkeni yutucu ol. -Çalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden, rahat yaşamanın yollarını itiyat haline getiren milletler önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini, daha sonra da istiklallerini kaybederler.''