HAKİM VE SAVCI ADAYLARININ KURA HEYECANI
Abone olHakim ve savcı adayları kura heyecanı yaşadı. Bazı adayların kucağında bebekleriyle geldiği kura töreninde Adalet Bakanı Sadullah Ergin de b...
Hakim ve savcı adayları kura heyecanı yaşadı. Bazı adayların
kucağında bebekleriyle geldiği kura töreninde Adalet Bakanı
Sadullah Ergin de bir konuşma yaptı.
Meslek öncesi eğitimlerini tamamlayan ve Hakimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu 3. Dairesi tarafından mesleğe kabullerine karar
verilen 13. ve 14. dönem adli yargı hakim ve Cumhuriyet Savcı
adaylarının kura töreni Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi’nde
yapıldı. Kura törenine Adalet Bakanı Sadullah Ergin de katıldı.
Ergin, törende yaptığı konuşmada adayların büyük ve önemli
sınavlardan geçerek buraya geldiklerini ama asıl büyük sınavın
bundan sonra başlayacağını söyledi. Bu büyük sınavda, ne aileleri,
ne hocaları, ne de meslek büyüklerinin fiziken hükim ve savcı
adaylarının yanında olmayacaklarına işaret eden Ergin, "Karar anı
gelip çattığında, vicdanlarıyla baş başa kalacaklar. Aklın ve
vicdanın rehberliğinde hakikati arayacaklar. Toplumun can suyu olan
adaletin peşinden koşacaklar. Adaletin yegane tecelligahı olan
temiz vicdanlar, yeri gelecek onları uyaracak, yeri gelecek
rahatsızlık verecek, yeri gelecek teskin ve teselli kaynağı olacak.
Sesini duymasını ve dinlemesini bildikleri sürece o vicdan, şaşmaz
bir doğrulukla onlara önderlik edecek, yol gösterecek bir akıl
yargısına dönüşecektir. Ancak ön yargılarla vicdanın sesi bir
birine asla karıştırılmamalı, pekişmiş yanılgılar tecrübe
sanılmamalıdır. Aklın, pozitif düşüncenin, hukukun ve evrensel
değerlerin peşinden asla ayrılmayın. Adalet kelimesi, her şeyin
yerli yerinde olması anlamına gelir. Bunun sağlanabilmesinin ön
koşullarından biri de yargının kendi doğal sınırlarında
işlemesidir. Hukukçu önüne gelen davalarda önceden kestirilemeyen,
hiç kimsenin tahmin edemediği kararlara imza atarsa hukuk, toplumu
geliştiren değil gerileten, güven temin eden değil ürküten ve
tedirgin eden bir unsur haline gelir. Yargının bağımsızlığı,
hukukun sağladığı yetki ve otoriteyi hakimin istediği şekilde
zimmetine geçirebileceği anlamına gelmez. Millet adına hüküm vermek
üzere yetkilendirilenler, bu yetkiyi millet adına kullanmak zorunda
olduklarınıhiçbir şekilde unutmamalıdır" değerlendirmelerinde
bulundu.
"ADALETİN GÜÇLÜ OLDUĞU YERDE DEVLET DE GÜÇLÜDÜR"
Nicelik ve nitelik olarak yetersiz personelle, kırık dökük
daktilolarla iş görülmeye çalışılan dönemlerin artık geride
kaldığını anlatan Ergin, özellikle savcıların başını ağrıtan,
adları isyan ve kargaşayla anılan eski tip ceza infaz kurumlarının,
mazinin tatsız hatıraları arasındaki yerini aldığını söyledi.
İnsanı ihmal eden ve adalet hizmetlerini sadece kesin bir hüküm
ameliyesine indirgeyen yaklaşımın, vicdanları sarsacak sonuçlara
neden olabileceğine dikkat çeken Ergin, bunun için yargı mensubunun
donanımı, liyakati ve mesleki kalitesinin özel bir öneme sahip
olduğunu vurguladı. "Adaletin güçlü olduğu yerde devlet de
güçlüdür" diye konuşan Ergin, hakim ve savcının temel
sorumluluğunun, devleti korumak, devlet fikriyle ilişkili bireysel
veya toplumsal herhangi bir çıkarı gözetmek olmadığını söyledi.
Ergin, "Hakim ve savcının görevi hukuku korumak, hakkı gözetmek,
adaleti teslim etmekten ibarettir. Hukuk korunursa, hak yerini
bulursa devlet ve her türlü toplumsal değeri zaten korumuş,
yüceltmiş oluruz. Bu nedenle adalet mülkün yani devletin temeli,
vazgeçilmez esası olarak görülmüştür" dedi. Latinlerin, ’saymalı
değil tartmalı’ şeklinde bir sözü olduğunu hatırlatan Ergin, bu
sözü, sayıdan çok tartıya vurmaya değer adalet için söylemiş
olabileceklerini ifade etti. Ergin, "Yargı profesyonellerimiz, daha
düne kadar ağır iş yükü ve gelecek beklentilerinin doğal bir sonucu
olarak tartmaktan çok saymanın telaşı içindeydi. Gelen ve giden
dosya sayılıyordu. Yargıtay denetiminden geçen iş sayılıyordu.
Alınan notlar sayılıyordu. Bu sayma ameliyesi içinde adalet, basit
bir istatistik unsuruna dönüşüyordu. Oysa adaletin sembolü olan
Themis’in elinde abaküs değil adaletin terazisi duruyor" şeklinde
konuştu.
BÜYÜK HEYECAN
Ergin’in konuşmasının ardından dönem sonu sınavı birincisi Ferhat
Koyuncu, hakim ve savcı adayları adına bir konuşma yaparak mesleki
tüm sorumluluklarının bilincinde olarak görev yapacaklarını ifade
etti.
Törende, 13. ve 14. dönem adli yargı hakim ve savcı adaylarının
görev yerleri kurayla belirlendi. 775 adayın görev yerlerinin
belirlendiği kura töreninde büyük heyecan yaşadı. Bazı adayların
kucaklarında bebekleriyle törene katıldıkları gözlenirken, bazı
adaylar, kurada çıkan ilçelerin yerlerini haritadan tespit
etti.
(İHA)