Hakim Kaçmaza YARSAV desteği
Abone olGül hakkında dava açan Sincan hakimi Osman Kaçmaz'a ilk destek YARSAV'dan geldi.
Cumhurbaşkanı Gül hakkında dava açtıktan sonra hakkında
soruşturma açılan Sincan 1. Ağır ceza mahkemesi hakimi Osman
Kaçmaz'ın durumu YARSAV'ın gündeminde.
Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk
Eminağaoğlu, Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu'nun Sincan Ağır Ceza
Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz hakkındaki soruşturmaya ilişkin
açıklamasının, “yargı üzerindeki baskı ve vesayet halinin ikrarı
olduğunu” savundu. Eminağaoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Adalet
Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığının konuya ilişkin açıklamasının
“doğrudan suçlayıcı ve ön yargıları dayanak alan içerikte olduğunu”
ileri sürdü. Eminağaoğlu, “Hem soruşturmada tarafsız kalması
gereken Teftiş Kurulu Başkanlığının nerede ve nasıl durduğu hem de
anılan soruşturmanın şekli anlamda yürütülüp kararın savunmaya
gerek duyulmadan peşinen verildiği açıkça ortaya çıkmıştır”
dedi.
BELGELER SAKLANIYOR
Hakim Kaçmaz'dan belgelerin saklandığını ifade eden Eminağaoğlu,
savunma istek yazısının bir basın organı ve internette
yayınlanmasının soruşturmanın hukuk içinde yürütülmediğini
gösterdiğini savundu.Soruşturmanın gizliliğiyle ilgili kısıtlama
kararlarının ibraz edilmemesinin bu kararlara karşı itiraz hakkını
ortadan kaldırdığını ve kararların hukuksal denetimden
kaçırıldığını ifade eden Eminağaoğlu, “Bu örnekler bile
soruşturmanın hukuksal boyutta yürütülmediğini, hukuksal boyutta
yürütülmesinin de amaçlanmadığını ortaya koymaktadır” dedi.
YARGI ÜZERİNDE BASKI VAR
Eminağaoğlu, açıklamasında şunları kaydetti:
“Teftiş Kurulu Başkanlığı, soruşturmanın kendi tüzük ve
yönetmeliğine de dayanılarak bağımsız mahkemelerden aldığı kararlar
uyarınca yürütüldüğünü ifade etmiştir. Bu ifade, yargı üzerindeki
tavsiye ve telkini de aşan baskı ve vesayet halinin ikrarıdır.
Mahkemelerin görevlerinin sadece yasayla düzenlenebileceği kuralına
rağmen, Adalet Bakanlığınca çıkartılan Teftiş Kurulu Yönetmeliği
ile 'Bakanlıkça talep edilmesi halinde yargıç ve savcıların
iletişimlerinin tespitleri gibi konularda Bakanlık mahkemelere
görev yüklemiştir' Yönetmelikle mahkemelere görev yükleyen de
mahkemelerden bu kararları alan da Adalet Bakanlığıdır.
Müfettişlerin reddedilemeyen bu talepleriyle vesayet altında
tutulmaya çalışılan ve gizli tutulan bu mahkemeler için
'mahkemelerin bağımsızlığı' vurgusunun yapılma gereğinin
hissedilmesi, maskelenmeye çalışılan yargı üzerindeki baskının
ulaştığı boyut açısından önemlidir.”
Amacın, “yargıyı hizaya getirmek, yargıyı baskı altına almak”
olduğunu ileri süren Eminağaoğlu, “Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığının kararlarına karşı itiraz mercii olarak görev
yapması nedeniyle çok önceden ve aylarca takibe uğrayan
meslektaşımızın, bu bağlamda vermiş olduğu Cumhurbaşkanı ile ilgili
dosya halen nerededir? Bu sorunun yanıtı, baskının nedenini ve
neden sürmekte olduğunu da ortaya koymaktadır” dedi.
Eminağaoğlu, açıklamasında, “Hukuk neyi gerektiriyorsa o işleme
tabi tutulması gerekirken, inceleme adı altında o dosyanın aylardır
bekletilmesi, mahkeme kararlarının da artık beklentilerle
örtüşmediği durumlarda uygulanmadığı bir dönemin başladığını
göstermektedir” görüşüne yer verdi.