Hakim delilsiz 34 ay içeride yatırdı
Abone olSavcı delilimiz yok bırakalım dedi ancak hakim cezayı kesti. Tam 34 ay sonra devlet, o gence pardon dedi!
İzmir'in Konak İlçesi Üçkuyular semtinde 4 yıl önce, animatör
Tolga Özserbest’i oturduğu apartmanın girişinde bıçaklayarak
öldürdüğü ve cep telefonunu gasp ettiği iddiasıyla 34 ay tutuklu
kaldıktan sonra beraat eden Oktay Konaksever, devlete 250 bin
liralık maddi ve manevi tazminat davası açacağını söyledi.
İstediği sonucu alamaması durumunda davasını Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi'ne taşıyacağını belirten Konaksever, yaşadıklarını
İzmir'deki Bağımsız Yargı ve Danış Anıtı önünde anlattı.
2006 Yılı Kasım ayında meydana gelen olayda 32 yaşındaki Tolga
Özserbest, Mithatpaşa Caddesi 1197 numaradaki Mutluluk apartmanının
merdiven girişinde bıçaklanarak öldürülmüş halde bulundu. Tatil
beldelerindeki otellerde animasyon şefliği yapan Tolga
Özserbest’in, cep telefonunun da alındığı saptandı. Başlatılan
soruşturmada, iki kişinin cep telefonunu bir dükkana sattığı
anlaşıldı. Cep telefonunu alan işyeri sahibinin verdiği bilgiler
doğrultusunda, yaralama suçundan poliste kaydı bulunan 23 yaşındaki
Oktay Konaksever ile kardeşi 22 yaşındaki B.K. gözaltına alındı.
Suçlarını kabul etmeyen kardeşlerden B.K. savcılıkça serbest
bırakılırken, Oktay Konaksever tutuklandı.
‘27.5 YILI YARGITAY BOZDU’
İzmir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde, adam öldürmekten ömürboyu,
hırsızlık suçundan da 5 yıl hapis cezası istemiyle hakkında dava
açılan Oktay Konaksever yargılama boyunca suçlamayı reddetti.
İşyeri sahibi de tam teşhiste bulunamadı. Savcı delil
yetersizliğinden beraatine karar verilmesini istedi. Ancak mahkeme
heyeti, sanığı ‘adam öldürmekten’ 25 yıl, hırsızlıktan da 2.5 yıl
olmak üzere toplam 27.5 yıl hapis cezasına mahkum etti. Temyiz
başvurusu üzerine doysayı inceleyen Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi,
yerel mahkemenin kararını bozarak, 34 ay cezaevinde kalan Oktay
Konaksever’in beraatini istedi. Bunun üzerine Konaksever geçen yıl
tahliye edildi. Dün yeniden görülen davada, tutuksuz sanık
Konaksever'in beraatine karar verildi.
‘OĞLUNUZ OLABİLİR MİYİM?’
Beraat kararının ardından, 34 ay boyunca katil damgasıyla yaşayan
Oktay Konaksever, öldürülen Tolga Özserbest'in annesi Hülya
Sarısoy'un yanına gidip elini öptü. Konaksever, acılı anne
Sarısoy'a sarılıp, “Sizin oğlunuz olabalir miyim?” diye sordu. Anne
Hülya Sarısoy da olayın başından beri oğlunu öldürmediğine inandığı
Oktay Konaksever'e “Bundan böyle sen benim oğlumsun. Bugünden
itibaren yeni bir oğlum oldu” diyerek gözyaşı döktü. Anne Sarısoy
şunları anlattı:
“Ortada hiçbir delil yokken Oktay tutuklanıp ceza aldı. Ben onun
katil olmadığIna baştan beri inandım. Çünkü ortada bir delil yok.
Şikayetçi bile olmadım. Ailesiyle birlikte asıl katilin bulunması
için çaba harcadım. Ailesi çok çile çekti. Benim de geceleri gözüme
uyku girmedi. Bir genç, hiç yoktan cezaevinde çürüyecekti. Önce
Allah, sonra da adalete güvendim. Oktay'ın katil olmadığı ortaya
çıktı. Bundan sonra asıl katil veya katillerin yakalanması için
uğraşacağım. Avukatımla bu işin peşini bırakmıyacağım. Oktay
sevdiği kızı istemiş, babası, tekrar tutuklanacak diye vermemiş.
Kızı ben kendim istemeye gideceğim.”
YAŞADIKLARINI ANLATTI
Oktay Konaksever, aklandıktan sonra, cezaevinde yaşadığı 34 ayı
İnciraltı semtinde bulunan Bağımsız Yargı ve Danıştay Anıtı'nın
önünde DHA muhabirine anlattı. Konaksever şunları söyledi:
“Ben masum olduğumu biliyordum ama bunu kimseye anlatamıyordum. Çok
kötü durumlarda kaldım. Geceleri hep geleceğimin ne kadar kötü
olduğunu düşündüm. Cinayetin gerçek faaillerinin yakalanması ve
suçsuzluğumun anlaşılması için dua ettim. Aynı şeyi yine diliyorum.
Avukatım sayesinde dışarıya çıkabildim. Allah ondan razı olsun.
Polislerden daha iyi çalışarak, benim masumiyetimi mahkemeye
kanıtladı. Buca'da 18 ay, Nazilli Cezaevi'nde ise 16 ay kaldım.
Oralarda ne çile çektiğimi bir ben bir de ailem bilir. Allah
düşmanımı oraya düşürmesin. Babamın kalp kapakçığı değişti. Annemin
gözleri kör oldu. Bu olaydan önce aileme ben bakıyordum, cezaevine
girince zor günler yaşadılar. Adaletin elbet birgün tecelli
edeceğine inandım. O gün dün oldu. Ama yüreğim hala buruk. Çünkü
asıl katiller dışarıda dolaşıyor. Onlar yakalanmadıkça ben de rahat
uyuyamayacağım. Sevdiğim kızı ailesi, ‘katilim’ diye vermiyordu.
Devlet beni 34 ay cezaevinde yatırdı. Şimdi, Ferhan Şensoy'un
‘Pardon’ filmi gibi beraatime karar verildi. Bir insanın hayatı bu
kadar ucuz mu? Deliller toplanmadan bir insana nasıl ‘katil’
damgası vurursunuz? Polis, dosyayı kapatmak için suçu benim üzerime
yıktı. Cezaevinden çıktıktan sonra çok şaşırdım. Her şey
değişmişti. Bundan böyle polis görünce yolumu değiştireceğim.
Özgürlük çok güzel bir şey.”
‘İÇ HUKUK TÜKENİRSE AİHM'E GİDERİZ’
Görevlilerin yapmadığını yapıp, olayla ilgili delilleri toplayarak
mahkemeye sunduğunu belirten Konaksever'in avukatı Yalçın Yılmaz da
şunları anlattı:
“Dosyada çok eksiklekler vardı. Bunları tek tek tespit edip sundum.
Mahkemeye ‘Pardon’ filminin gerçek olacağını, müvekilimin suçsuz
olduğunu söyledim. Ama mahkemeyi buna bir türlü inandıramadım.
Savcı, benim delillerim karşısında son beş duruşmada tahliye,
ardından en son duruşmada beraat istedi. Mahkemenin toplaması
gereken delillerle ilgili taleplerimiz sürekli rededildi. Bu
anlamda hukuksal eksiklik bizi bugüne kadar getirdi. Gerçek katil
bugüne kadar yakalanabilirdi. Geç de olsa müvekilimin suçsuz olduğu
ortaya çıktı. ‘Pardon’, böyle kalmayacak. Müvekilimin çalınan 34
ayı için 50 bini maddi, 200 bini manevi toplam 250 bin lira
tazminat istemiyle Maliye Hazinesi'ne dava açacağım. Türkiye'de
sonuç alamazsak, iç hukuk yolları tükenirse, AHİM'e gedeceğiz. Bir
insanın hayatı bu kadar ucuz olmamalı.”