Hakim ‘kararı’ bilgisayara danışa
Abone olAdalet Bakanlığı, yıllarca süren davaların önüne geçebilmek için 20 bin bilgisayar satın alıyor. 160 milyon dolarlık yatırımla bütün adliyeler bilgisayar a
160 milyon dolarlık yatırımla bütün adliyeler iki yıl içinde diğer resmî kurumlara bilgisayar ağıyla bağlanacak. Böylece bilirkişi raporu ve sabıka kaydı gibi yazışmalar birkaç saniyede yapılacak. Bilgisayar sistemi davanın her aşamasında hakime yol gösterecek. Zaman'ın haberine göre Proje tamamlandığında mahkemeler ile diğer resmî kurumlar arasındaki yazışmalar on-line olarak yapılacak. Kanun hükümleri ile ilgili bilgilerin yer alacağı bilgisayar sistemi, duruşmaların bitiminde daha önce belirlenen şablona göre kararı otomatik olarak hazırlayacak. Sistem, cezaların şekli konusunda da hakime yol gösterecek. Ayrıca nüfus, sabıka kaydı, bilirkişi raporu veya nakil gerektiren dava dosyalarına saniyeler içinde ulaşılabilecek. Proje kapsamında tapu, nüfus, maliye, sosyal güvenlik kurumları, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, noterlik, Devlet İstatistik Enstitüsü gibi kurumlar birbirine bağlanacak. Halen 2 bin 300 personele kurs verilerek 4 bin bilgisayarın adli kurumlara kurulduğu öğrenilirken, proje 2004’ün sonunda tam olarak faaliyete geçecek. Bu tarihten itibaren, dava mahkemeye intikal ettikten sonra katip tarafından suç türü belirtilerek sisteme kaydedilecek. Bilgisayar sistemi, suç türüne göre gerekli bilgileri katibe sunacak. Katibin onayından sonra bu bilgiler otomatik olarak ilgili yere gönderilecek. Bilgisayar, dosyada eksik kalmamışsa hakime karar vermek isteyip istemediğini soracak. Hakim karar vermek istediğinde de ‘mahkumiyet mi?, yoksa beraat mi?’ talep ettiğini de soracak. Bilgisayar sistemi cezaların şekli konusunda hakime yol gösterecek. Örneğin cezada artırım ve indirimlerin uygulanıp uygulanmayacağını, paraya çevirme, taksitlendirme ve tecil hükümlerinin tercih edilip edilmeyeceğini soracak. Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Tetkik Hakimi Ali Kaya, Adalet Bakanlığı ile Havelsan AŞ arasında 27 Eylül 2000’de imzalanan protokol ile Ulusal Yargı Ağı Projesi’nin (UYAP) fiilen başlatıldığını ifade etti. Proje kapsamında, yüksek yargı organları ve yargı için bilgi temininde vazgeçilmez özellikte bulunan kurumlar da sisteme dahil edilerek, Adalet Bakanlığı merkez teşkilatı ile birlikte tüm mahkemeler, cumhuriyet başsavcılıkları ve icra dairelerini içine alacak şekilde bilgisayar ağı kurma ve uygulama yazılımı geliştiriliyor. Adliyelerde yıllardır kullanılan modası geçmiş daktiloların yerini son sistem bilgisayarlar, matbu evrakların yerini de uzman programcılar tarafından hazırlanan özel yazılımlar alacak. UYAP projesinde dava adliyeye intikal ettiği andan itibaren elektronik ortama geçirilecek ve kağıtsız ofis sistemi anlayışıyla sonuçlandırılacak. Yargı hataları engellenecek Projede, hakimin karar verebilmesi için gerekli her türlü dokümanın sağlanması, usul hatalarının sistem tarafından önceden kontrol edilerek hakim ve savcıları uyarması ve böylelikle usulle ilgili Yargıtay bozmalarının önüne geçilerek yargının hızlanması hedeflendi. Merkez ve taşra olmak üzere iki aşamalı olarak düşünülen projenin merkez aşaması UYAP I ve taşra aşaması ise UYAP II olarak isimlendirildi. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, yıllardır daktilo kullanan ve bu nedenle bilgisayara yabancı olan adli personelden bin 666’sına 2 ay, 610’una da 3 ay süreyle kullanıcı seviyesi eğitimi verildiği belirtiliyor. Evrak kirliliği sona erecek Bu proje ile dava mahkemeye intikal ettikten sonra katip tarafından suç türü belirtilerek sisteme kaydedilecek. Sistem suç türüne göre ideal tensip zaptını hazırlayarak katibe sunacak. Katip tarafından kabul gördükten sonra ilgili müzekkereler program tarafından otomatik olarak yazılarak elektronik ortamda ilgili yere gönderilecek. İstenen evrak ile gelen evrakın doğruluğunu kontrol edecek, dosyanın safahatını, gelen eksik belge ve işlemleri bir tablo halinde hakime gösterecek. Gecikmeler adaleti zedeliyordu Avukat Vural Ergül, herhangi bir suçlama ile yüz yüze kalmış bir kişinin, muhtemel yargılama gecikmeleri sebebiyle mağduriyetine bu sistem ile son verilebileceğini belirterek, “Kişi tutuklanmış ve durumunun belirlenmesi için gerekli bazı evrak ya da dosyalar ilgili kurumlardan isteniyor ve eski moda işleyiş nedeniyle gecikmeler yaşanıyordu. Bu durumda yargıçlar bazen suç vasfının değişmesi ihtimalini göz önünde bulundurarak tutuklunun tahliyesine, bazen de kanaat oluşmadığından tutukluluğunun devamına karar veriliyordu. Bu da akıllarda ‘Suçsuzsa neden tahliye ediliyor?’ ya da ‘Suçlu adamı bıraktılar’ türünden soru işaretine neden oluyordu. Yeni yargılama sistemi ile yargılamanın hızlanması gibi bu durumlar da ortadan kalkmış olacak.” dedi.