Hakemliği profesyonelliğe dönüştürememiz lazım
Abone olTürkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören, hakemliği profesyonel hale getirmek için çalıştıklarını ve futbolun içine tekno...
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören,
hakemliği profesyonel hale getirmek için çalıştıklarını ve futbolun
içine teknolojinin girmesine karşı olduğunu söyledi.
Demirören, TRT 1’de yayınlanan Stadyum programına katılarak, birçok
konuda açıklamalarda bulundu. Galatasaray ile Fenerbahçe arasında
oynanacak Süper Kupa finali ile ilgili konuşan Demirören, “İki
güzide kulübümüzün kupa maçı. Bunun ötesinde Soma için oynanacak
bir maç. Ben buradan iki kulübümüzün yönetimine de gelirleri
almayıp Soma’ya bıraktıkları için teşekkür ediyorum. Kulüplerin
yanı sıra bu maçta görev yapacak hakemler ve gözlemciler de para
almadı. Kendilerine de teşekkür ediyorum. Bu maçta aynı zamanda
yöneticiler ve basın da ücret karşılığında tribüne girecek. Herkese
anlayışları için teşekkür ediyorum” dedi.
“TÜRK FUTBOLUNUN MARKA DEĞERİ YÖNETCİLERİN ATIŞMALARINDAN DOLAYI
İLERLEMİYOR”
Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın basın toplantısına değinen
Demirören, “Emre’yi ve Selçuk’u tebrik ediyorum. Biraz önce okudum.
Gayet sıcak açıklamalarda bulunmuşlar. Prandelli ve İsmail Hoca da
aynı şekilde konuşmuş. Hepsine teşekkür ediyorum. Türk futbolunun
marka değeri yöneticilerimizin atışmalarından dolayı ilerlemiyor.
Bu konuları aşmamız gerek artık. Bugün büyük kulüplerimiz sponsor
bulamıyor. Bunun nedenini araştırmak gerek. İğneyi kendimize
batırmalıyız” diye konuştu.
“SEYİRCİ OLMAZSA STATLARIN DA BİR ÖNEMİ YOK”
Demirören, Türkiye’de 27 yeni stat yapıldığını vurgulayarak, “Hepsi
de oldukça güzel. Bazıları şehirlerden büyük statlar. Ama bunlar
için seyirci ve taraftar gerek. Seyirci olmazsa statların da bir
önemi yok. Üç büyükleri çıkardığınızda Spor Toto Süper Lig’deki
takımlar maçlarını 5 bin kişiye oynuyor. Trabzonspor ise 11-12 bin”
şeklinde konuştu.
“HAKEM DE HATA YAPACAK”
Futbolun içinde hataların da olduğunu savunan Demirören, “Hakem de
hata yapacak, futbolcu da hata yapacak. 90 dakika boyunca koşan bir
insanın hata yapmaması imkansız. Denesin herkes. 90 dakika boyunca
koşup bir noktayı izlesinler ve karar verip düdük çalsınlar. Bunu
hatasız yapmak gerçekten çok zor. Bunları görmemiz gerek artık. Ben
Emre ve Selçuk kardeşime tekrar teşekkür ediyorum. Futbolumuzda bu
tür mesajlar gerekiyor. Zaten dikkat ederseniz Türk futbolcular
arasında bu tür olaylar olmuyor. Genelde Türkler ve yabancı
oyuncular arasında kavgalar oluyor. Bunlara fırsat vermemeliyiz”
ifadelerini kullandı.
“GÜMÜŞDAĞ’A BAŞARILAR DİLİYORUM”
Kulüpler Birliği Vakfı Başkanlığı’na seçilen Göksel Gümüşdağ’a
başarılar dileyen Demirören, “Zor bir zamanda iyi bir göreve geldi.
Kendisiyle bir toplantı gerçekleştirdik. Konuştuğumuz şeylerde
onunla da mutabık kaldık. İlk görevimiz Türk futbolunun marka
değerini yükseltmek. Mali bir ekip kurup kulüpleri denetleyecek bir
projeye imza atacağız. Biz günü kurtarmakla ileriyi kaybediyoruz.
Artık günü kurtarmaktan vazgeçmemiz lazım. Kulüplerimizin geçmişten
gelen sıkıntıları var. Sayın Gümüşdağ da bu kurul için düğmeye
bastı” açıklamasında bulundu.
“KULÜPLERE HER KONUDA DESTEK OLMAK İSTİYORUZ”
Başkan Demirören, TFF’nin kar amacı gütmeyen bir kurum olduğunu
vurgulayarak, şunları söyledi:
“Biz kulüplere her konuda destek olmak istiyoruz. Bakış açımız
kulüplerimizi yaşatmak için yardımcı olmak. Bugün kulüplerimiz
bankaya gittiği zaman yüksek faizlerle karşılaşıyor. Bizim
hedefimiz kulüpler bankaya değil, federasyona gelsin ve bu talebini
bize iletsin. Yardımı biz yapalım. TFF sosyal bir kurumdur. Bugün
ülkenin en kuvvetli kurumu konumundayız. Kasamızda para var ama
bunu kulüplerle paylaşamadığımız zaman ne anlamı var. Örneğin,
Orduspor’un içinde bulunduğu durum içime dokunuyor. Kasamızda para
var ama yardımcı olamıyoruz. Elimiz kolumuz bağlı. Yasal olarak bu
konuda önüm tıkalı. Bunun önünü açmak için devletten adımlar
atılacak. Eski Başbakan yeni Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan futbola çok düşkün bir insan. Sağ olsun bu yüzden bizim
önümüz çok açık. Bakanımızla da bu konuyu konuştuk. Yasa açısından
bize yardımcı olacaklar.”
“MİLLİ TAKIM TARAFTARI OLUŞTURMAK İSTİYORUZ”
Almanya Bundesliga’da maçların ortalama 30-35 bin kişiye
oynandığını hatırlatan Demirören, “Seyirci ortalaması yüksel olduğu
sürece sponsorlar stadyumdan kaçmaz, gelir. Biz de milli maçlardan
önce çeşitli etkinlikler yapmayı planlıyoruz. Böylece milli takım
taraftarı oluşturmak istiyoruz. En büyük projemiz de Olimpiyat
Stadı’nı Milli Takım’ın sahası haline getirmek. Burada tamamen
Milli Takım taraftarlarının doldurduğu bir stadyum ortaya çıkarmak
istiyoruz. Bu konuda gerekli çalışmalar yapılacak. Sayın
Cumhurbaşkanımız da bunu onayladı. Devletimiz gereken adımları
atacak. Fatih Terim’le uzun süreli anlaşmamızın bir nedeni de bu.
Bu yatırımları yapıp sonrasında meyveleri toplamak. Almanya örneği
önümüzde. Biz asansör takım olmak istemiyoruz. Her zaman zirvede
olan bir Türkiye olmalı” dedi.
“HAKEMLİĞİ PROFESYONELLİĞE DÖNÜŞTÜRMEMİZ GEREK”
MHK Başkanı Zekeriya Alp ile hakemlerin gelirleri konusunda çalışma
yaptıklarını belirten Demirören, “Mevcut hakemlerimizin meslekleri
ve işleri var. Buradan kazandıkları para var. Hakemliği
profesyonelliğe dönüştürmemiz gerek. Futbolcu nasıl meslekse, hakem
de aynı şekilde sadece mesleğine odaklanmalı. Ücret farklarını
ayarlamamız gerek. İyi hakemlerimizin gelirleri daha fazla oluyor.
Hakemliği cazip bir hale getirmek istiyoruz” diye konuştu.
“HAKEMLERİMİZİN HATA YAPMASI ÇOK DOĞAL”
Demirören, daha önce kulüp başkanlığı yapmış biri olarak
yöneticilerin hakemlerle ilgili söylemlerini anladığını söyleyerek,
“Ben de zamanında aynı konuşmaları yaptım. Hakemler bu
konuşmalardan zerre etkilenmiyor. Eğer hakem art niyetli deyip bunu
ispat ederseniz boynumuz kıldan ince. Bu konuşmalar taraftarı
ateşleyen şeyler. Bugün İspanya, İngiltere, İtalya liglerini
hepimiz biliyoruz. Dünya Kupası’nda olan hatalar malum. O
platformlarda böyle şeyler olmuyor. Hatanın olabileceğini
kabullenmek gerek. Bu konuşmalar devam ettikçe durum ve içinden
çıkılmaz bir hal alıyor. Benim şimdiye kadar bir açıklamaya
karşılık açıklama yapmışlığım yok. Yönetimime polemiğe
girmemelerini söyledim. Hakemlerimizin hata yapması çok doğal.
Hatalar tartışılır ama art niyet arayarak, hakaret ederek bir yere
varılmaz. Art niyeti kanıtlarsanız eyvallah ama at çamuru izi
kalsın şeklinde olmaz” şeklinde konuştu.
“E-BİLET BÜTÜN SPOR BRANŞLARINDA KULLANILACAK”
Ceza sistemi ile ilgili yenilikler getirildiğini belirten
Demirören, “Belli bir grup küfür ettiği zaman bütün tribün bunun
cezasını çekmek zorunda kalıyordu. Bunun uygulanması için de
e-bilet sistemini bekledik. E-bilette bu tribündekiler belli olduğu
için diğer tribünlerde stada girmek mümkün olmayacak. Deplasmandaki
ceza sistemini de değiştirdik. Mesela Galatasaray İzmir’de maça
gittiği zaman deplasman seyircisi ceza aldığında Türk Telekom
Arena’daki taraftar etkilenmeyecek. Yine deplasmandaki taraftar
ceza alacak. E-bilet sayesinde deplasmandaki taraftar içerdeki maça
da giremeyecek. E-bilete geçiş kolay olmayacak. Ama değişimler
sancılı olur. Bu kart 2-3 yıl sonra bütün spor branşlarında
kullanılacak ve oralara da entegre edilecek. Bu karar meclisteki 4
partiden imza aldı. 4 partinin imzaladığı nadir kararlardandır”
açıklamasında bulundu.
“FUTBOL SEYİRCİ İLE GÜZEL”
Derbi maçlara seyircilerin girip girmemesine kulüplerin ve il
güvenlik kurullarının karar verdiğini vurgulayan Demirören, “Onlar
bize olur verirse biz karışmayız. Kulüpler olumlu yaklaşırsa İl
Güvenlik Kurulu da sorun yok derse biz izin veririz. Bizim bu
konuyla ilgili sorunumuz yok. Ceza uygulamasında bir yenilik de şu;
Bütün stat ceza almışsa deplasman seyircisi stada girebilecek.
Futbol seyirciyle güzel” dedi.
“SERBEST BIRAKSAK DA ÇOĞU YABANCI OYNAMAYACAK”
Yabancı sınırlaması ile ilgili konuşan Demirören, “Serbest bıraksak
yine çoğu yabancıyı oynatmayacak. İğneyi kendimize batırmak
zorundayız artık. Fatih Hoca da yabancı sınırı konusunda bize
saygılı. Galatasaray’dayken bu konuyu eleştirdiği olmuştu ama şu an
bu görüşe saygı duyuyor. Belki yine kalkmasını düşünüyordur ama şu
an bu durum değişmeyecek. Federasyon Türkiye’de taraftarı olmayan
tek kurum. Kulüplerde yöneticiler taraftarın verdiği güçle
eleştirilerini yoğunlaştırabiliyor. Bizim arkamızda o büyük
kitleler yok. O yüzden mantıklı olmalıyız” ifadelerini
kullandı.
“FUTBOLUN İÇİNE TEKNOLOJİNİN GİRMESİNE KARŞIYIM”
Teknolojinin futbolun içine girmesi ile ilgili bir soru üzerine
Başkan Demirören, “Ben futbolun içine teknolojinin girmesine
karşıyım. Gol çizgisi teknolojisi veya tekrar izleme olayına
karşıyım. Futbolun doğallığını bozacağını düşünüyorum. Hakemin
kararlarını da teknolojik olarak tartışılır hale getirmek doğru
değil. Hakemlerin de özgüvenini kaybetmesi söz konusu. 90 dakika
boyunca düdük çalan bir insanın kafasına bu düşünceleri de koyarsak
yükü daha da artar. Ben bir futbolsever olarak bu konulara
karşıyım” cevabını verdi.
“SEBA’NIN ADINA YAKIŞIR AKTİVİTELER YAPACAĞIZ”
Demirören, Süleyman Seba’nın geçtiğimiz günlerde hayatını
kaybetmesi ile ilgili ise, “Türk sporunun ve Beşiktaş’ın başı
sağolsun. Onun duruşlarından ve söylemlerinden çıkarılacak çok
dersler var. Bugün Türkiye’de rakip takımlar tarafından sevilen ve
sayılan yegane kişiliktir Süleyman Seba. Biz federasyon olarak bir
şeyler düşünüyoruz. Beşiktaş yönetiminin de açıklamaları var. Onun
adına yakışır aktiviteler yapacağız. Beşiktaş’ın tüzüğü
anayasasıdır. Beşiktaş Seba’nın cenazesinde birlik ve beraberliğini
çok iyi göstermiştir. Fenerbahçe ve Galatasaray herkes buraya
katıldı. Bu olayın Beşiktaş camiasında birlik yokmuş gibi
algılanması beni çok üzmüştür” diye konuştu.
“MELO GELSİN, BEN YİNE ELİNİ SIKARIM”
Başkan Demirören, Galatasaraylı futbolcu Felipe Melo’nun elini
sıkmaması ile ilgili bir soru üzerine de, “Ben TFF Başkanıyım. Ben
tüm Türkiye’yi temsil ediyorum. Ben bir şey demedim ki. Belki de
yanlış anlaşıldım. Bugün gelsin ben yine elini sıkarım. Her zaman
benim için değeri vardır, sonunda bir spor kulübümüzün formasını
giymektedir. Ben bir büyük olarak her zaman elimi uzatırım”
cevabını verdi.
(İHA)