Hakan Şükür'den Kabataş itirafı!
Abone olHakan Şükür Gezi'ye ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Gezi ve Kabataş’ta bebeğiyle saldırıya uğradığı iddia
edilen başörtülü kadın konusunda ilk kez konuşan Hakan Şükür,
açıklamalarıyla yeni bir tartışmanın kapısını araladı.
Şükür, yaşananların AKP saflarını sıklaştırmak için
planlanmış bir senaryo olabileceğini söyledi.
Hakan Şükür, Gazeteci–Yazar Behram Kılıç’ın
Gezi’yle ilgili sorularını şöyle cevapladı:
-Gezi olaylarında sessiz kaldığınız için de
eleştirildiniz?
BİR KURGU OLARAK
DÜŞÜNEBİLİRİZ
Bize “Kabataş’ta böyle bir şey oldu” dendi. Öyle
bir ekip var ki içeride, ya böyle böyle yapılmış, bir dedikodu
merkezi çalışıyor. Sen de halk gibi ‘Nasıl böyle bir şey
olabilir?’ diyorsun. ‘Yaa, bunu da mı
yapmışlar?’ konumundasınız. Ama bunların yalan olduğu
bugün ortaya çıkıyor. O gün ortaya hiçbir şey çıkmamış. Siz bu
etkileşimler içerisinde en azından sessiz kalmayı, kaçmayı, bir şey
söylememeyi seçiyorsunuz. Çünkü dostlarınız gitmiş Gezi’de eylem
yapıyor. Ama bu ortamları kullanan marjinal gruplar da oluşmuş.
Onları da bilinçli bir şekilde belki Taksim’deki kalabalıkların
arasına katmış olabilirler. Bugün sakin şekilde düşündüğümüz zaman
bütün bu olayları partideki kemikleşmeyi sağlamak için yapılmış bir
kurgu olarak bile düşünebiliriz. Ama olaylar yaşanırken kolay değil
Gezi’nin arkasında durmak. Ama o günkü suskunluğumuz için
eleştiriliyorsak bu eleştiriyi de başımızın üzerine koyarız. Evet,
insanlar ‘O zaman konuşsaydın, bize niye destek
olmadın’ diyor ama içinde olmayan insan bunu anlayamaz.
Ben şu an yaşananlarla ilgili olarak da halka, insanlara kesinlikle
bir şey demiyorum. Çünkü müthiş bir algı operasyonu var.
-İdris Naim Şahin bir oligarşik yapıdan bahsetti. Siz bu
yapıyı hissettiniz mi?
BAŞBAKAN ULAŞILMAZ HALE GELDİ
Belli bir his vardı ama ben onu konumlandırıp,
anlamlandıramamıştım. Herhalde bunu yapabilmek için yakın ve
birebir yaşamak gerekiyor. Eskiden kolaylıkla ulaşıp bir şeyler
paylaşabildiğimiz başbakanın etrafına adeta görünmez bir duvar
örülmüş durumda. Ulaşabilmek için büyük kalkanları geçmek
zorundasınız. Ulaşılmaz bir hale geldi başbakan. Uyarmak, söylemek,
fikirlerinizi anlatmak çok güç artık. Sanırım İdris Bey’in kast
ettiği yapı bu. Aslında bugün ki pek çok meselenin kökeninde de
aynı sıkıntı var gibi. Bir yerleri ele geçirme düşünceleri, F.Bahçe
mesela, ses kayıtlarında çıktı. Böyle onlarca, yüzlerce başlık
var.
-Milletvekilliğinin hiç mi önemi yok?
İŞLERİNE GELMİYORSA FİKRİNİZİ
SORMUYORLAR
Görünürde var gibi. Açıkçası bana uymayan ve yaşadığımda hayal
kırıklığına uğradığım bir fonksiyon söz konusu. Bir konudaki
fikrinizi önceden öğreniyorlar, test etmek için size birilerini
gönderiyorlar, eğer düşündükleriniz işlerine hiç gelmiyorsa o
konuda kamuoyu önünde hiç fikrinizi sormuyorlar. Ama onlar gibi
düşünürseniz, isminizi kullanarak ‘Hakan da böyle
düşünüyor’ diyorlar. Beni rahatsız eden bu yapı. Kaldı ki
meclise gidip 15 saat oturan adam hiç olmadım.