Hakan kiminle aynı kaderi paylaştı?
Abone olEmin Çölaşan ve Ahmet Hakan neden aynı kaderi paylaştı? Bir gün önce Çölaşan'ı isyan ettiren konu, şimdi de Ahmet Hakan'ı da isyan ettirdi. Peki neydi bu isyan
Emin Çölaşan ve Ahmet Hakan neden aynı kaderi paylaştı? Bir gün
önce Çölaşan'ı isyan ettiren konu, şimdi de Ahmet Hakan'ı da isyan
ettirdi. Peki neydi bu isyan. İşte Ahmet Hakan Coşkun'un başlıklı
yazısının ayrıntıları:
Yazı: Ahmet Hakan Coşkun
Kaynak:
HÜRRİYET’e geldiğim ilk günlerde dost düşman herkes, ‘Eh artık
orada Emin Çölaşan’la kapışırsınız, biz de okuruz. Ha! Ha!’ diye
beklentisi bol sataşmalarda bulunuyordu.
Sonra zaman ilerledi. Takdiri ilahi, bir ‘kapışma’ vaki
olamadı.
Beklentisi karşılanmayanlar bu kez hırçın bir edayla ‘Ne zaman
kapışıyorsunuz kardeşim? Hálá bir numara yok’ filan demeye
başladılar.
Ve böylece geldik bugünlere.
Bugün için söyleyeceğim tek şey, ‘Kaderin cilvesi dedikleri bu olsa
gerek’ cümlesidir.
Çünkü Deniz Akkaya ile bile kalem kavgası yapmış olan benim gibi
bir ‘polemik canavarı’, bırakın Emin Çölaşan’la kapışmayı filan,
bugün kendisiyle aynı kaderi paylaşıyor.
Nasıl mı? Anlatayım:
***
Geçen hafta ‘Fethullah Gülen Cemaati’nin düzenlediği iftar davetine
gitmiştim.
İftar davetinden gazeteciliğin esası olan ‘temas’ ve ‘mesafe’
kuralına uyarak izlenimler aktardım.
Hilton’un servisinin kötü oluşundan, çorbanın soğukluğuna kadar
benim açımdan önemli ayrıntılardan söz ettim.
Dünyanın en uzak memleketlerindeki Türk okullarında okumuş
öğrencileri etkileyici bulduğumu yazdım ama ‘Gözyaşlarına boğuldum!
İşte insanlığın kurtuluşu budur’ filan tarzı tepkiler vermedim.
Davetlilerin analizini yaptım, dikkatimi çeken ayrıntılara işaret
ettim ama ‘İşte Türkiye tablosu! Tanrım, bu ne muhteşem bir
tablodur’ diye haykırmadım.
Ve işte bundan dolayı hayatım boyunca işitmediğim hakaretleri
işittim.
Hoşgörü kavramını dilinden düşünmeyen bir cemaat liderinin
sevenleri, sevdikleri lider adına gösterdikleri tepkide inanılmaz
hoşgörüsüzlük örnekleri sergiliyorlardı.
Bana gelen tam 389 elektronik posta mesajından 294’ündeki ana tema
şunlardı:
- Sen dinden imandan çıkmışsın.
- Karşı tarafa yaranmak için kutsala saldırıyorsun.
- Sen özenti bir adamsın.
- Dün neredeydin, bugün neredesin? Sen satılmışsın!
Araya sıkıştırılmış küfür cümlelerine, en inciticisinden
hakaretlere, güneş yüzü görmemiş aşağılamalara girmiyorum.
***
Şimdi gelelim ‘kaderin cilvesi’ne.
Efendim olay şudur: ‘Yüksek Düzeyli Fethullahçı Tepkisi’ başlıklı
dünkü yazısından öğreniyoruz ki Çölaşan da Gülen cemaatinin bazı
üyelerinin hışmına uğramış. Ona da hakaret mesajları gelmiş.
Böylece Ahmet Hakan-Emin Çölaşan kapışmasını bekleyenler açısından
ilginç bir durum ortaya çıkmıştır. Olası kapışma gerçekleşmediği
gibi iki isim de aynı cemaatten gelen hakaretlerin mağduru
olmuştur.
Dileyen ‘Allah sonumuzu hayır etsin’ tepkisini verebilir.
MERAKLISINA NOTLAR
BİR: Gülen cemaati adına iftar davetini gerçekleştiren Gazeteciler
ve Yazarlar Vakfı’nın başkanı Harun Tokak’a cemaatin bazı
üyelerinden ağır hakaretler içeren mesajlar aldığımı söyledim. Bana
verdiği yanıt şu oldu: ‘Bizde de bazı fanatikler var. Biz sizin
yazınızdan hiç rahatsız olmadık.’
İKİ: Bana gelen 294 mesajla ilgili kuşku duyabilecekler çıkabilir.
294 mesajı da Harun Tokak’a gösterebilirim.
ÜÇ: Bana aynı yazıyla ilgili Gülen karşıtlarından da hakaret
mesajları gelmiştir. Onlar da benim Gülen cemaatinin propagandasını
yaptığımı öne sürüyorlardı. Demek ki benim Çölaşan’dan farklı bir
trajedim daha varmış.