Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Bu ülkede devletin bekası için yerli ve milli duruş
gösteren hangi devlet adamı varsa açıktan veya gizli
saldırı altındadır!..
Yaşıyor ve görüyoruz!..
Türkiye Cumhuriyeti Devletine masada ve sahada boyun
eğdiremeyenler Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan’a…
Devletin kasasına göz koyan, dışarıdan hükmetmek
isteyip başarılı olamayanlar Hazine ve Maliye Bakanı Berat
Albayrak’ a..
Türkiye’nin terör örgütlerini temizlemesinden
rahatsız olanlar İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’
ya…
İstihbarat noktasında Türkiye'nin uçuş kuştan haberi
olmasını hazmedemeyenler Milli İstihbarat Başkanı Hakan
Fidan’a…
Her defasında saldırıyor...
Saldırırken çeşitli algı operasyonları ile kafaları karıştırmak
istiyorlar!
*
İşte son olay MİT’e yönelik oldu…
Çünkü MİT Başkanı Hakan Fidan'ın istihbarat
noktasında bayrağı hiç yere düşürmemesi hedef olmasına
yetiyordu...
Yazımızın konusu da işte bu…
Daha önceki bir yazımda gündeme taşımıştım.Ne yazık ki balık hafızalı bir ülke haline getirilmek istendiğimizden bazı noktaların tekrarında fayda var...
Şöyle dönelim yakın tarihe...
Hakan Fidan’ın 27 Mayıs 2010 tarihinde 42 yaşında MİT
tarihinin en genç ismi olarak MİT Başkanı
olmasının, hem içeride hem de dışarıda bütün hainlerin
planlarını bozduğunu görmedik mi?
Hatırlayın Fidan'ın müsteşar olması, "MİT'te yeni
dönem" yorumlarıyla karşılanmıştı…
Öyle ki o günlerde İsrail'in Haaretz gazetesi o günlerde,
İsrail'in gizli istihbarat örgütü MOSSAD'ın, Fidan'ın MİT Başkanı
olarak atanmasından kaygı duyduğunu yazıyordu…
Peki o dış güçlerin ülke içerisindeki taşeronları kimdi?
FETÖ..
*
Hatırlayalım…
7 Şubat 2012 tarihinde KCK'ya dönük soruşturma
kapsamında FETÖ’ye mensup savcılar tarafından MİT
Başkanı Hakan Fidan ifadeye çağrıldı!..
Böyle bir çağrı Türkiye'yi derinden sarstı ama Tayyip
Erdoğan’ı sarsmadı…
Oyunu gördü. FETÖ'nun yargıdaki ayakları Hakan Fidan
üzerinden kendisine gitmek istiyordu!
Bu girişim sonrası Fidan ve diğer dört ismi ifadeye çağıran
Savcı Sadrettin Sarıkaya'ya dosyadan el
çektirildi.
Ardından da Başbakan Erdoğan tarafından MİT
mensuplarıyla bazı kamu görevlileri hakkında ceza soruşturması
açılmasına, Başbakanlık'tan izin alınması şartı getiren 6278
sayılı kanun çıkarıldı. ..
Yani MİT Başbakan koruma altına alındı…
O dönem Başbakanlık koltuğunda oturan Tayyip Erdoğan’ın Fidan’a
sahip çıkarken, "O benim sır küpüm. Türkiye
Cumhuriyeti devletinin sır küpü. Türkiye’nin geleceğinin sır
küpü" sözleri Türkiye için Hakan Fidan’ın ne kadar
önemli bir milli irade olduğunu gösteriyordu…
*
Oyun bitmedi!..
Bu kez Hakan Fidan’ın başkanlığındaki i MİT’e karşı bu kez
MİT tırları kumpası yaşandı..
1 Ocak 2014'te Hatay'ın Kırıkhan ilçesi ve 19 Ocak 2014'te
Adana'nın Ceyhan ilçesinde MİT'e ait araçları durdurarak arama
yapan değişik rütbedeki askerler ile savcılar olayı patlak
verdi…
Yine baş aktör FETÖ ve yargıdaki elleriydi…
Fethullahçı Terör Örgütü, Milli İstihbarat Teşkilatı
Kanunu kapsamında devlet sırrı niteliğindeki faaliyetleri deşifre
ederek, MİT üzerinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni teröre
yardım eden ülke konumuna sokmak istiyordu…
Öyle ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yurt içinde ve
uluslararası platformda zor durumda bırakmak ve itibarsızlaştırmak,
uluslararası yargı organları nezdinde hukuki ve cezai sorumluluk
altına sokmak amacıyla sahte ihbarlarla hazırlanmış büyük bir
komploydu bu…
Medyadaki ellerine belgeler yayınlattılar..
Baş aktör Can Dündar’dı..
(Daha yeni bir itirafa bakın..
Hollanda Denk Parti Başkanı Tunahan Kuzu’nun “Sizin
yaptığınızın cezası Hollanda da 15 yıl
hapis” dediği kaçak Can
Dündar “Yaptığımın suç olduğunu
biliyorum” cevabı verdi..
O günlerde "Can Dündar suç işlemedi!" diyen müptezeller acaba şimdi ne diyor?
Gazetecilik kisvesi altında dün Hakan Fidan Başkanlığındaki
MİT tırları üzerinden Türkiye’ye Cumhuriyeti Devletine operasyon
çekiyorlardı.
Tayyip Erdoğan o gün bu oyunu da bozdu..
*
Bitmedi…
Hakan Fidan üzerine oynanan oyun, bu kez
parti içine taşındı…
FETÖ’ye göre Hakan Fidan, MİT’in başında
olmamalıydı…
2015 genel seçimi sürecinde ise AK Parti'den milletvekili adayı
olmak için görevinden istifa ettirilip adaylık başvurusu
yaptırıldı.
Şaka gibiydi…
Türk devletinin bekası için son derece önemli bir isim olan MİT
müsteşarının milletvekili yapılmak istenmesi çok garipti!.
İstifa edip aday olmasını isteyen kişi ise dönemin Başbakanı Ahmet
Davutoğlu’ydu. Belli ki Hakan Fidan’ın yerine birileri birini
hazırlamıştı…
Hakan Fidan'ın istifa edip milletvekili aday adayı olmasını aslında kim veya kimler istemişti?
Bu soru hala cevap bulamadı!..
Daha önceki bir yazımda dile getirmiştim bu sorunun cevabı
sanırım Ahmet hoca da olsa gerek!..
Çünkü Hakan Fidan'ın istifa ettirilip milletvekili
aday adayı gösterilmek istenmesinden Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan’ın haberinin olmaması çok ama çok
ilginçti.… (Fidan’a Erdoğan’ın bilgisi
olduğu söylenmiş)
Hal böyle olunca Cumhurbaşkanı Erdoğan şu sözlerle rest
çekmişti…
"Ben adaylığına (Hakan Fidan) olumlu
bakmıyorum. Bunu çok açık, net söyleyeyim. Bunu Başbakan'a da
(Davutoğlu) söyledim. "
Soğuk rüzgarlar eserken Erdoğan peşini bırakmadı…
"Biz devlet
yönetiyoruz. MİT sıradan bir kurum değildir. Devletin en
önemli kurumudur. Devletin Milli İstihbarat Teşkilâtı zayıfsa, o
devletin ayakta kalması mümkün değildir. Şimdi biz onu böyle bir
göreve getirdik. Getiren de benim. Madem öyle, ayrılırken de, eğer
müsaade edilmiyorsa orada kalması ve ayrılmaması gerekirdi.
Dolayısıyla tabii ki kırgınım."
Erdoğan’ın mesajı üzerine Hakan Fidan
yazılı bir açıklamayla milletvekili adaylığını geri
çektiğini şu sözlerle duyuruyordu...
" Milletvekili Genel
Seçimi aday adaylığı başvurumu geri çekmiş bulunuyorum. Ülkeme ve
milletime hizmet yolunda, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da
tevdi edilen her vazifeyi hakkıyla yerine getirmenin gayreti içinde
olacağım. Bu vesileyle, destek ve itimatlarından
dolayı, Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Başbakanımıza ve
aziz milletimize şükranlarımı arz eder, saygılar
sunarım."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Fidan'ın MİT'in başında kalmasını istemesinin devletin bekası için ne kadar önemli olduğunu o günden bugüne kadar geçen süreçte gördük...
Fidan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında kritik süreçlerde Türk devletinin bekası için sigorta değeri taşıyan bir görev üstlendiği ve üstlenmeye devam ettiğine şahit oluyoruz.
*
Bugün görüyoruz ki yine MİT üzerindeki oyun bitmemiş..
Yine hedefte Hakan Fidan’ın başkanlığındaki MİT
var..
Bu kez Oda TV “Sessiz, sedasız ve törensiz defnedilen Libya
şehidi MİT mensubunun cenaze görüntülerine Oda TV
ulaştı” başlıklı haberle MİT şehidinin fotoğrafını ve bilgilerini
deşifre etti. (Ve gizli gizli defin görüntüleri çekilip
yayınlanmış)
Cenazeden fotoğrafları paylaşan, MİT şehidinin doğum
tarihini ve cenaze töreninin olduğu camiyi de ifşa eden Oda TV,
şehidin ailesini açıkça terör örgütlerinin hedefi haline
getirdi.
Şehidin baba ve annesinin ne iş yaptığı, şehidin MİT'te
kaç yıl görev aldığı bilgileri de haberde yer
aldı.
Yapılanın kanunen açık suç olduğu bilinmesine rağmen bile
bile suç işlendi…
Oda TV’de tutuklamalar art arda geldi. Oda TV’ye erişim mahkeme
kararı ile engellendi.
MİT şehidinin ifşa edilmesi sıradan bir olay
değil.
Belli ki bir oyunun parçası.
Bakın…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmasında
elde edilen delillere göre; MİT şehidimizin resmi giyimli
fotoğrafının kurumsal ve resmi bir platformdan ele geçirildiği,
cenaze görüntülerinin ise uzak mesafeden gizli olarak çekildiği
belirlenmiş…
Bu bir basın özgürlüğü meselesi asla değil..
Bugünkü tutuklamalara erişim engellemeye karşı “Basın
özgürlüğü” edebiyatı yapanlar MİT kanununun ne
olduğunu bilmiyorlar mı?
Biliyorlar…
Mit kanunu 27. madde ne diyor;
“MİT mensuplarının isimlerini, ailelerini, görev yerini,
mezarını, fotoğraflarını yayınlamak suçtur. Devletin gizli
sırlarını ifşadır. Bu belgeleri kullananlara üç yıldan yedi yıla
kadar hapis cezası verilir. “
Açık ve net!..
İşte bu teamülü güvenlik işleriyle ilgilenen tüm
gazeteciler ve bürokratlar bilmektedir…
O nedenle son olay masumane olabilir mi?
Çünkü bugün de MİT’in Libya operasyonunu deşifre
ediyorlar…
Neden?
Çünkü artık bütün bölgede uçan kuştan haberi
var, bütün bölgeyi elinde tutuyor, ABD’ si,
Batı’sı, İsrail’i gibi ülkelerin gizli
planlarını deşifre ediyor, FETÖ, PKK gibi terör
örgütlerinin tepelerine iniyor…
Milli İstihbarat Teşkilatı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin
kilididir…
İşte içeriden ve dışarıdan hain yapılar o kilidi
açmak için bugün uğraşıyorlar!
Yoksa “Gazeteciyim özgürüm, istediğimi yazar ve
yayınlarım” edebiyatı dünyanın hiçbir geçerli
değildir…
Eğer siz bir FBI/CİA ajanını açık eder veya onlara yönelik
operasyona müdahil olursanız bilin ki o gün gördüğünüz son
özgür gün olur!..
Şu bir gerçek ki;
MİT Başkanı Hakan Fidan döneminde Türkiye Cumhuriyeti Devleti üzerinde hesap yapan iç ve dış güçlerin, hainlerin, işbirlikçilerin, terör örgütlerinin bütün ayarları bozuldu...
İsrail medyasının her defasında MİT'i gündeme getirip her defasında Başkan Hakan Fidan'ı hedef göstermesi her şeyi anlatmıyor mu?
O nedenle bu devletin bekası, bu ülkenin huzuru, bu milletin güvenliği için çalışan "sessiz kahramanlar" Milli İstihbarat Teşkilatımızı hedef alanlara karşı koruyup kollamak ve sahiplenmek her Türk evladının görevidir...
Mesele sadece bile bile "lades" dediği belli olan ODA TV meselesi değil...
Çok ötesi!..